Yarguci; İnsan hayatı bu kadar önemsiz olmamalı..!
Adana Aladağ öğrenci yurdunda meydana gelen olayla ilgili bir basın açıklaması yapan İşadamı- siyasetçi Abdurrahman YARGUCİ ; Adana Aladağ’da yaşanan ve hepimizi derinden etkileyen bu “Facia” öncelikle bu ülkede İnsan hayatının ne kadar önemsiz, kıymetsiz olduğunu bir kere daha gözler önüne sermiştir.
Güncel 2016-12-06
Çocuklarımız; göz bebeklerimiz, evlerimizin neşeleri, Naz’larına şartsız-kayıtsız katlandıklarımız, umutlarımız, ümitlerimiz. Kışın gribinde ateşlenmelerine tahammül edemediğimiz Meleklerimiz, Sizi kor ateşlerin bağrında bırakarak yanmanıza sebep olanlara, Sizi bu hale getirenlere hakkınızı helal etmeyin. Yaşamını yitiren tüm çocuklarımıza ve eğitmene Yüce Allah’tan Rahmet aileleri başta olmak üzere tüm Milletimize sabırlar dilerim. Bizlerin size helal edecek bir hakkımız geçmedi ama siz o küçücük yüreklerinizle büyüklük gösterip kabul edin. Haklarımız Helal Olsun, Helal Olsun, Helal Olsun…
Demek ki Konya faciasından hiçbir ders alınmadı. Eğer bu facialardan bir ders çıkarılmış olsaydı, bu gün bunları konuşuyor bu acıyı, sızıyı yüreğimizde hissediyor olmazdık.
Adana’ya has bir şey değil bu zaten, ALADAĞ bu günün konusu sadece.
Ülkemiz de Cemaatlerin,Tarikatların yurtları var. Hükümet yurt konusunda hiç vakit kaybetmeden Anayasaya uymaya, kendi asli görevini yaparak gecikmelide olsa eğilmeli, mutlaka ülke genelinde yurtları yeniden tesis etmeli ve bunu başka hiç kimseye bırakmamalıdır.Anayasal olarak bunun zorunda olduğunu artık fark etmelidir. Anayasa 18 yaşına gelene kadar bütün çocukların ya ailelerinin yanında ya da devletin himayesinde olması gerektiğini emrediyor, Türkiye’de maalesef 7, 8, 10 yaşından itibaren çocuklar bu tür yurtlara veriliyor. Neden veriliyor? Devleti yöneten Hükümetlerin Devlet aygıtlarını pasifize etmesinden kaynaklı bir nevi aileler çaresizlikten veriyor. Türkiye’de bu konuda sistemin neden hayata geçirilmediği tartışılmalı, oysa bunun için ek bir şey yapmanız gerekmiyor sadece yasaları işler hale getirmeniz işletmeniz yeterli.
Burada insanlığımızdan utandığımız üzücü, kahredici, denetimsizlikler ve kayırmalar sonucu oluşmuş, bir katliam var. Bunun adı bir kaza değil.
Olaya siyaseten bakmak Ahlaksızlıktır.Siyasi Polemik konusu edilmeye çalışılan meselede 11 Çocuk ve bir eğitmen yanarak can verdi.Bu facialarda, sistemin ihmalleri, devleti yöneten siyaset sisteminin devletin aygıtlarını işlevsizleştirmesi, çalışamaz hale getirilmesinde hatta yozlaştırılmasında hiçbir etkisi yok mu? Tek kusurlu İnsan mı?Buna “Fıtrat” “Kader “deyip geçemezsiniz. Bakın Yüce Allah bu konuda ne buyurmuş İSRÂ-13: “Ve Biz, her bir insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık”. Önce siyasi mekanizma olarak hükümet bu konuda ne gibi bir önlem aldı, tedbirleriniz nelerdi bize bunu anlatın.
301 Madencinin ihmaller zinciri sonucu hayatını kaybettiği daha doğrusu katledildiği Soma’da da “Kader” dendi, “Fıtrat” dendi ve en ağır suç Kontrol Mühendisine verildi.
Bizler ideolojik olarak farklı düşünebiliriz, bu gayet doğal ve bir zenginliktir. Ama lütfen gelin Ahlaki, anane-i, örfi, insani tüm değerlerde birleşelim. Yapılan zulüm ve haksızlıklara hep birlikte dur diyelim. Bir olunca “İRİ” oluruz." dedi. HABER MERKEZİ
