"BİZ DEVLETİMİZİ SEVİYORUZ AMA.."

Hacı Bektaş-ı veli kültür vakfı Adıyaman şube başkanı Nusret Tunç; "biz devletimizi seviyoruz ama, devletimiz bizi ötekileştiriyor.." cemevleri, yasal statüye kavuşturulmalı aleviler olarak sıra ne zaman bize gelecek diye korkuyoruz darbe girişiminin önlenmesinde alevi komutanlar önemli rol oynadı başkan kutlu cemevi inşaatına “taziye evi” yardımı adı altında destek verdi..

1993 yılında kurulan hacı Bektaşi veli kültür vakfı Adıyaman şube başkanı Nusret Tunç, Alevi vatandaşların yaşadığı sorunlar, Cemevlerinin yasal statüye geçirilmesi ve 15 Temmuz darbe girişiminde Alevilerin gösterdiği mücadeleye dair birçok konuda gazetemize özel açıklamalarda bulundu." Aleviler tarih boyunca devletinin ve milletinin yanında yer aldı.Ama sürekli ayrıştırmalara ve ötekileştirilmeye maruz kaldı. Hacı Bektaşi Veli kültür vakfı Adıyaman şube başkanı Nusret Tunç yaptığı özel açıklamada 1997 yılının sonunda yapımına başlanan ve maddi nedenlerden dolayı bitirilemeyen cem evi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tunç; “devlet olarak cem evinin inşaatına başladığımız günden beri hiçbir destek alamadık. Çünkü cemevleri yasal statüde değil. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Biz aslında para istemiyoruz, cemevlerinin yasal olarak ibadethane kapsamına alınmasını istiyoruz. Çünkü ibadet para için yapılmaz, bizim maddi beklentimiz yok. Bu nedenle resmi olarak destek alamıyoruz. Bi defaya mahsus şimdiki belediye başkanı sayın Fehmi Hüsrev Kutlu, cemevimizin inşaatı için meclisten “Taziye Evi” yardımı adı altında yardım çıkartarak bize 35 bin adet tuğla ile 500 torba da çimento verdi. Başka da hiçbir destek alamadık. Ama Adil Konukoğlu’nu unutmamız gerekir. Sayın Konukoğlu bize binanın bütün hazır betonunu verdi, yaklaşık 1200 metreküp. Ona ayrı bir teşekkür etmemiz gerekiyor. Ancak TOBB başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de ilk defa bizim cemevine geleceğini ve yardım edeceğini söyledi. Cem evimizi ziyarete geldi ancak bugün kadar hiçbir destekte bulunmadı” dedi.

Alevilerin devlet ve millete bağlılığını yüzyıllardır devam ettirdiğine değinen Tunç; “Bakın 15 Temmuz kalkışma hareketini önleyen en önemli iki kişi alevidir. Birisi sayın cumhurbaşkanını “ben sizi İstanbul’da korurum, Ankara’ya gitmeyin” diyen o dönemdeki 1. Ordu komutanı orgeneral Ümit Dündar, diğeri ise özel kuvvetler komutanlığında şehit olacağını bile bile darbeci komutanın kafasına sıkarak bir nevi darbe planlarını alt üst eden Ömer Halis Demir. İkisi de alevi kardeşimizdir. Biz aleviler olarak devletimizin yanındayız ve devlete karşı gelenlerin de dimdik karşısındayız. Çünkü aleviler tarihin hiçbir döneminde devletine isyan etmemiş ve sürekli kendilerini savunmak durumunda kamışlardır. Bu nedenle hep dağlık bölgelere yerleşmişlerdir. Ama şu an Alevilere karşı öteleştirme ve dışlanma politikası sürdürülüyor. Aleviler bu İŞİD belasından beri tedirgin, huzursuz. Sıranın ne zaman kendilerine geleceğini bekliyorlar. Adıyaman’da 500’e yakın öğretmen görevden alındı gidip bakın yüzde 80’i alevidir. Bunların FETÖ ile ilgisi olamaz, PKK ile ilişkilendiriyorlar. Peki, bir öğretmenin yıllarca terör örgütüyle ilgisi olacak ve devlet bugün uyanacak, böyle bir şey olur mu? Delil yok, bişey yok. Benim askerimi öldüren, benim polisimi öldüren terör yaratan insanlara karşı mücadele verilmesini bizde destekliyoruz. Mahkeme karar verirse gidip cezasını en ağır şekilde çeksin. Devlete nasıl karşı gelirsin? Ama talimatla yürüyen işler nedeniyle öğretmenlerimiz görevden alınıyorlar” diye konuştu. HABER MERKEZİ