15 Temmuz'un


Şüphesiz, 15 Temmuz darbe kalkışması Türkiye tarihinin en kara günlerinden birisi oldu. FETÖ/PDY terör örgütü tarafından Türkiye cumhuriyetine karşı kalkışılan darbe girişimine tüm Türkiye’de olduğu gibi Adıyaman’da en sert tepkiler geldi. Bunların içerisinde de en sert tepkiler kadınlardan geldi. Ak parti kadın kolları başkanı Perihan gümüş vilayet meydanında, CHP kadın kolları başkanı Fatma ünlü ise sokaklardan biran olsun ayrılmadı ve bütün organizasyonlarını teşkilatlarıyla birlikte yaptılar. İşte kadın gücünün sokağa yansıması ve teşkilatçılığın önemi. İki kadın kolları başkanından gündeme dair açıklamalar… Gümüş: darbe girişimini duyunca Eşimden ve çocuklarımdan helallik isteyerek evden çıktım. Ünlü: Tüylerim diken diken oldu, yüreğim sıkıştı. 80 darbesinin canlı şahidi olarak biliyorum darbeleri. Gümüş: sadece ülkenin etrafında kenetlenmek, omuz omuza, yürek yüreğe ülke bizimdir bizim kalacak demek kadar güzel bir şey yok. Ünlü: Kendi içerinizde ne kadar da birbirinizi yeseniz de o dışarıdan elen etkiye karşı ev içerisinde birlik olursunuz. Bu böyle bir şey.

post

 17    2016-08-29  


 Evet, sayın başkan, 15 Temmuz günü milli iradeyi hedef alan bir darbe kalkışması oldu. Girişimi ilk duyduğunuzda tepkiniz ne oldu?

AK PARTİ KADIN KOLLARI BAŞKANI:PERİHAN GÜMÜŞ

_ ilk duyduğumda inanamadım. Yani evde değildim dışarıdaydım. Bana söylendiğinde hemen telefonumda canlı yayına bağlandım. Saat 22 civarıydı. Televizyonlara ilk haber düştüğü anlardı yanılmıyorsam. Saatten çok emin değilim ama. Genel merkezden bir mesaj geldi. Herkes il binasında toplansın diye. Ben de hemen bütün teşkilatlarımı uyardım ve il başkanımı aradım. Genel merkezin verdiği talimatı ona da ilettim ve partiye geldim. Arkadaşlarımız teselli etmeye çalıştım. Çünkü bayağı korkmuşlardı. Buraya gelirken gerçekten de ölümü göze alarak geldim. Eşimden ve çocuklarımdan helallik isteyerek evden çıktım. Parti binasında arkadaşlarımı topladım sakinleştirmeye çalıştım. Daha sonra sayın cumhurbaşkanımızın sesini duyunca büyük bir güç ile meydana doğru yürüdüm, biran kendimi panzerin üzerinde bile gördüm yani. Farkında olmadan, o yürekten gelen o cesaretle panzere bile çıkmışım. Bu imanın verdiği güç bence.

Aslında şu da var. Daha önceki darbelerde halk sokağa dökülmedi hiç. Darbecilere karşı böyle gözle görülür bir tepki olmadı hiç. Bu defa ise sağcısı, solcusu, ülkücüsü yani bütün toplum tepki gösterdi. Bu durumu nasıl okumak lazım?

_Biz bu ülkeyi çok kolay kazanmadık. Bayrağımız bile kanımızın rengiyle kazanılmış bir ülke. Bence biz bunun farkına vardık. Yani bizim bu ülkeyi kolay kazanmadığımızı ve kolay teslim etmeyeceğimizi dünyaya göstermemiz gerekiyordu. O anda siyasi görüşü ne olursa olsun. Dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun kenetlenerek sayın cumhurbaşkanının bir tek sözüyle sokaklara döküldük. Hem de ölümü göze alarak, Bu ülke bizimdir bizim kalacaktır diyerek. 

Peki, tüm eğilimlerin birlikte ortak tepki koymasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

_ Çok olumlu. Daha önce işte o partiler arasındaki çekişmeler, liderler arasındaki çekişmeler ortadan kaldırılıp sadece ülkenin etrafında kenetlenmek, omuz omuza, yürek yüreğe ülke bizimdir bizim kalacak demek kadar güzel bir şey yok. Bu bizim birlik ve beraberliğimizi gösteriyor. İnşallah bu şekilde devam edeceğiz.

Genelde Adıyamanlılara şöyle bir haksız ithamda bulunurlar. Şöyle ki: Adıyaman sürekli güçlüden yana. Hangi iktidar güçlüyse ondan yana tavır koyar. Ama darbe gecesinde Adıyaman’da herkes sokağa döküldü. Adıyaman cephesinden baktığınızda neler söyleyeceksiniz.

