Kutlu Başkanla,dobra dobra


Adıyaman ile ilgili her şey,geçmişten günümüze,siyasetten gündelik hayatta,yolsuzluktan hizmete kadar en dobra sorular ve dobra cevaplar..

post

 17    2016-04-04  


SİYASET ZOR ZENAAT MIDIR?

_Siyaset hem zor ama zorluğu kadar da zevkli bir zanaattır. İnsanlarla iş yapmak, insanlarla ilgilenmek zor bir süreçtir. Herkesi memnun etmek tabii ki mümkün değil ve siyasette destek olan birçok kimse daha sonra bunun karşılığını bekliyor. Bunun karşılığı illa bir maddi menfaat değil ama bir çocuğunun işe girmesi veya başka bir yerde öncelik verilmesi gibi beklentiler olabiliyor. Bu beklentileri karşılayamadığınız zaman da tepkiyle karşılaşabiliyorsunuz. Ne kadar hizmet yaparsanız yapın insanoğlu daha fazlasını ister. Adıyaman için ne kadar hizmet edersek edelim, ne kadar hizmet yaparsak yapalım az diye düşünüyorum. Çünkü Adıyaman halkı gerçekten Türkiye’de değil, bölgede değil dünyada ender bulunan bir halk yapısına sahibiz. Bu kadar güzel insanı cenab-ı hak bu bölgeye toplamış. Bunlara hizmet etmek de işin zevkli yanı. Belki bireysel talepleri karşılayamıyoruz ama toplumsal talepleri büyük oranda karşılamayı hedefliyoruz.

BAŞKANIM,BİZİM SORULARIMIZ GENELDE HALKIN SORULARI. KIYIDA KÖŞEDE KONUŞULAN,ANCAK  YANINIZA GELİRKEN DE  Bİ ŞEKİLDE SÖYLEMEDİKLERİ  SORULAR. SİZİN KİŞİLİĞİNİZ GİBİ DOBRA DOBRA SORULAR SORACAĞIZ.

_ Sorularda sınır yok. Direk sorabilirsiniz. Yalnız sizden istirhamım lütfen soruları paketlemeden, ambalajlamadan, kurdele takmadan direkt olarak sormanız.

VATANDAŞLAR DİYOR Kİ; BAŞKAN ADIYAMAN’DAN ZİYADE ANKARA’DA.  MAKAMINDA GÖREMİYORUZ. SİZCE BU ŞİKÂYETLERİNDE HAKLILAR MI?

_ Bu şikâyetlerinde yüzde 15 oranında haklılar. Çünkü ben iller bankası yönetim kurulu üyesi olmam hasabiyle haftada bir gün Ankara’ya gidiyorum. Çarşamba günü gidiyorum, Perşembe veya Cuma günü dönüyorum. İller bankasının bana sağladığı yüksek bir maddi menfaat yok. Çok büyük sorumluluklarımız var orada, trilyonluk işlere imza atıyoruz. Buna karşılık ben 2 bin 500 lira maaş alıyorum Bu anlamda ayın bir haftası toplam benim Ankara’da geçirdiğim oluyor.. Maliye bakanıyla gece 23.30’dan sonra görüştük. Burada yerimde çok fazla bulunup oturduğum zaman belediye ile ilgili hiçbir iş yapamıyorum. Her gün yüzlerce kişi oğlumu-kızımı işe al diye geliyor ve bu gelenlerin de birçoğu partili, komşum, sınıf arkadaşım, dostum yani bunların da taleplerine cevap verememek hem onları strese sokuyor, hem de onların stresi kadar da beni strese sokuyor. Bunlara yardımcı olamamaktan dolayı benim de psikolojim bozuluyor.. Kendi makamımda oturduğum sürede diyelim ki on kişiyle görüşeyim, on kişiyle görüşünceye kadar yirmi kişi daha birikiyor. Bunlar belediyeyle direk ilgili veya benim inisiyatifimle halledemeyeceğim işler olursa ben de zorlanıyorum ve orada oturmayı da bunun için çok arzu etmiyorum. Sadece resmi protokolleri kabul ediyorum. Zaman zaman da gidip oradaki insanlarla görüşüyorum. Öyle arkadaşlarımız var ki her hafta geliyor. Onun için yerimde oturmak konusunda çok başarılı değilim.

MESELA BAZI BELEDİYELER HALK GÜNÜ DÜZENLER. HAFTA BİR VEYA ON BEŞ GÜNDE BİR. BÖYLE BİR ÇALIŞMANIZ VAR MI? YAPMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

_ Bize gelenler toplu görüşmeyi çok arzu etmiyorlar. İlla bire bir görüşeceğiz diyorlar. Bir halk gününde yüzlerce insanın içerisinde sorununu anlatmak da çok zor. Boşta kaldığımız her an insanlarla görüşüyorum. Meclis toplantısına girecektim. Ama girmeden önce en az 20 kişiyle görüştüm. Bazen gelenlerin imar sorunları oluyor veya daha böyle belediye’de halledilebilecek bir sorun olduğu zaman kalkıp onu öpmek istiyorum. Ama yine o görüşmelerinde yarısından çoğu iş ile ilgili. Ama her gün herkesle görüşmeye gayret ediyoruz.

NEDEN YENİ İMAR ALANLARI AÇILMIYOR?

