SES’ten sağlık çalışanlarına yönelik şiddette tepki!

Sağlık Emekçileri Sendikası(SES) Adıyaman şubesi, Esenyurt Devlet Hastanesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan ve görevi başında bıçakla öldüren Tuğrul Okudan’ın katledilmesine tepki gösterdi.

Adıyaman 400 Yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması yapan SES Adıyaman şubesi başkanı İbrahim Halil Aydın şunları dile getirdi:

“Sağlık sisteminin yükü omuzlarımızda, saplanan bıçak ise hepimizin boynunda!”

“Dün gece ekibimizden bir arkadaşımızı da sağlık sistemin giderilmeyen sıkıntıları nedeniyle yitirdik. Görevini yaptığı sırada güvenlik görevlisi Turgut arkadaşımızın boynuna bir bıçak saplandı ve gencecik bedeni soldu, hayalleri ve umutları mesai arkadaşlarının tüm çabalarına rağmen yarım kaldı.

Esenyurt Devlet Hastanesi'nde çalışan güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan'ın katledilmesini nefretle kınıyor, ailesine ve tüm sağlık emekçilerine başsağlığı diliyoruz. 

Bu yitirdiğimiz kaçıncı can? Pandemi ile mücadelede ölüyoruz. İş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle ölüyoruz. Liyakatsiz yöneticilerin mobbingi altında, ağır çalışma koşullarında, kalp krizinden ölüyoruz. Uzun çalışma saatleri ve nöbet sonrası uykusuzluk ve yorgunluktan dolayı kaza geçirerek ölüyoruz. Kışkırtılmış sağlık talepleriniz nedeniyle de hasta ve yakınları tarafından katlediliyoruz. Ölmeyip yaşamayı başaranlarımız ise sağlıklı ve güvenli olmayan çalışma koşulların da mutsuz ve kaygı ile yaşıyoruz.

İNSAN HAYATI BU KADAR DEĞERSİZ Mİ?

Biz artık bu ülkede, hastanelerde hayat kurtarmak yerine arkadaşlarımıza ağıt yakmaktan, yas tutmaktan yüreğimiz acıyor, soluk alamıyoruz.  Arkadaşlarımızı ambulans kazalarında, polikliniklerde, acillerde kırıma uğrar gibi iş cinayetlerinde kaybediyoruz. İş cinayetlerini önlemek, bizlerin can güvenliğini korumak ve kollamak zorunda olan sağlık yöneticilerinin ölen arkadaşlarımızın arkasından yaptıkları sorumsuzca, aymazca açıklamalar ise biz de ki öfkeyi, isyanı ise daha da büyütüyor. Kahroluyoruz hepimiz.  Soruyoruz, bu mu bize verilen değer?  İnsan hayatı bu kadar değersiz mi? Bir bedenden, ya da bir sayıdan mı ibaretiz?  Nedir bizi bu kadar önemsiz ve savunmasız kılan?

Aslında cevabı da ne yapmamız gerekeni de biliyoruz. Hep birlikte haykırmazsak Turgut’un, Ekrem’in, Büşra’nın, Tuba’nın, Halil’in, Abdullah’ın yarım kalan umutları ve hayalleri bir başka bedende ve isimde yarım kalmaya devam edecektir.

Bu sağlık sistemi ile şifa dağıtmak mümkün değildir. Bu sistem sağlık emekçileri ve halk için daha fazla sağlıksızlık üretmektedir. Değersizleştirilen mesleklerimiz, siyasilerin ve idarecilerin, sağlık emekçilerine yönelik hürmetsiz yaklaşımları ve kullandıkları dil şiddeti körüklemektedir.

Siyasal iktidarın yarattığı kutuplaşma ve çatışma ortamı, ötekileştirme politikaları toplumda şiddeti kültür haline getirmektedir. Adeta tüm toplum ruhsal açıdan çöküntü halindedir. Artık kültür haline gelen şiddet bir halk sağlığı sorununa dönüşmüştür.

üzere bu iktidarın sağlık belirleyicilerine etki eden her alandaki yöneticileridir. Yani; İş cinayetleri karşısında suskun kalan denetim yaptırmayan Çalışma Bakanı, cübbesini

Buradan değerli halkımıza da seslenmek istiyoruz. Sağlıkta yaşanan sorunların faturasını sizin sağlığınız için canı ile dişi ile mücadele eden sağlık emekçilerine kesmeyin. Eğer bir fatura kesilecekse bu fatura sağlığı yönetemeyenlere, politika üretenlere kesilmelidir.” İfadelerini kullandı. ŞEHİRDE BU HAFTA