_ belki biz İstanbul ve Ankara gibi şiddetini görmedik. Burası daha sakindi ama burada önemli olan birlik ve beraberliğimizi göstermiş olmamız. Cumhurbaşkanımızın bir tek sözüyle sokaklara dökülmüş olmamız Adıyaman’ın ne kadar vatansever ve ülkesine ne kadar düşkün olduğunu göstermiş olduk.

Peki, size göre darbe tehlikesi geçti mi?

_ tam anlamıyla geçti desem yanlış olabilir çünkü biz nöbetlerimizi bedenen bitirmiş olabiliriz ama ruhen her zaman diri ve hazırlıklıyız. Bunu unutmamamız ve unutturmamamız gerekiyor. Bunun her zaman canlı ve diri tutulması gerektiğine inanıyorum ben.

Kolay kolay bir araya gelemeyen siyasi parti liderleri bu darbe kalkışmasından sonra bir araya gelmeye başladılar. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Bunun yereldeki yansımaları nasıl olsu. Siz de diğer parti kadın kolları başkanlarıyla bir araya gelip istişarelerde bulundunuz mu?

_ biz iki siyasi partimizin de il binasına gidip ziyaret ettik. Hem CHP’yi hem de MHP’yi. İl teşkilatı olarak il başkanımız Abdurrahman Dimez, merkez ilçe başkanımız Mehmet Hanifi erdem, gençlik kolları başkanımız oğuz mutlu ve ben ziyarette bulunduk. Her iki parti yöneticilerine de bize sundukları katkıdan dolayı teşekkür ettik kendilerine. Kadın kolları başkanlarımızı da ben meydana davet ettim. MHP kadın kolları başkanımız bu davete iştirak etmişti. Onları aramızda görmek bizleri çok mutlu etti.

Peki, bu birliktelik, bir araya gelmeler devam edecek mi? yoksa geride mi kalacak? Çünkü insanlar gürültü, patırtı istemiyor. Çünkü bu bir hizmet yarışıdır, her parti kendi programını ortaya koyar, ülkeyi bu şekilde yönetmek istiyorum der. Yani aslında bunun içinde kavga gürültüye gerek yok. Bundan sonra ki süreçte ikili ilişkileriniz yani partilerle olan diyaloglarınız devam edecek mi?

_ Bizim genel merkezden aldığımız talimata göre devam edeceğiz. Bu bizim için bir başlangıç. Bundan sonraki süreçte birlikte hareket edeceğimize inanıyorum. Diğer partilerin de buna destek vereceğine inanıyorum ve bu şekilde devam edecektir diye düşünüyorum.

Peki, seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor. Çünkü ak parti her zaman seçim olacakmış gibi çalışmalarına ara vermiyor. Özellikle de kadın kolları bu anlamda daha aktif görünüyor. Yani bayanların seçim çalışmalarındaki rolü çok büyüktür.

_ sizin de söylediğiniz gibi biz seçimden seçime her an halkın arasındayız. Kadın kolları olarak bizim birçok çalışmamız var. Bildiğiniz üzere önümüz bayram. Bayramda yine yetim çocuklarımızı giydirmek için kollarımızı sıvadık. Çocuklarımızı tespit etmeye devam ediyoruz. Şehit ailelerimizi bayramda ziyaret edeceğiz. Onlara çeşitli hediyelerimiz olacak inşallah. En azından bayram da onların ağızlarını tatlandırmak istiyoruz. Bayramdan sonra da bütün hızımızla mahallelerimizde toplantılarımıza devam edeceğiz. 15 Temmuz darbe girişiminin unutulmasını istemiyoruz. Kadınlarımıza bunu anlatacağız ve bu darbe girişimlerinin sonuçlarının nerelere varacağını anlatacağız. Olağanüstü hal durumu nedeniyle sayın valimizin güvenlik nedeniyle toplu program yapılmasına izin verilmemesinden dolayı bu durumun ortadan kalkmasının ardından ulusal anlamda gazetecilerimizi Adıyaman’a davet ederek bu konuda halkı bilinçlendirmek için programlar düzenlemek istiyoruz.

Peki, FETÖ-PDY operasyonları ak parti kadın kollarına ne zaman sıçrayacak?

