‘Kurumların Çöktüğü Bir Ülkede Ekonomik Gelişme Beklenmemeli’


Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu cuma günü Adıyaman’a geliyor. Öncesinden çeşitli temaslarda bulunmak üzere Adıyaman’a genel başkan yardımcısı sayın Serkan Özcan ile Adıyaman izlenimlerini, ekonomiyi, hukuku, siyaseti ve son günlerdeki Doktorların eylemini konuştuk.

post

 Röportaj    14.03.2022 16:09:50  


Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serkan Özcan:

Sayın Başkan Adıyaman’a ilk gelişiniz mi?

“Adıyaman’a bu ikinci gelişim. İlkinde partimizin Şanlıurfa il teşkilatının bir programına katılmış ve oradan Adıyaman’a gelip bir gün kalmıştım. Ama insanlarla karşılaşma ve ziyaretler ilk oluyor.

Adıyaman’da esnaf ve STK ziyaretlerinde bulundunuz. İzlenimlerinizi anlatır mısınız?

 Gördüğüm kadarıyla Türkiye’nin genelinde problemler aynı. İnsanların çok ciddi bir geçim derdi var. Geçim derdi olmayan esnafın fatura problemi var, insanlar ciddi biçimde kazançlarının düştüğünden bahsediyorlar. Satın alma güçleri ciddi bir biçimde azalmış erimiş.  Aynı zamanda şunu da gördüm, siyasetinin dilinin normalleşmesi talebi var. Daha normal, daha barışçıl, daha birbirleriyle anlaşabilen bir dil kullanılmasını isteyen bir talep var insanlarda. Bu da enteresan tabi, ekonomik problemlerin daha çok insanın canını yaktığı bir dönemde, insanların sadece ekonomik problemleri değil aynı zamanda ortak bir dil oluşması, farklılıklar üzerine yeni bişeyler inşa etmesi, işte altılı masa vb gibi talepler açıkçası hoşuma gitti, çokta memnun oldum.

Bu süreçte Adıyaman’ın da Türkiye’nin de gündemi ekonomidir. Bugün yaşadığımız ekonomik sıkıntıların temelinde ne var? Çünkü herkesim farklı yorumluyor ve farklı sebepler öne sürüyor.

Ben Türkiye de ekonomik krizden önce bir yönetim krizi olduğuna inanıyorum. Türkiye özellikle Cumhurbaşkanı hükümet sistemiyle birlikte zaten fazla güçlü olmayan demokrasisinin biraz daha gerilediği, insanların temel hak ve özgürlükleriyle problemlerinin daha fazla artığını, hukuk sisteminin çalışmasının önünde engellerin daha fazla oluştuğunu, insanların yargıya hukuka güvenmediğini görüyorum. Bunun derinleşerek artığını görüyorum. Bu söylediğim şeylerin yaşandığı bir ülkede iktisadi olarak gelişme kalkınma büyüme olmaz. Yani toplumun barışamadığı, hukuka güvenmediği, kurumların ve kuralların çöktüğü bir sistemin iflas ettiği bir sistemde iktisadi bir gelişme beklenmemeli. Ama ille iktisatla ekonomi ile ilgili özel bişey söylemek gerekirse, ben şu anda en büyük problemin enflasyonla mücadele konusunda merkez bankasının bağımsızlığını kaybedilmesi, sadece merkez bankasının da değil, bütün bağımsız hukuk, denetçi ve kuruluşların etkinliğinin kaybedilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Son 10-15 yılda çok büyük kazanımlar elde ettik, maalesef geldiğimiz noktada bilimin, rasyonalitenin değil sadece saraydan gelen emir ve talimatlarla hareket edildiğine dair bir inanç var. Türkiye de enflasyonla adam akıllı mücadele etmeden, sürdürülebilir düşük bir enflasyona geçmeden, kamu maliyetinin üzerindeki faizi azaltmadan, sanayiyi, reel sektörü, üretimi, tarımı tahkim etmeden daha iyi bir noktaya gitmeyecektir. Tabi bunların olmasının birinci şartı ortak akla ve istişareye dayanan güçlü bir demokrasi.

Birde, Türkiye de düşünce ve ifade hürriyeti ile ilgili sıkıntılar sık sık gündeme geliyor ve tabi ki erkler ayrılığı ve son günlerdeki doktorların iş bırakma eylemini. Bu konularda ne diyeceksiniz?

Evet dediğiniz doğru. Bugün insanlar düşündüklerini özgürce dile getiremiyor adeta bir korku iklimi oluşturulmuş. Kimse yargı bağımsızdır diyemez. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçtiğimizde yasama, yürütme ve yargı erkleri bağımsız olacak ve kuvvetler ayrılığı ilkesi yeniden rayına oturacak. Doktorların iş bırakma eylemine gelince yüzde yüz haklıdırlar. Düşünsenize pandemi döneminde o insanlar doğru dürüst evlerine gidemediler, istirahat edemediler, birçok doktor ve sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Bugün “gidiyorlarsa gitsinler “demenin hiçbir mantıklı karşılığı yoktur. “

Sayın Başkan çok teşekkür ediyorum. 

Ben teşekkür ediyorum

Röportaj: Ferhat Vural- ŞEHİRDE BU HAFTA

 Serkan Özcan Kimdir?

1977 yılında dünyaya gelen Özcan, doğma büyüme Konyalıdır. (ODTÜ) Orta Doğu Teknik Üniversitesi iktisat Bölümü’nden başarı ile mezun olmuştur. Mezuniyetin ardından Merkez Bankası bünyesinde uzman ve BDDK’da Başkanlık Danışmanlığı gibi görevlerde bulunmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nde University of Illinois at Urbana-Champaign’de Finans alanında yüksek lisans yapmıştır.

2012 ve 2015 döneminde Odea Bank A.Ş. bünyesinde Ekonomik Araştırmalar ve Stratejik Planlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı.

2010-2012 Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O’da Başekonomist.

Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O’da çalıştığı dönemde, Vakıf Portföy A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği.

2006 ve 2009 yılları arasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Danışmanı.

1999 ve 2006 yılları arasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda Bankacılık ve Finans Kuruluşlar Genel Müdürlüğü Uzmanı.

Çok iyi düzeyde İngilizce bilmektedir. Evli ve 3 çocuk babası Serkan Özcan, son dönemde Gelecek Partisi başkan yardımcısı ve sözcüsü olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

#serkan özcan,gelecek partisi,adıyaman,mülakat,şehirde bu hafta,ferhat vural