_ İmar alanlarında geciktik. Bence en başarısız olduğumuz konudur. Geçmişte alan bir firma vardı. Onlardan çok fazla şikâyet geldiği için yani suiistimaller yapıldığı için, söylentiler olduğu için biz bu sözleşmeyi feshettik. Yeni imarı da bir yıl içerisinde yaparız diye düşündük ama yeni bir takım sözleşmeler yapıldı, bir haftadır sahada imar çalışmaları yapılıyor. Ben bu sene içerisinde yeni imar alanlarının ve kentsel dönüşümün yeni imar yapılandırmasının biteceğini düşünüyorum. Ama geciktiğimiz de bir gerçek yani.. Doğu’da Abuzer gaffar çayı içerisine kadar girmeyi düşünüyorum. Kuzey’de dağa kadar açmayı planlıyorum. Şu anda 70 metrelik yolunda yanlış yerden geçtiğini düşünüyorum. Bizim bütün çevre yollarının giriş ve çıkışı yok. 70 metrelik yol’da 3. Çevre yoluyla neredeyse birleşiyor. Ben bunu karayolları genel müdürüyle de görüşmelerini yaptım. Daha yukarıdan dağ dibinden gidip, Urfa yoluna kadar uzanıp oradan bağlamasını düşünüyorum. Şu anda OSB’nin altından geçip Eğriçay’da bitiyor. Bunun flamingo yoluna bağlamız mümkün ama trafiğin en yoğun olduğu yer Altınşehir kavşağı. Yani çevre yolunu getirip Altınşehir kavşağına bağladığımız zaman bu ölü doğmuş bir yol olur. Orada kocaman bir yolun da işlevselliği olmaz. Mümkün olursa otogarın oradan geçen yolu da ziyaret mevkiinden alıp normal çevre yolunu pirin üzerinden geçirip Urfa yoluna bağlamayı planlıyoruz. Güney’de Vartana yolunu yapıp çevre köylerin şehre girişini oradan vermeyi planlıyoruz. İkinci köprü de geçenlerde sizin manşetinizdeydi, “üçüncü köprü bitti, bizim köprü bitmedi diye. Köprüyü bitirdik yalnız yollarında bitirilmesi için havaların ısınmasını bekliyoruz.

OTOGAR NE ZAMAN AÇILACAK?

_  Otogar, kangren olmuş bir sorunumuz. Otogarı şu anda alan firmayla otobüs firmaları arasında bir anlaşma zemini bulmaya çalışıyoruz. Çünkü aralarında çok büyük bir fark var. İhaleyi alan firmaya biz buranın temizliği, güvenliği, ısıtması ve soğutmasıyla her şeyiyle ihale ettik. Kdv dâhil 300 bin lira tutarında bir paraya ihaleyi aldılar. Ama şu anda çıkardığı hesaplarda 2,5 milyon lira buranın yıllık masrafını çıkartıyorlar. Bizim şu an faal 3 tane otobüs firmamız var, 6 tane de minibüs firmamız var. Toplamda 9, bir tane daha geldiğini varsayalım 10 tane firma ediyor. Bu parayı bu firmalara böldüğünüz zaman her birine yıllık 250 bin lira düşüyor. Hiçbir firma da 250 bin lirayı verecek güçte değil. Şimdi alan firma masraf bu bunu herkes ödemeli görüşünde. Otobüs firmaları da diyor ki, burası için belli bir kira verelim, diğer şeylerini de belediye karşılasın. Yani bu paranın 1,5 milyon lirasını belediye üstlensin. Son çare olarak bir buranın teslimini şirkete yapacağız ve otobüs firmalarıyla anlaşmak için zaman vereceğiz. Eski garajı da kapatacağız. Yeni garaj açılmış olacak. Tabi garajın orada olmasını en fazla Kâhtalılar ısrarla istiyor.  Ama en mağdur olacaklar da Kâhtalılardır. Çünkü batıda olsaydı Kâhtalılar geçerken binim gideceklerdi, şu anda herkesin Kahta’ya gidecek birisi otogara gidecek ve oradan da dolmuşa binip gitmesi lazım. Oraya kadar gittikten sonra zaten Kahta’ya bir şey kalmıyor. Ama genel kanaat o otogarın açılması yönündeydi bu ay içerisinde otogarı faaliyete geçireceğiz. İhaleyi yapmışız ve uygulamak zorundayız. Ama burası da ölü doğan bir yer. Benim bu otogar açılsın diyenlere iki isteğim var. Birincisi, otogara gidip bineceksiniz, ikincisi de gider gelirken bana küfür etmeyeceksiniz. Bu şartım var. Ben otogarın yanlış olduğunu her platformda ifade ettim, eğer otogar batıda olsaydı çıktığı gibi yoluna gidecekti ve herkes otogarda binecekti. Şehirden gidecekler için de kolaylıklar sağlanırdı. Servisler olur, otobüslerimizin sayısı çoğalırdı. Ama şu anda otogara yolcu girişi yok. Aylardır onu bekliyoruz. Karayolları ile en son görüşmemizde de otogarın ön cepheden giriş-çıkışının mümkün olmadığını söylüyorlar. Çünkü kot farkı var ve direk yola giriyor, yeni bir kavşak yapılması da teknik olarak mümkün değil. Şimdi biz son çözüm olarak şunu buldu. 3 peronumuz var ortayı yolcu giriş çıkışına bırakacağız.. Ama ulaşım nasıl sağlanacak, giden insanlar neyle gidecek bunlar ciddi sorunlar. Bunları hep beraber uygulamada göreceğiz.

BU OTOGAR YAPILIRKEN -Kİ HER GÜN OTOGAR YAPILMAZ- FİZİBİLİTE VE ALAN ÇALIŞMASI  YAPILMADI MI?

Şimdi bu otogar doğu tarafı gelişsin diye yapılmış ama hiç değilse o kavşakta olsaydı daha kolay olabilirdi. Yani bir otogar yapmışız belediye sınırları içerisinde değil. Buna yapı kullanma izni almak için özel idarenin kapısını aşındırıyoruz. Uzun zaman içerisinde oraların da belediye sınırları içerisine alınması arzu ediyorum. Hastane de şu anda belediye sınırları içerişsinde değil. Otogar ile hastane arasındaki kavşak ta yine ziyaret payamlının sınırları içerisinde. Yani bizim yetki alanımızın dışında bir yer. Vatandaş şöyle düşünüyor; otobüs oradan çıkar yolda bizi toplar gider, dönüşte de herkes evinin önünde iner ama bu doğru bir sistem değil. 3. Çevre yolunun yapılmasıyla birlikte otobüsler oradan yönlendirilecek ve birçok kimse kalkıp Altınşehir’e gidecek ve Urfa yoluna bağlantı yapıldığı zaman Altınşehir’deki birisi gelecek, otogara gelecek ve oradan binerek geri aynı yola gidecek. Bu da aynı yolu yaklaşık 1 saat uzatacak.