_ Şu anda ak parti genel merkezimizin parti anlamında bir çalışması var. Eğer aramızda böyle insanlar varsa bunların biran önce temizlenmesinden yanayım. Ucu nereye dayanırsa dayansın, kim olursa olsun. Bu kişilerin partiden ayıklanmasından temizlenmesinden yanayım. Zaten genel merkezimizin böyle bir çalışması da vardır. Bu çalışma sadece kadın kolları değil gene de inecektir. Bizden de böyle bir çalışma istendiği takdirde kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız ve tespit ettiğimiz isimleri anında genel merkezimize ileteceğiz.

Ama ak partide bir türlü bu operasyon başlamadı. İşadamları, sanayiciler, devlet kurumları, yargı yani her yerde var ancak parti de başlamadı bir türlü. Size göre ak partide FETÖ/PDY üyesi yok mu?

_ Ben dokunulmayacağına inanmıyorum. Şimdi bilgi sahibi olmadığım bir konuda konuşmak istemiyorum. Ama Ak partide buna müsaade edilmeyeceğinden eminim. Yok desem de yalan olur var desem de yalan olur. Ama bu konuda bir çalışmanın yapıldığını biliyorum. Sayın Hayati Yazıcıoğlu genel başkan yardımcımız komisyonun başında ve bu konuda da ciddi anlamda bir çalışmanın olduğunu biliyorum.

Peki, çok teşekkür ederiz paylaştığınız bilgiler için. Son olarak şehirde bu hafta gazetesi hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek isteriz.

_ Takip ediyorum. Mutlaka okumaya çalışıyorum. Gazetenizi çok beğeniyorum. Cesur bir gazetesiniz. Bunu açık yürekliliğimler söyleyebilirimi ki gazeteniz şu an haftalık olmasına rağmen Adıyaman’daki en iyi gazetelerden birisi olduğunu söyleyebilirim.

 

PERİHAN GÜMÜŞ özgeçmiş: 1971 yılında Adıyaman’da doğdu. Yaklaşık 9 yıldır aktif siyasetle uğraşıyor. Adıyaman eski belediye başkanı necip Büyükaslan’ın seçim çalışmalarında hatibe olarak görev yaptı. Sırasıyla mahalle başkanı, kadın kolları yönetim kurulu üyesi, il belediye meclis üyesi, belediye meclis başkanvekili, Adıyaman tarihinde ilk defa belediye başkanvekili olarak başkanlık yaptı. Halen ak parti kadın kolları başkanı ve belediye meclis üyeliği görevini yürütmekte. Perihan Gümüş, evli ve iki çocuk annesi.

 

 

 

 

 

 

 CHP KADIN KOLLARI BAŞKANI:FATMA ÜNLÜ

Başkanım, 15 Temmuz günü milli iradeyi hedef alan bir darbe kalkışması oldu. Girişimi ilk duyduğunuzda tepkiniz ne oldu?

_ Darbeyi ilk duyduğumda evdeydim. Çocuklarımla birlikte evde oturuyorduk. Tüylerimin diken diken olduğunu ve yüreğimin sıkıştığını hissettim. 80 darbesinin canlı şahidi olarak biliyorum darbeleri. Lise öğrencisiydim o dönem. Bu darbe girişimini de duyunca gerçekten bunalıma girdim diyebilirim. Çocuklarım anne ne oluyor, neden bu kadar kötü oldun dediğinde çocuklarıma ben darbeyi canlı canlı yaşadığım için, neler olabileceğini tahmin ettiğim için tepkim bu oldu dedim. Allah kimseye bir daha darbe yaşatmasın onu ancak yaşayan bilir.

Daha önceki darbelerde halk sokağa dökülmedi hiç. Darbecilere karşı böyle gözle görülür bir tepki olmadı hiç. Bu defa ise sağcısı, solcusu, ülkücüsü yani bütün toplum tepki gösterdi. Bu durumu nasıl okumak lazım?

_ Şimdi bunu yalnız değil de 40–50 yıl geriye giderek yaşanan diğer darbeleri de göz önünde bulundurmak lazım. 14–15 yıldır aynı iktidarın, aynı zihniyetin ülkeyi yönetmesi sonucunda halkın tepki vermesi gerekirdi. Diğer partilerin de buna tepki vermesi gerekirdi ama ben şuna inanıyorum, söz konusu kendi ülkemiz olunca farklı tepkilerin bir arada toplanması çok doğaldır. Çünkü düşünün bir eviniz var, bir aileniz var ve komşularınız ailenize dışarıdan etki yapıyor. Kendi içerinizde ne kadar da birbirinizi yeseniz de o dışarıdan elen etkiye karşı ev içerisinde birlik olursunuz. Bu da böyle bir şey yani. Bu ülkenin içerisinde yapılan bir etki değildi. Bunu herkes biliyor. Toplum eskisi gibi değil artık daha bilinçli. Bu nedenle tepki de toplumsal olarak veriliyor.

