rektör gönüllü;fetö/pdy bir projedir


Yıllardır benimle ve üniversitemle uğraştılar,beklentilerini alamayınca bize atmadıkları iftira kalmadı diyen Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ; FETÖ/PDY BİR PROJEDİR.. DARBE KALKIŞMASI:FETÖ/PDY:Bu birikmiş kirin, irinin,cerahatin patlamasıdır. Zamanı gelmişti ,çokta beklenmişti patlaması gerekiyordu. Belli ki bunun patlatmasını düşünen dış güçler bu güne beklettiler bunlarda görevlerini yaptılar. Kırk elli yıllık birikimi olan bu projeden sonra mutlaka bunların harakiri yapıp kendilerini göstermesi gerekiyordu. Bunlar ve arkasındaki güçler başarılı olacaklarını düşünüyorlardı.Ülkemiz insanlarını hafife aldılar.. DIŞ GÜÇLER: Normalde karşımızda olup da gözükmeyenler.Karşımıza meddahları,karikatürleri, cambazları koyanlar düşmanlarımızdır. Bunlar genelde ucu dışarıda olan bir takım güçler.Bu paralel dediğimiz bir grup, sosyal bir gruptur.Ancak bir projedir.Ülkemizde bunu fark edemeyeceğimiz tarzda çok sayılarda projelerde vardır.Bunların ekilmiş halleri de vardır yani gününü bekleyen ekilmiş projelerde söz konusudur.Bu milletin tabiatına uymayan bir takım ekimler söz konusudur..

post

 17    2016-08-01  


         BİZE ATMADIKLARI İFTİRA KALMADI

FERHAT :Hocam, 15 temmuz darbe kalkışmasının diğer darbelerden farkı nedir ?Bu darbeyi nasıl okumalıyız?

PROF.GÖNÜLLÜ:Bu birikmiş kirin, irinin,cerahatin artık patlama zamanı idi.Yani zamanı gelmişti aslında çokta beklenmişti ama patlaması gerekiyordu. Belli ki bunu patlatmasını düşünen dış güçler bu güne beklettiler bunlarda görevlerini yaptılar. Kırk elli yıllık birikimi olan bu projeden sonra mutlaka bunların harakiri yapıp kendilerini göstermesi gerekiyordu. Bunlar ve arkasındaki güçler başarılı olacaklarını düşünüyorlardı.Ülkemiz insanlarını hafife aldılar,ülkemizdeki bu cerahat topluma kendilerini farklı gösterdiler, İşin özü yalancılıktı..Ama nasıl fark ediyorduk,sürekli yalan söylemelerinden,aldatılmamızdan anlıyorduk..İnsanların önünü kestiler, haklarını yediler sadece kendileri için  hiç taviz vermeden, acımaya mahal vermeden kendi gruplarını öne çıkardılar.Tabi bu toplumda yavaş yavaş  onlara karşı olumsuz  tepkilerin  oluşmasına neden oldu. Özellikle 17 Ağustos-25 Aralık dönemeçlerinde kendilerini açık açık gösterdiler.Tabi aslında şunu da ifade etmek lazım bir çok dönemeçlerde de pozitif yönde oldular.Pozitif yönde olmaları sanki bu yanılgıya sebep olan önemli bir durumda oldu. Doğrusu ben bunları gördüğüm yerde küstahlıklarından ve kendilerine fazla güvenmelerinden anlıyordum. Aşırı güvenle insanlara saygısızca davranıyorlardı.Genel itibariyle benim analizci bir yapım vardır. Bazen karşılaştığım küstah insanlara böyle bir betimleme tanımlama içerisinde girmesem de acaba bu da onlara mensup mu diye düşünürdüm.

FERHAT:Hocam, FETÖ/PDY görünen piyonlar,asıl bunların arkasındaki güçler kim veya kimler?

Güçler bizim aslında normalde karşımızda olup da gözükmeyenler.Karşımıza meddahları,karikatürleri, cambazları koyanlar düşmanlarımızdır. Bunlar genelde ucu dışarıda olan bir takım güçler.Bu paralel dediğimiz bir grup sosyal bir gruptur.Ancak bir projedir.Ülkemizde bunu fark edemeyeceğimiz tarzda çok sayılarda projelerde vardır.Bunların ekilmiş halleri de vardır yani gününü bekleyen ekilmiş projelerde söz konusudur.Bu milletin tabiatına uymayan  bir takım ekimler söz konusudur ben bunları görüyorum ama şimdi size söyleyemem.