ADIYAMAN İLE İLGİLİ  SES GETİRECEK BİR PROJENİZ MÜJDENİZ VAR MI?

_ Adıyaman ile ilgili Eğriçay projemizde sona geldik. Proje teslim aşamasında. Proje teslim edilir edilmez orada çalışmalara başlayacağız. Bir yandan orman ve su işleri bakanlığı çalışmalar yapacak, bir yandan gençlik spor bakanlığı çalışmalar yapacak. Diğer yandan da biz yapacağız. En büyük projemiz kentsel dönüşüm. Biz kentsel dönüşüm de Mara, Ulucami ve Musalla mahallesinde yeni bir şehir düşünüyoruz. Yeni bir çarşı, yeni meydan, yeni otoparklar. Modern bir şehri oraya kurmayı planlıyoruz ve gölbaşı caddesini oraya link yapacak şekilde tek yönlüye çevireceğiz. Yani kalenin etrafında yeni bir sistem olacak. Kentsel dönüşümde istediğimiz hedefe ulaşırsak daha sonra İmamağa, Bahçecik oradan Bahçelievler’e doğru genişletmeye gideceğiz yani. Şu anda imarda en düşük yol 7 metre ama Bahçelievler’de, İmamağa’da yollar 3,5–4 metreye kadar düşüyor. Bir yanına araba park ettiğinde de ikinci araba geçemiyor. Yani Adıyaman’ı yeniden inşa etmenin bir yolu olacak ama her şeyden önce de burada da başarılı olmamız lazım. Bunun için de Toki ile çevre ve şehircilik bakanlığı ile görüşmelerimiz var. İmar planını yaptırıyoruz, vatandaşlarla oturup anlaşma yollarını da deneyeceğiz. İnşallah güzel bir eser bırakacağız.

BELEDİYE OLARAK ŞEFFAF MISINIZ?

 _ Belediye olarak arzu ettiğimiz şeffaflıkta değiliz. Kısmi şeffafız. Yani şeffaf olmak için gayret ediyoruz ama vicdanen rahatız. Küçük çaplı bireysel suiistimaller olabilir ama kurumsal manada bir şeyin olmadığını düşünüyorum. Şu anda belediye de her şey halka açık değil ama sorulacak her soruya açık bir şekilde cevap verebilecek bir düzeydeyiz. Nihai hedefimiz aldığımız, yaptığımız her şeyi internet sitemizde paylaşılmasıdır. Bunda da altyapı olarak bir takım sıkıntılar var. Bazı basın organlarında ihaleler konusunda vicdanınız rahat mı diye haberler çıkıyor, bizim vicdanımız rahat. Nerde bir yanlışlık varsa, yolsuzluk varsa bunun üzerine gideriz. Benim kendim de dahil kimseye müsamaham da affım da yoktur. Kendim de yanlış yaparsam görevden affımı isterim ve çekilirim. Belediyede ki anlayış konusunda tam istediğim yerde değiliz. Belediye’de halen bir işlem için çok uzadığı,  insanların bıktığı zamanları görüyorum. Bizde bu bürokrasinin azaltılması için gayret ediyoruz.

13 YILDIR AK PARTİ İKTİDARDA. ADIYAMAN VE İLÇELERİNİN ÇOĞU DA AK PARTİLİ KADROLAR İŞ BAŞINDA. ADIYAMAN VE ADIYAMANLILARIN YERELDE VE MERKEZİ İKTİDAR NEZDİNDE ADIYAMANIN HAK ETTİĞİ HİZMETLERİ ALDIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ? ADIYAMAN ŞİMDİ ALMAZ İSE NE ZAMAN ALACAK?

_ Ak parti döneminde geçmişten çok daha fazla hizmet aldı. Bazı senelere baktığımız zaman yani 30 kat, 40 kat daha fazla Adıyaman’a kamu yatırımının geldiğini görüyoruz. Bunu hak ettik mi? Dersek, Adıyaman’a ne kadar yapsak azdır, bunları da yeterli görmüyoruz. Ama biz iktidara geldiğimiz de Urfa yoluna kadar bölünmüş yol yapar mıyız? Diye hedefliyorduk. Besni yol ayırımına kadar olursa iyi olur diyorduk. Bugün otobandan çıktığımız zaman Adıyaman’a kadar her tarafta bölünmüş yolla gelebiliyorsunuz. Urfa yolunda 3 gidiş, 3 geliş olmasına dayanan sayın başbakan’ın talimatı öyle oldu. 3 gidiş, 3 geliş diye. Ondan dolayı biraz gecikme oldu. Şu anda da yoğun bir şekilde çalışma yapılıyor. Neden bu kadar geciktiği sorularıyla karşılaşıyoruz. Yani geçmişte bir senede on milyon lira olan kamu yatırımı şu an 600 milyon liraya kadar çıkıyor. Nissibi köprüsünün yapılması başlı başına büyük bir hadisedir. Oradan buraya kadar bölünmüş bir yol virajlarda kaldırılarak güzel bir yol çalışması var. Ama Adıyaman’ın teşvikte 6. Bölgede olmaması istihdam açısından çok ciddi sorunlar getiriyor. Bu konuda da çalışmalarımız var. Geçmişte de 3. Bölge olduğumuzda başbakanla 2 saate yakın bunun mücadelesini verdik. Vekiller ilgilenmediği için değil ilgilendikleri halde yanlış iliklenen bir düğmeyi sonradan düzeltemiyorsunuz Hâlbuki Koçali barajı Adıyaman’ın kuzeyinin tamamını sulayan bir baraj olacak. Gömükan barajında geçilmiş bir proje var. Yine onda da çalışmalar var, Dsi genel müdürü ile Gömükan ve Koçali barajlarını özellikle görüştük. Adıyaman’da hayal ettiklerimizden çok daha fazla hizmetler geldi. Ama insanlar şuna bakıyor. Başka yere de aynı hizmetler yapılıyor. Orayla mukayese ettikleri zaman bizim daha az hizmet aldığımızı düşünebiliyor.