Peki, tüm eğilimlerin birlikte ortak tepki koymasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Genelde Adıyamanlılara şöyle bir haksız ithamda bulunurlar. Şöyle ki: Adıyaman sürekli güçlüden yana. Hangi iktidar güçlüyse ondan yana tavır koyar. Ama darbe gecesinde Adıyaman’da herkes sokağa döküldü. Adıyaman cephesinden baktığınızda neler söyleyeceksiniz.

_ Aslında ben Adıyaman’da bekliyordum. Belki başkaları yok hayır diyebilir ama ben bekliyordum. Çünkü Adıyaman’ın yapısı Türkiye sentezi gibi. Bütün toplumsal olaylara bakıyoruz Adıyaman ne tepki verirse tüm Türkiye de aynı tepkiyi veriyor. Partiler arasındaki oy dağılımına da bakın aynı şeyi rahatlıkla görebilirsiniz.

Peki, size göre darbe tehlikesi geçti mi?

_ Aslında geçti diyemiyoruz. Niye diyemiyoruz? Çünkü tehlikenin kaynaklarının tam olarak kurutulduğuna inanmıyorum. Dış güçlerinde bu tür oyunları her zaman oynayacaklarını, oynamaya devam edecekleri kanısındayım. Bu nedenle sadece geçiştirdik diye düşünüyorum. Bu darbe girişimi bize şunu gösterdi: 7 Haziranda çıkan sonuçlara göre halk ne diyordu uzlaşın, birleşin, birlikte karar verin.

Siyasi parti liderleri bu darbe kalkışmasından sonra bir araya gelmeye başladılar. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Bunun yereldeki yansımaları nasıl olsu. Siz de diğer parti kadın kolları başkanlarıyla bir araya gelip istişarelerde bulundunuz mu?

_ İşte biraz önce asıl anlatmaya çalıştığım buydu. Halk 7 Haziran’da bu mesajı verdi. Birlik olun. Ama bu mesaj alınmadı. Ancak 15 Temmuz’da bu mesaj tekrar gündeme geldi. Zannedersem liderler, siyasiler şunu dedi: bakın bir kez daha bize bu fırsatı verdiler hadi bu fırsatı değerlendirelim. Yani söz konusu devletin bekası olunca kendi siyasi düşüncelerini bir tarafa bıraktılar diye düşünüyorum.

Bu birliktelik, bir araya gelmeler devam edecek mi? yoksa geride mi kalacak? Çünkü insanlar gürültü, patırtı istemiyor. Çünkü bu bir hizmet yarışıdır, her parti kendi programını ortaya koyar, ülkeyi bu şekilde yönetmek istiyorum der. Yani aslında bunun içinde kavga gürültüye gerek yok. Bundan sonra ki süreçte ikili ilişkileriniz yani partilerle olan diyaloglarınız devam edecek mi?

