İHD AV SÜZEN'LE DEVAM DEDİ.
İHD Adıyaman şubesi 13.olağan kongresini KESK Adıyaman konferans salonunda yaptı.Tek listeyle seçime giden Av Osman SÜZEN yeniden güven tazeledi .
Güncel 2016-04-24
Av Süzen yaptığı konuşmada ,özellikle son günlerde artan olaylar üzerinde durdu.Av.Süzen " İnsan hakları antik çağlardan günümüze kadar birçok düşünürün masaya yatırdığı, demokrasi rejiminin temel taşlarından olan, içeriğinde eşitlik, özgürlük, güvenlik, refah ve düzen gibi birçok hayati gereksinimi barındıran ve yine birçok düşünüre göre insan doğasından ileri gelen haklar bütünüdür. Fransız insan ve yurttaş hakları bildirgesinde insanların eşit doğduğunu ve eşit yaşamaları gerektiğini, insanların zulme karşı direnme hakkı olduğunu, mutlak egemenliğin bir kişi ya da grubun elinde bulunamayacağını, hiç kimsenin dini ve sosyal inançları yüzünden kınanamayacağını söylüyordu. Farklı yer ve zamanlarda açıklanan bu iki bildirgenin ortak noktası tüm insanların doğuştan özgür olduklarını, hak ve onurda eşit olduklarını ifade etmesi idi. Büyük burjuva filozoflarının doğal hukuktan esinlenerek ruh verdikleri bu kavramlar feodal üretim biçimlerini tasfiye ederek yerine liberal ekonomik düzeni oluşturmanın başlıca argümanları yapıldı.
Kendini özellikle dünya petrol kaynaklarının büyük oranda bulunduğu Ortadoğu’da yeniden örgütlemek isteyen yeni liberal ekonomik düzen bölgemizi yarattığı savaşlarla yaşanamaz hale getirmiştir. Artık statikleşen ulus devlet bu gün yetersiz kaldığından yeni araçlar üzerinden özellikle inançlar ve kimlikler üzerinden yeni bir paylaşım savaşı devam ettirilmek istenmektedir. Farkı inanç ve mezheplerle, etnik unsurlarla sosyolojik olarak çoğulculuğu içinde barındıran Ortadoğu’da bu mezhep ve etnik unsurları sonu gelmez bir savaşa tutuşturmak isteyen Bölgesel güçler ve post liberal ekonomik düzenin temsilcileri yarattıkları taşaron örgütlerle halka korku salmaktadırlar.
Bizler istatistiği tutulan ölümler istemiyoruz. Ölenlerin tümünün insanlarımız olduğunun bilinci ve vicdanı ile yaşam hakkının kutsal olduğunu, hiçbir amacın yaşam hakkından daha anlamlı olmadığını düşünüyoruz. Düşünce özgürlüğünün aynı zamanda yaşam hakkının bir parçası olduğunu söylüyoruz. Kimsenin keyfi olarak yurdundan, yaşadığı coğrafyadan koparılamayacağını buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Siyasal iktidarın yerinden yurdundan insanları kopararak güvenlik söylemini gerçekçi bulmadığımızı bunu kabul etmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz.
Bütün bu duygu ve düşüncelerle adalet, özgürlük ve eşitlik kavramlarının gerçek anlamları ile ülkemizde, bölgemizde ve dünyada egemen olduğu günlerin geleceğine dair umudum ve inancımla hepinize en derin saygılarımı sunarım." dedi.HABER MERKEZİ
