Av.Bilgiç: Kömür Halkıyla Dayanışma İçindeyiz

Adıyaman merkeze bağlı Kömür Beldesi Serintepe Mahallesi mera alanında açılmak istenen maden ocağına bir tepkide Adıyaman çevre ve kent platformu başkanı Av. Ali Murat Bilgiç’ten geldi. Av Bilgiç,” Köylüler kaygılarında haklıdır. Adıyaman Çevre ve Kent Platformu olarak kendileriyle dayanışma içerisinde olacağımızı belirtmek isteriz” dedi.

Adıyaman merkeze bağlı Kömür beldesi Serintepe Mahallesin mera alanında yapılmak istenen maden ocağına tepkiler devam ediyor. Köylüleri ziyaret eden Adıyaman Çevre ve Kent Platformu Başkanı Av Ali Murat Bilgiç, izlenimlerini bir basın açıklamasıyla duyurdu.

Av. Bilgiç açıklamasında şunları dile getirdi:

                “Kamuoyuna yansıyan haberler üzerine, Adıyaman Merkez İlçeye bağlı Kömür Beldesinin Serintepe mahallesinde açılmak istenilen mermer ocağıyla ilgili olarak Belde sakinlerini dinlemek üzere 09.04.2022 günü ADIYAMAN ÇEVRE VE KENT PLATFORMU üyelerinden oluşan bir heyetle Serintepe Mahallesine gittik.

                Öncelikle mahalle sakinlerinin iddialarını dinledik ve mermer ocağı açılmak istenilen ormanlık alanı köylülerle birlikte gezerek fotoğrafladık.

                Gözlemlerimizi ve vatandaşlarımızın iddialarına göre madenin sakıncalarını şöylece sıralayabiliriz;

                1-Söz konusu mahallenin ve Kömür Beldesinin 8-9 km uzağında birçok mermer ocağı halen çalışmaktadır. Bu ocaklar beldeden oldukça uzak olmasına rağmen, patlayıcılarla yapılan çalışmalar sonucunda Kömür’de caminin hemen dibinden çıkan ve 5000 dönüm araziyi sulayan kaynak kirlenmiş, insanlar ve hayvanlar tarafından içilemez hale gelmiştir. Ayrıca suyun debisi düşmüş ve 100-200 dönümlük alanı sulayabilir hale gelmiştir.

                2-Bölgede su kirliliği nedeniyle birçok hayvan ölmüştür. Maden sahipleri bazı ölümler nedeniyle sorumluluklarını kabul ederek hayvan sahiplerine tazminat ödemişlerdir.

                3-Maden alanlarında atık içeren sular yer altına drenaj edilmekte, yer altındaki çatlaklar nedeniyle bu kirli sular yer altı sularına ve az önce belirttiğimiz kaynak suyuna karışmaktadır. Bu durum eş zamanlı olarak kaynak suyunun renk değiştirmesi ile kolaylıkla anlaşılabilmektedir.

                4-Her ne kadar gösterilere ve olaylara neden olan alan görece olarak küçük gözükse de fotoğrafladığımız dağın tamamı parçalara bölünerek ruhsatlandırılmıştır.

                Bunun da iki temel nedeni var. Birincisi tümü birden işletmeye açılırsa halkın tepkisi çok daha büyük olacağı için tepkiden çekinilmiş,

                İkincisi ise küçük alanlara ruhsat verilerek, ÇED sürecindeki bazı zorluklar aşılmış, bölge halkı ve belde belediyesi devre dışı bırakılmış ya da etkisi azaltılmıştır. Zorlayıcı bürokratik kurallar kolaylaştırılmıştır.

                5-Bu alan sadece Kömür beldesini değil, çok yakın mesafede olan Pınaryayla(Artan) köyünü de etkilemektedir. Hatta başka madenlerdeki patlatma çalışmaları nedeniyle bu köyün içme suyunun dahi yer altında kaybolduğunu, su sıkıntısı çektiklerini belirtmişlerdir.