_ Zaten bu süreçte il yönetimleri de merkez ilçe olsun, kadın ve gençlik kolları olsun. Oturup karar aldılar. Toplantılar yapıldı, gidilecek yol haritası çizildi. Zaten il başkanımız, merkez ilçe başkanımız geldi platformda konuşmalar yaptı. Yönetimlerimiz oradaydı. Halk tabanda biraz tedirgin onu hissediyorum. Parti ve kademeleri birlikte karar aldılar ama halk daha bunu tam benimsemiş diye düşünmüyorum. Bazen ben bile içimden “acaba” dediğim oldu. Gitsem mi gitmesem mi diye düşünceye kapıldığım oldu ama tereddüt yaşadım doğrusu. Çünkü bunu 14 yıl boyunca bize hissettirdiler. Yani bu güvensizliği onlar bize verdiler. Ama daha sonra ziyaretimize geldiler oturduk konuştuk. Sağolsun ak parti kadın kolları başkanı geldi. Ama beni bilen bilir. Ben bu konularda çok samimiyimdir. Aslında siyaset toplumda birbirini anlama şeklinde olmalı. Siyaset hoşgörü için yapılmalı. Siyaset kavga arenasında olmamalı. Ama biz artık öyle bir duruma geldik ki, farklı düşüncedeysen birbirine girecekmişsin, bir birini alt edecekmişsin gibi bir izlenim yaratıldı. Aslında biz bütün kadın stk’larıyla, ak parti kadın kolları hariç her zaman iletişim halinde olduk. Çünkü biz kadın siyaseti yapıyoruz.  Kadın haklarını savunan, kadına yapılan haksızlıklara karşı dik durmaya çalışan ve toplumda ezilen kadınlara yol gösterici olmak. Diğer konularda ana kademeler zaten üzerlerine düşeni yapmakta. Bu baz da baktığımız zaman ben 2009 yılından beri partinin kadın kolları teşkilatının içerisindeyim. Ve bu süre içerisinde sokaklarda ve meydanlarda kadın siyaseti yaptık. Bu süreç içersine MHP kadın kollarını ziyaret ettik, onlar ziyaretimize geldiler. EMEK partisi kadın temsilcisi arkadaşımızı ziyaret ettik, o bizi ziyarete geldi. Bdp’yi ziyaret ettik hatta o zaman Hdp’ydi. Onların eş başkanlarıyla bir araya geldik. O dönemlerde hep gündeme dair ortak fikirlerimizi açıkladık. Söz konusu kadın ise hep birlikte o konuda birlikteliklerimiz oldu. Ortak kararlar aldık. Ayla Pektaş, ak parti kadın kolları başkanı iken onunla da diyaloglarımız oldu. Sonuç olarak şimdiki kadın kolları başkanı Perihan hanımla darbe girişimi öncesine kadar hiçbir araya gelmedik, hiçbir diyalogumuz olmadı. Eksiklik her iki tarafta da var. Ne biz talep ettik, ne de onlardan böyle bir talep geldi. Açıkça söylemekte yarar var. Benim talep etmememin nedeni şuydu: sürekli genel başkanımız sayın kemal Kılıçdaroğlu hakkında bulunmaları falan gibi nedenler işte ister istemez bir şeye inanıyorsanız o sizi üzüyor ve iletişime geçmek istemiyorsunuz. Aslında biz kadın kolları olarak uzlaşıdan yanayız ve bunu yapıyoruz. Bize gelene biz hep gittik. Ama ak parti bize hiç gelmedi ve ben de gitmeme nedeni açık yüreklilikle söyledim. O dönemde genel başkanımız hakkında sürekli suç duyurularında bulunmaları beni yaraladı. Bu nedenle hiç gitmedim. Ama bu da benim için bir eksiklik belki de gitmeliydim.

Peki, seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor. Çünkü ak parti her zaman seçim olacakmış gibi çalışmalarına ara vermiyor. Özellikle de kadın kolları bu anlamda daha aktif görünüyor. Yani bayanların seçim çalışmalarındaki rolü çok büyüktür.

_ Şimdi ben siyasetin yukarıdan şekillendiğine inanan biriyim. Yani siyaset yerelde şekillenmez. Yukarıdan şekillenen siyasetin tabana yayıldığında kişilerin başarı oranına göre şekillendiğine inanıyorum. Bu size farklı bir düşünce tarzı gibi gelebilir. Siyaset çalışması, seçim çalışması her zaman olacakmış gibi olmalıdır. Yarın seçim olacakmış gibi sıcak tutulmalıdır. Ama zamana göre ziyaretler farklı olabilir. Mesela seçim çalışmalarında kapı kapı dolaşırsınız ama bu geçiş süreçlerinde, seçimin olmadığı dönemlerde hasta ziyaretine gidersiniz, çocuk ziyaretine gidersiniz, asker ziyaretine gidersiniz. Cenazeye gidersiniz veya düğüne gidersiniz. Bir şekilde bu insanlarla iletişiminizi sürdürürsünüz. Biz buradayız, bir sorununuz olduğu zaman yayınızdayız dersiniz. Ama bunu ne kadar başarırsınız? Elinizin güçlü olduğu oranda başarırsınız.

Peki, çok teşekkür ederiz paylaştığınız bilgiler için. Son olarak şehirde bu hafta gazetesi hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek isteriz.

Bana bu fırsatı vermiş olduğunuz için şahsınızda “Şehirde Bu Hafta” gazetesine çok teşekkür ediyorum. Adıyaman’da özlemi duyulan, dik duruşunu bozmayan ve toplumun her kesimine hitap eden bir gazete. Çalışmalarınızda başarı diliyorum.

FATMA ÜNLÜ ÖZGEÇMİŞİ: 1965 Ordu doğumlu. 2009 yılından beri Adıyaman’da aktif siyasetle uğraşıyor. Chp il teşkilatında partinin çeşitli kademelerinde görev yaptı. Son olarak 3 Ocak 2016 yılında merkez kadın kolları başkanlığı görevine getirilen Ünlü, Sanko aş’den emekli olan Ünlü, evli ve 3 çocuk annesi.

 ŞEHİRDE BU HAFTA

perihan gümüş,ak parti,adıyaman,şehirde bu hafta,chp Adıyaman