MİLLETVEKİLLERİMİZ İLE TAM BİR  KOORDİNASYON VAR MI? BAZI VEKİLLERİN EŞİNİ, DOSTUNU KAYIRDIĞI SÖYLENİYOR. BU KONUDAKİ GÖRÜŞÜNÜZ NEDİR? BUNUNLA BAĞLANTILI OLARAK ŞÜPHESİZ Kİ KİTLE PARTİLERİNDE HER TÜRDEN İNSAN OLABİLİR. PARTİ İÇİNDE BU STATÜYÜ KENDİNE DEVŞİRENLER OLUR. BUNU GÖRDÜĞÜNÜZ ZAMAN "KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR" DİYENLERDEN MİSİNİZ? YOKSA O KANGRENLİ KOLU KESİP DİĞER ORGANLARA ZARAR VERMESİNİ ÖNLER MİSİNİZ?

_ Şimdi bu kangreni kesme meselesi siyasette biraz sıkıntılı bir iş. Bazen de ağrıyan diş yerine ağrımayan diş çekiliyor. Vekiller arasındaki koordinasyonu fena bulmadım. Tam bir uyum var desem abartmış olurum ama diğer illerden çok fazla bir uyum var. Benim şahsi olarak ta belediye olarak ta bütün vekillerle çok iyi bir diyalogum var. Bu güne kadar onlardan bana usulsüz bir teklif gelmiş değil, benim onlara götürdüğüm bütün tekliflere de bütün vekillerim gayretleriyle uğraşıyorlar. Mesela son gittiğimizde Biraralık ilkokulunun devriyle karayollarının lojmanlarının devri konusunda söz aldık. Adliyenin yanındaki yeri park olarak düzenlemek istiyoruz. Bugün de meclisten karar aldık. Bir aralığı da otopark olarak düzenlemek istiyoruz. Benim sadece vekillerle değil HDP’li vekilimizle de diyalogum var. Zaman zaman karşılaşıyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz. MHP ve CHP ile de yakın diyaloglarımız var. Adıyaman hepimizin ve hepimiz Adıyaman için bir gayret içerisindeyiz. Adıyaman’da güzel bir birliktelik var. Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayırımı yok. Ve bu birlikteliği Adıyaman lehine kullanmaya gayret ediyoruz. Kişilerin yakınlarını koruması da insan doğasında var. Çünkü her gün yakınlarının talepleri biraz daha öncelikli olabiliyor. Mesela bir yere işçi alınacağı zaman kendi yakınında, kendisi için sürekli çalışan insanlar biraz daha öncelenebiliyor. Bunlar dışlandığı zaman da vefasızlık olarak görülebiliyor. Ama vekillere bu konuda isnat edilen suçlamaların da yüzde 20 doğru tarafı varsa yüzde 80’de abartıdır. Zaman zaman daha çok ihtiyaç sahiplerinin gözetildiği oluyor. Ama bir takım atamalarda bazı yakım kimseler hak ettiği halde de bir yere gelse bunun dedikodusunun önüne geçilmiyor.

KENTİN GELİŞMESİYLE BİRLİKTE BAŞTA TRAFİK OLMAK ÜZERE BİRÇOK SORUNU DA BERABERİNDE GETİRİYOR.BUNLARDAN İKİSİ DE SEBZE HALİ VE YENİ KADIN DOĞUM HASTANESİ İLE TIP FAKÜLTESİ ÖNÜNDE NASIL BİR ÇALIŞMA DÜŞÜNÜLÜYOR.

_ şimdi karayolları ile ilgili sorunlar. Karayolları sadece kendi prensiplerini uyguluyor. Orada sebze hali kavşağının kapatılması oraya bölünmüş yol yapılınca bir nokta da karayolları teknik olarak bunu zorunlu görüyor. Burada yeniden bir kavşak düzenlenmesi de trafiği yavaşlatır durumu doğuruyor. Ama orada ya kavşak, ya da alternatif yolu açmamız lazım. Yeni doğum hastanesinin önündeki üstgeçit yine karayollarına ait ama oraya asansör veya yürüyen merdiven sistemi konusunda çalışıyoruz. Maddi imkânlarımız elverirse veya bir yerlerden yani sağlık bakanlığından, aile ve sosyal politikalar bakanlığından bağış talebimiz var. Eğer bağış alabilirsen oraya yürüyen merdiven yapabilirsek çok daha iyi oluş diye düşünüyorum. Ama bizim de imkânlarımız sınırlı. Bu imkânlarla çok rahat şeyler yapmamız bizi çok zorluyor.  

SİZ  HEM BELEDİYE BAŞKANISINIZ, HEM DE AK PARTİNİN DUAYEN İSİMLERİNDEN BİRİSİNİZ. ONUN İÇİN SÖZÜNÜZ DİNLENİLİR, SEVİLEN VE SAYILAN BİRİSİNİZ PARTİ İÇERİSİNDE. NE OALACAK BU PAHALLI UÇAK BİLETLERİ?

 _ Bu konuyu valimizle, vekillerimizle birlikte yönetim kurulu başkanımızla görüştük. Başka firmaların gelmesi son aşamada geri döndü. Onda da bir takım usul hatalarının yapıldığını düşünüyorum. THY’de Ankara’da çok fazla bir problem yok, ben son gün 89 liradan bilet aldım. Vergilerle birlikte 99 liraya çıktı. Ama İstanbul biletlerinde fiyat yüksek. Sefer sayısı artarsa havaalanı maliyeti de azalır. İnşallah o konuda da bir aşama kat ederiz.. Ben vekilliğim sırasında çoğunlukla arabayla gidip geliyordum. Gerçekten yorucu oluyor. Geçmişte havaalanımız vardı ama uçağımız yoktu. Şu anda gümrük müdürlüğü de kurduk Adıyaman’da umre seferleri de yurt dışına yapılıyor ama tarifeli yurt dışı seferleri de olacak.

SİZ,AYNI ZAMANDA İKİ DÖNEM VEKİLLİK YAPTINIZ. ADIYAMAN’I ÇEVRE İLLERLE KIYASLADIĞIMIZDA BU İLLERDEN GERİ KALDIĞINI GÖRÜYORUZ. ADIYAMAN NEDEN GERİ KALIYOR. SIKINTI SİYASETÇİLERDE Mİ? İŞÇİDE Mİ, İŞVERENDE Mİ.HALK OLARAK BİZDE MI?