                6-Söz konusu alan sadece meşe ormanı değil, aynı zamanda Kömür ve civarındaki köylerin merası niteliğini taşımaktadır. Bu madenin açılması durumunda köylüler meralarını yitirmek durumunda kalacaktır.

                7-Dinlediğimiz köylüler arasında bölgede faaliyet gösteren başka mermer ocaklarında çalışmış işçiler de bulunmaktaydı. Bu kişilerin anlatımına göre çıkan harfiyat dağın aşağısına yığılmak zorunda. Bu kısımda da köyün futbol sahası bulunmaktadır. Üstelik açılmak istenilen yolun kullanılamayacağı, şantiye oluşturulduktan sonra köyün içinden başka bir geçiş yapılmak zorunda olunduğu belirtilmektedir.

                8-Bölge sakinleri olayın siyasal bir yönünün olmadığını sadece doğalarına ve beldelerine sahip çıkmak istediklerini anlatmak için, “bizim partimiz kömürün çeşmesi, bizim partimiz kömürün merası” demektedirler.

                Ayrıca görüştüğümüz köylüler arasında AKP üyesi, CHP, HDP ve MHP üyesi olduğunu söyleyen kişiler vardı. “Bizi doğamız, meramız ve çeşmemiz birleştirdi” diyen bu vatandaşlarımız sonuca ulaşıncaya kadar kararlılıkla mücadelelerini sürdüreceklerini belirttiler.

                Vatandaşı üzen en önemli olay ise, özel şirketin yol açma çalışmasına bir vali yardımcısının nezaret etmesi ve köylüleri ne pahasına olursa olsun bu madenin açılacağı yönünde tehdit etmesi.

                Heyet olarak yaptığımız incelemede, maden sahasının köye kuşbakışı 800 metre mesafede olduğunu, burada mermer çıkartılmaya başlanması durumunda, ormanın, meranın ve köylülerin belirttiği nedenlerle yer altı sularının olumsuz etkileneceğini, artezyen kuyularındaki ve çeşmelerdeki suyun patlama nedeniyle kaybolabileceğini, gürültü kirliliği ve hava kirliliğinin gerçekleşeceğini, doğanın yapısının bozulacağını, bu durumun sadece bölge insanını değil, yaban hayatını da olumsuz etkileyeceğini saptadık.

                 Halen işletilmekte olan mevcut madenlerde çalışma olması, patlama gerçekleştirilmesi durumunda arada 7-8 km mesafe bulunmasına rağmen gökyüzünü toz bulutlarının kapladığı ifade edilmektedir. İhtilafa konu yerde patlama gerçekleştirilmesi durumunda yerleşim yeri zarar görecek, insanlar soludukları toz nedeniyle sağlıklarını kaybedebileceklerdir.

                Söz konusu alan mücavir alan içerisinde kaldığından yasal prosedürün tam olarak gerçekleştirilmediğini düşünmekteyiz.

                Tarım ürünü fiyatlarının sürekli arttığı ve gıda krizinin her geçen gün kendini şiddetli biçimde hissettirdiği   ülkemizde sayısı görece olarak ne kadar az olursa olsun tarım ve mera alanlarının madenciliğe açılması akıldışı ve kamusal sorumlulukla bağdaşmayan bir uygulamadır.

                Kamu, iklim dengesini kurulmasını sağlayacak, biyolojik çeşitliliği koruyacak ve sürdürülebilir zirai üretimi sağlayacak kararlar almak zorundadır.

                Belirttiğimiz nedenlerle köylülerin kaygılarında haklı olduklarını ve Adıyaman Çevre ve Kent Platformu olarak kendileriyle dayanışma içerisinde olacağımızı belirtmek isteriz. Durumu kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız” İfadelerini kullandı. ŞEHİRDE BU HAFTA