_ Bugün Gaziantep teşvikte bizden çok daha geri olduğu halde uçakla baktığınız zaman Adıyaman OSB’nin yaklaşık bin katı büyüklüğünde bir organizeyi görüyorsunuz. Birçok bölgeleri var. Ve her bir organizeleri de bizimkinin on katı büyüklüğünde. Şimdi orada şahsi müteşebbisler var. Bizdeki bütün işletmeleri toplasanız oradaki yatırımcının yatırımı kadar olmuyor. Geçmişten gelen bir gelişmişlik var. Gelişmiş bir yerin daha da gelişmesi çok kolay. Ama Adıyaman yani 1954’de il olmuş dönem boyunca bakan çıkarmamış, bölge müdürlüğü olmayan bir il. Çünkü bölge müdürleri kendi bölgelerine öz, diğerlerine üvey evlat muamelesi yapıyorlar. Bürokratik olarak eksiğimiz çok fazla. Bürokratımız yok denecek kadar az. Diğer illerle mukayese ettiğimiz zaman. Bu güne kadar bir vali çıkarmamışız. Bunda siyasilerinde kabahati var ama bunun mücadelesini verdik ama başarılı olamadık. Kendi potansiyeli olan yerlerin gelişmesi çok daha kolay. Bizim potansiyelimiz dar. Bütün işadamlarımızın gücünü toplasanız bugün Gaziantep’teki işadamının hem de sıradan bir işadamının Konukoğlu söylemiyorum bile, sıradan işadamının gücü kadar yoktur. Adıyaman’da işadamlarımız arasında bir dayanışma yok. Herkes birbirinin ayağına balta vurmakla meşgul oluyor. Ve birisi iflas ettiği zaman da diğerleri çok sahiplenmiyor. Bizim Adıyaman tabiriyle “Hasut”luktan çıkıp birbirlerine destek olacak bir dayanışma içerisinde olması lazım. Fakir fukarada var, zenginlerde birbirini çekememe daha fazla. Zenginlerimizin fakir fukarayla biraz daha içli dışlı olması, sosyal anlamda biraz daha destek olması lazım. Böylelikle Onların biraz daha duasını alabilirler. Türkiye’nin hiçbir yerinde hayırseverlerin yaptığı okul Adıyaman kadar az değildir. Bizde tamiratını yapan okula ismini vermiş. Mesela Kayseri’de devlet 50 yıldır okul yaptırmıyor. Hayırsever işadamları yaptırıyor. Bunu da inşallah sağlayacağız.

BAŞKANIM DOBRA BİR İNSAN OLDUĞUNUZU BİLİYORUZ. ŞAYET BELEDİYE’DE YOLSUZLUK VEYA ADAM KAYIRMA GÖRDÜĞÜNÜZ ZAMAN TEPKİNİZ NE OLUR? AYNI ZAMANDA PARTİNİZDE DE DİYELİM…

_ Şimdi, parti beni aşan bir şeydir. Ama belediye içerisinde hiçbir affım olmaz. Yani belediye içerisinde bir yolsuzluk varsa bunun üzerine en sert şekilde giderim. Çünkü belediyenin imajı çok önemlidir. İmajınız sarsılırsa bunu toparlamak mümkün değil. Bunu muhafaza etmemiz lazım. Bir de işlerin hızlanması lazım. Ben bu güne kadar imajımız konusunda bir sıkıntımız olduğunu düşünmüyorum. Ben de para zaafı olmayan bir insanım. Cenab-ı Allah sana helalinden 100 milyon lira vereceğim dese, yarabbim onu başkasına ver, ben o kadar parayla uğraşamam derim. Şu ana kadar Ankara’da ve burada evi olmayan birisiyim. Ankara’da kirada oturan ve kirası yüksek geldiği için başka bir yete taşındım. Kiralık ev arıyorum dediğimde çok şaşırıyorlardı. Belediye başkanı kiralık değil satılık ev arar diye. Ama bir evim olsun hevesine de girmedim. Adıyaman’da da babamın evinde oturuyorum. Bundan da rahatsız değilim. 135 metrekare bir ev. Belki çok misafir ağırlayamıyorum ama yaşlı bir babam var ve dünyada en saygı duyduğum insandır. Ona yakın olmayı arzu ediyorum. Çok zengin olanlarında Adıyaman’daki işadamlarının da benden daha huzurlu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü dolar artmış düşmüş, faiz yükselmiş borsa şöyle olmuş falan beni hiç ilgilendirmiyor. Bu konuda çok rahatım ama belki de on milyon lira param olsa sürekli bunun endişesi ile yaşayacağız. Onun için parasızlığın rahatlığını yaşıyorum. Benim şu anda belediyeden 7 bin lira civarında maaşım var, milletvekilliğinden aldığım maaş 8 bin lira, iller bankasından da 2 bin 500 lira maaş alıyorum. hepsini üst üste koyunca biraz biriktirmeye de başladık. Hatta çocukları evlendirme veya birine işyeri açma işine de girdim. İller bankasından aldığım maaştan ziyade,belediyeye çok faydası oluyor. Her şeyimi iller bankası karşılıyor. Orada bana araç ve şoför tahsis ediliyor. Yani benim Ankara’ya 100 gidiş-gelişimden yaklaşık 5’ini belediye, 95’ini iller bankası karşılıyor. Zaman zaman eşimi de götürüyorum ama onun parasını da ben karşılıyorum.

SİZ BİR HUKUKÇUSUNUZ. TOPLUMDA ŞÖYLE BİR ALGI VAR. PARTİYE VE İKTİDARA KARŞI ŞÖYLE BİR BAKIŞ VAR. DİYORLAR Kİ;" ÇALIYORLAR AMA,ALLAH VAR ÇALIYORLAR DA.."SİZİN İÇİN İSE;"ÇALMIYORLAR, ÇALDIRMIYORLAR AMA ÇALIŞMIYORLAR DA." NE DERSİNİZ?

 _ Bu bir yıl önceki algı olabilir. Ama 2015 yılı içerisinde benim iddiam şu; yaptığımız asfalt çalışmasını geçmişte hiçbir dönemde hiçbir belediye başkanı yapmadı. Çok büyük bir alanda asfalt çalışması yaptık. Altyapıda hiç kimsenin el atmadığı sorunlara el attık. Bulvardaki kanalizasyon hattı da dâhil, orada yağmur suyuna kanalizasyon bağlanmış ve ciddi manada kokular oluyor. Burayı da yenilemek için projeyi yaptık. Kaynağımızı da bulduk. Bu güne kadar da 80 milyon lira borç ödedik. Ben şu ana kadar hiç kredi kullanmadım. Ama bu kredi kullanmayacağım anlamına gelmiyor. Özellikle büyük altyapı çalışmaları için ilk defa DSİ’ ye vereceğimiz yer için kredi talebinde bulunduk. Belediye olarak yaklaşık 8,5 milyon lira kredi kullanacağız. Ben Adıyaman belediyesini bütün borçlarını ödeyip öyle gideyim diye bir kaygım yok. Masraf yapmamız gerekirse yaparız. Ama bu borcu arttırmayı da düşünmüyorum. İstediğim kadar borç alabilirim ama 10 milyon lira borçla alıp, 310 milyon lira borçla teslim etmek de doğru bir şey değil. Ama mesela her sene asfaltta pazarlığa oturuyoruz, bu pazarlıklarda da istediğimiz fiyatlara razı olmazlarsa o zaman asfalt Plentini bir ay içerisinde kurarım. Elimde o koz da var. Ulaşımda 6 otobüsün 4’ü faaldi, bugün 8 tane de yeni araba aldık. Yaklaşık 20 arabayla hizmet veriyor, eski arabaları da zaman zaman servise gönderiyoruz. Bu bile yetmiyor. Tabi parti olarak çalıyorlar ama çalışıyorlar kısmına da katılmıyorum. Eğer çalsalardı Türkiye’de bu kadar yatırım da yapılmaz dı. Eski Türkiye yok artık. Eskiden de gelir vardı ama bu günkü gibi ne bu kadar duble yol yapıldı, ne bu kadar barajlar yapıldı, havaalanları yapıldı. Bizim havaalanı binası eskisinin en az 22 katı büyüklüğünde ve Adıyaman’ın belki de 100 yıl cevap verebilecek bir havalimanı binası.

AK PARTİDE VEKİL OLDUKTAN SONRA VEYA BAŞKAN OLDUKTAN SONRA YÜZ BİNLERCE LİRALIK ARAÇLARI OLANLAR DA AZ DEĞİL. ONLARI DA GÖRÜYORUZ. SİZİ TENZİH EDİYORUZ AMA.

_ Ben vekil olmadan önce Adıyaman’da en iyi arabaya ben binerdim. Sonra 1600 motora düştüm, şimdi 1400 motor dizel’e düştüm. Bana ait 2009 model bir aracım var. Hatta hanım bununla ilgili bir esprisi var. Diyor ki, “1400 motordan aşağıya da düşersen araç seni çekmez” diye. Bir de oğlumun arabası var. 2011 model bir araç. Bu da benim adıma. Başka da bir arabam yok. Bunları da yenilemeyi düşünüyorum ama daha öncelikli harcamalarımız var. Türkiye’de belki seçim kampanyasını en düşük bütçeyle yürüten de benim.

ADIYAMAN’I İYİ BİLEN BİRİSİ , HUKUKÇU VE SİYASETÇİ  OLARAK ADIYAMAN’I ŞÖYLE İRDELEDİĞİMİZ DE, 1954’DEN BU YANA SÜREKLİ  İKTİDARA OYNAMIŞ BİR KENT. PARTİ AYIRIMI DA YOK. MESELA CHP’YE DE VERMİŞ, MHP’YE DE MSP’YE DE. AK PARTİ’YE DE VERMİŞ REFAH PARTİSİNE DE. SÜREKLİ GÜÇLÜDEN YANA KULLANMIŞ OYUNU. BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

_ Bence Adıyaman istikrardan yana bir tavır izliyor. İstikrarın devam etmesi yönünde tavır belirliyor. Ama belediyeye baktığımız zaman farklılıklar var. Mesela 83–84 seçimlerinde belediyeyi kapanmak üzere olan horoz partisi dediğimiz MDP aldı. Bir Van’ı kazanmıştı bir de burayı. Daha sonra ANAP iktidarında belediyeyi bir dönem SHP, bir dönem de refah partisi kazandı. Belediyede ak parti dönemi hariç her zaman muhalefete oy vermiş bir il’dir. Ben şunu gördüm, iktidar partisinden olması belediye başkanlığı için önemli. Yatırımlar konusunda, işlerin devamı konusunda uyumlu olmak önemli ama bir belediye kendi imkânlarını düzgün kullanırsa çok güzel şeyler de yapabilir. Ben iktidar partisinin nimetlerini çok fazla yaşamadım. Bundan sonra yaşarsak onu bilmiyorum. Ama kendi imkânlarımızı dikkatli kullandığımız zaman da Allah ta bereketini koyuyor. Harama bulaşmazsanız bereketi de kendi içinde oluyor. Gelirlerimizde de ciddi anlamda artış var. Şu anda halktan bir şikâyet olabilir bize. Biz binlerce kişiye ödeme emri gönderdik. Haciz gönderdik. Çünkü en düşük firmaların bile 50 bin, 100 bin liraya yakın borçları var. Belediye olunca ödemiyorlar. Hepsini zorluyoruz. Hesaplarına bloke koydurduk. Alacağız yani. Bu belediyenin parası, Hüsrev Kutlu’nun parası değil. Adıyaman halkının parasıdır. Mesela Veysel Eroğlu, Eğriçay projesinde bize bir jest yaptı. Plan ve ağaçlandırma ile sulama kanallarını bakanlık olarak ben yaptırırım dedi. Bunları yaptırırsa oraya Veysel Eroğlu’nun ismini vermeyi düşünüyorum. Yine bir minnet ifadesi olarak otogara da Necip Büyükaslan’ın adını vermeyi düşünüyorum yani. Her ne kadar otogarı yaptırıp bir lira ödemeden bize devrettiyse de onu ben yaptırdım dese de o dönemde bir lira bile ödenmiş para yok.

BİZ ADIYAMAN HALKI OLARAK  DEDİKODUYU SEVEN BİR YAPIMIZ VAR. İNSANLARIN ARKASINDA KONUŞUR AMA, YANIMIZA GELDİĞİNDE DE İLTİFATLARA BAŞLIYORUZ. BİZİ BU İKİYÜZLÜLÜĞE SÜRÜKLEYEN SEBEP NEDİR?

_ Bu zor bir soru. Benim hayatımda eleştirdiğim yani birisini ilk kez gördüğümde senin hakkında böyle böyle düşünüyorum diye söyleyen birisiyim. Bazen de ben de hayret ediyorum. Birinin çok aleyhinde konuşanı sonra onun elini öpmeye çalıştığını da gördüğüm oluyor. İnsanın doğasında olan bir şey. Ama söylediğiniz şeyde haklıysanız bunda eğilip bükülmeye hiç gerek yok. Doğru söyleyenin her zaman başı dik olur bence. Halkımızda bunu yapanlar var mı? Var. Ama yanlışını yüzüne söyleyen güzel insanlar da var. Onun için hepsini bu şekilde sınıflandırmak yanlış olur diye düşünüyorum. Ama dedikodu insanın yapısında var maalesef. Bizim hakkımızda da mutlaka dedikodular oluyordu. Biz de bazen dedikodu yapıyoruz. Onun için Allah ıslah etsin yani.

MAKYEVELLİ İSİMLİ  FİLOZOF, SİYASETÇİLER İÇİN" TİLKİ GİBİ KURNAZ, ASLAN GİBİ GÜÇLÜ OLMALIDIR" DER. BU SÖZ  HALEN GEÇERLİ Mİ?

_ Ben makyevelist zihniyete katılmam. Yani “hedefe ulaşmak için her yol mübah” tarzında bir şey. Said Nursi’nin bir prensibi var o da diyor ki; en büyük hile, hilesizliktir. Bu bence çok önemlidir. Hilesizlik karşı tarafı alt etmek için en güzel yoldur. Cesur olmak lazım, kararlı olmak lazım. Ama yanlış bir şey yapmışsam bundan dolayı özür dilemek veya bundan dolayı yanlışı telafi etmek de bir erdemdir. Bundan da çekinmem, doğru bildiğim işlerde de hiç çekinmeden sonuna kadar üzerine giderim.

PEKİ, FEHMİ HÜSREV KUTLU NASIL BİR İNSANDIR. OLDUĞU GİBİ GÖRÜNEN Mİ? GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLAN MI?

_ Fehmi Hüsrev kutlu, birçok eksiği olan, ama yanlış yapmamaya gayret eden, ancak zaman zaman yanlışları da olan bir insan. Ben zeki bir insan olduğumu düşünüyorum. Ama çok çalışkan bir insan olduğumu düşünmüyorum. Biraz daha çalışkan olmam lazım. En büyük kusurum sabahları geç kalkmak. Yani bu benim için büyük bir eksiklik. Gece çok geç yatıyorum. Bazen sabah namazından sonra yatıyorum. Birçok kimse sabah namazından sonra mesaiye başlarken ben bunu zaman zaman yapıyorum ama daha çalışkan olsam bugün Hüsrev Kutlu’nun yeri daha farklı olabilirdi. Siyasette zekâ, prim yapan bir şey değil. Çünkü siyasette az zeki olup çok çalışan kimse daha fazla prim yapar. Çünkü zeki insanlar sürekli kendilerinden de bir şeyler ortaya koyup yorum yaparlar bazen de verilen talimatları yorumlarlar. Ama hiç yorum yapmadan verilen talimatları yapanlar esas siyasette daha başarılı olur. Eksiğimiz gediğimiz var. Nefis var. Her ne kadar dini perspektiften bakınca kendini beğenmek çok büyük yanlışsa da, alkışlardan hoşlanmak yanlışsa da, ben takdir edilmekten, iltifattan, alkıştan hoşlanan birisiyim. Bu da bütün insanlarda olan, belki büyük insanların frenlediği bir ölçüdür. Başarıdan hoşlanıyorum. Başarısızlığı veya başarısız olduğumu bana söylenmesinden zaman zaman hoşlanmadığım, ona göre mazeret ürettiğim zamanlar oluyor. Belediye başkanlığında da kendime şuan itibariyle on üzerinden 7 veriyorum. Hedefim bunu 8’e, 9’a çıkarmak. Eksik kaldığım 3’lük bölüm de kendimi be belediyeyi tam istediğim yere getiremedim daha. Yani imar konusunda geri kaldığımızı söyledim. Dürüstlük konusunda kendimi zaman zaman test ediyorum. Şu ana kadar fire vermediğimi düşünüyorum. Ama nefis bu. Nefis her zaman insanı aldatabilir, yanıltabilir.Bunun dışında dediğim gibi para ve kadın zaafım yok. Ama bu ömür boyu yanlış yapmayacağım anlamına gelmez. Nefis her zaman kötülüğü emreder, her zaman bu konularda uyanık ve hassas olmak gerekir. Ama 4-4’lük mükemmel bir insan değilim.

ADIYAMAN BELEDİYESİ OLARAK KÜLTÜR MERKEZİ PROJEMİZ NEDEN YOK? TURİZM KONUSUNDA DA EN TARİH VE İNANÇ TURİZMİNDE ÖNEMLİ ŞEYLERE SAHİBİZ. ANCAK İNANÇ TURİZMİNDEN HİÇ GELİR ELDE EDEMİYORUZ. TARİH VE KÜLTÜR TURİZMİNDE DE GELİR RAKAMLARIMIZ ÇOK AZ. BU KONULARDA NE DURUMDAYIZ, GİRİŞİMLERİNİZ VAR MI?

_  kültür merkezi için turizm bakanlığına yer verdik. 60 dönüm yer verdik. Ve kültür merkezinin projesi yapıldı. Hem kültür merkezi hem de müze yapılması için. Buna karşılık ta müzenin yerini alarak demokrasi parkına doğru genişletmeyi planlıyoruz. Modern ve güzel bir projemiz var. Yapıldıktan sonra da belediyeye devredilmesi planlanıyor ama bizim adımıza olup olmaması önemli değil. Adıyaman’a bir kültür merkezinin kazandırılması lazım. Turizm konusunda biz bir defa altyapı olarak geri kalmış durumdayız. Bütün otellerimiz dolu olsa bile bir yılda ancak 50 bin turist ağırlayabiliriz. Bizim hedefimizde yeni otellerimizin olması lazım. Tanıtım konusunda eksiklerimiz var. Bu sıralarda fuarlara katılarak Adıyaman’ı tanıtmaya çalıştık. Valimizin de bu konuda gayretleri var. Oteller konusunda 5 yıldızlı olabilecek 3 otele imar konusunda da yardımcı olduk ve yatırım yaptırdık. Şu anda inşaatları devam ediyor. Son terör olayları da turizmi baltaladı. İnanç turizminin bizde iki ayağı var. Birisi menzil, diğeri de sahabe ayağı. Sahabe de güzel bir külliye yapılıyor. Külliyeden sonra oraya da gelenler inşallah fazla olacak. Biz nemruttaki turizmi veya ören yerlerindeki turizmi öncelikle ilimize tanıtmamız lazım. Adıyaman’da insanların yüzde 85’inin nemrutu görmediğini düşünüyorum. Benim istatistiklerime göre böyle. Yanılıyor da olabilirim. Adıyamanlı daha nemrut’a gitmemişse bir başkasını buraya davet edemez. Menzil’de çok yoğun bir gidip gelme var. Ama dediğiniz gibi şehir merkezine çok gelmeden gidiyorlar. Bir takım cazibe merkezleriyle de şehre gelenleri “burayı bi göreyim” dedirtmemiz lazım. Bu da belediyenin görevidir. Burada da yeni bir şehircilik anlayışıyla yapmaya gayret ediyoruz. Sahabenin şimdiye kadar hiç reklamı tanıtımı yapılmamıştı. Belediye olarak bizim dışımızda olduğu için bizim bir çalışmamız yok ama Valilik çok güzel bir şekilde çalışma yapıyor orada. Diyanet vakfı da oraya el attı destek veriyor. İnşallah bir iki yıla kalmaz oradaki külliyenin de devreye girmesiyle de yanında yapılan bazı vakıfların hizmete girmesiyle birlikte güzel bir yapı elde edilecek.

KISA KISA

HAK NEDİR?

_ Allahın verdiği bir paydır.

ADALET NEDİR?

_ Adalet eşitlik demek değildir. Adalet herkesin hakkını vermektir.

KADER NEDİR?

_ Cenabı Allahın çizdiği, fakat insanların kendi iradesiyle gittikleri bir yoldur.

İMAN NEDİR?

_ İman, Allahın varlığına, birliğine ve gönderdiği peygamberlerine inanmaktır.

HESAP NEDİR?

_ Hesap dünyada vicdanında bazen de kanun önünde ahrette de hiçbir hilenin olmadığı, yanıltmanın olmadığı gerçek terazidir.

DAVA NEDİR?

_ Dava herkese göre değişir. Benim davam, cenabı Allahın koyduğu kurallara göre yaşamaktır.

VARLIK VE YOKLUK NEDİR?

_ Hayali bir şeydir. Bir rüyadır. Rüyadaki mal varlığı, hazine neyse dünyadaki varlık ta odur. Yokluk ise, yoktur. Hiçbir şey yok olmaz.

AŞK NEDİR?

_ Aşk, olanın çok üzerinde bir duyguyla birine bağlanmaktır. Gerçek aşk sadece Allaha karşı olabilir.

VUSLAT NEDİR?

_ Vuslat, Allaha kavuşmaktır.

BAŞKANIM SON OLARAK GAZETEMİZ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZİ ALMAK İSTERİZ.

_ Gazetemizin bir kere baskı kalitesi çok iyi. İçerik olarak ta yazarlar olarak ta güzel bir gazete diyebilirim. Bize yapılan eleştiriler de seviyeli ve yol gösterici eleştiriler. Onun için Adıyaman açısından bir şans olduğunu düşünüyorum. İnşallah bundan sonra güzel bir şekilde çalışmalarını sürdürür. Adıyaman ölçeğinde baktığımız zaman da Adıyaman standartlarının üzerinde bir sayfa sayısına ve haber kalitesine sahip. Dolu dolu 12 sayfa. Yazarları da içeriği de gerçekten güzel. Ulusal yayın yapan gazeteler kadar sayfa sayınız var. Spordan kültür sanata, siyasete kadar her şey yer alıyor. Ben sizleri tebrik ediyorum. İnşallah uzun yıllar Adıyaman’ımıza hizmet verecek ve çok güzel başarılara imza atacağını düşünüyorum. 

Başkanım,bize zaman ayırıp sorularımıza içtenlikle cevap verdiğiniz için biz teşekkür eder,çalışmalarınızda başarılar dileriz.RÖPORTAJ:R.Ferhat VURAL

 

Fehmi Hüsrev KUTLU: Fehmi Hüsrev KUTLU, 25 Şubat 1961’de Adıyaman’da doğdu. Babasının adı Mehmet Dursun, annesinin adı Nafia’dır. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1983 yılında bitiren Kutlu, 2002 yılına kadar Adıyaman’da serbest avukatlık yaptı. Bu dönemde; Adıyaman Barosu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkanvekilliği, Adıyamanspor Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkanvekilliği, Adıyaman Hukukçular Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2001 yılında Ak Parti Adıyaman Kurucu İl Başkanlığı görevini üstlenen Kutlu, 22. ve 23. Dönem Adıyaman Milletvekili olarak TBMM ’de görev aldı. 23. Dönem’de TBMM Başkanlık Divanı İdare Amiri oldu.30 Mart 2014 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde belediye başkanı seçildi. Orta düzeyde İngilizce bilen Kutlu, evli ve 3 çocuk babasıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Fehmi Hüsrev Kutlu,adıyaman belediyesi,şehirde bu hafta,r.ferhat vural