FERHAT:İşte tam buradan devam edelim.Şimdi  bu piyonları öne süren güçler genelde ülkeleri dizayn etmek isterler, o talep karşılanmadığı  zaman sizin demin dediğiniz gibi zamanı geldiğinde kullanılmak üzere  ekilen projeler.Bunlar Türkiye’den tam olarak ne istiyorlar,nasıl dizayn etmek istiyorlar?

PROF.GÖNÜLLÜ: Türkiye’yi kendi oturduğu koltuğun yanında istemiyorlar ya  karşısında ayakta istiyorlar yada bir aşağı katta otursun istiyorlar ..

FERHAT:Yani sen hizmetçisin,hizmetçi kal.Amiyane tabirle ben ağayım sen maraba kal kısacası efendi olmamızı istemiyorlar öylemi?

PROF.GÖNÜLLÜ;Aynen efendi bir topluluk olmamızı istemiyorlar.

FERHAT: Hocam bu yapı  İslami bir yapı olduğunu söyler.Fakat pratikteki yaşamlarına bakıldığı zaman İslam'ın dışında her şeyle ilgililer.Bu bilindiği halde neden bunlara kanıyoruz?halk olarak çok mu safız?

PROF.GÖNÜLLÜ; Saf değiliz,kurnaz bir milletiz, bilgisiz bir topluluğuz, bilgileri budanmış yerine aslında olmaması gereken ve yanlış bilgilerle dallandırılmış budaklandırılmış bir toplumuz. Uyanık olmak bilgiyle olur.Uyanık olmayanın yaptığı şeye kurnazlık denir. Toplumumuzda maalesef bilgiye değer verilmediği için önünü görecek daha ilerisini görecek bilgiye sahip olunamıyor.Amaçsız hedefi olmayan bir toplumuz.Sonuçta önümüzü göremiyoruz önünü görmeyen insanları istediğiniz yere götürebilirsiniz bir insanın gözünü bağlayınız ya da ama bir insanı getiriniz istediğiniz yere elinden kolundan çekip götürebilirsiniz bunu kullanabilirsiniz.

FERHAT: Hocam bu kirli yapı deşifre oldu.Ancak bu yapıya benzer başka  tarikat ve cemaatlerde var.Bunları da sorgulamanın zamanı  gelmedi mi sizce?

PROF.GÖNÜLLÜ; Bu çok eski yüzyıllardan beri böyle.Peygamber Efendimiz zamanında peygamber efendimizi güya kendilerini kandıracağını düşünüp dırar mescidini kurmuşlar değil mi ?Yani orda bi mescit varken  gidip karşısına dırar mescit diye bir mescit kurmuşlar ve Peygamber Efendimize bunu tanıması kabul etmesini talepte bulunmuşlar.Bilginin, ilmin zirve yaptığı dönemlere geçilmiş ama bugün ilimde bilimde çok gerideyiz yani hiç yok düzeyindeyiz. okumak lazım,araştırmak lazım,ilim sahibi olmak lazım. İlim ve irfan sahibi toplum olmak lazım.ilim nedir? doğru bilgi nedir? irfan nedir?bunları öğrenip öğretmek lazım, şekil vermemiz rafine etmemiz lazım, irfanı ben rafine etme olarak görüyorum.

FERHAT: Hocam 21.yy da dünya ,daha çok refah devletini, daha çok demokrasiyi konuşurken, bizim ve benzeri ülkelerin darbe ile uyanması iç karartıcı değil mi?Ne zaman kurtulacağız bu şeylerden,demokrasiyi,hukuk devletini,insan haklarını  daha çok refah devletini konuşmaya sıra gelmeyecek mi?

PROF.GÖNÜLLÜ:Aslında dağarcığımızda bizim öğretilerimizin toplumun mutluğu için herşey var.Biz buna uymuyoruz.Şimdi İnsan Hakları Beyannamesinden önce Peygamber Efendimiz veda hutbesinde biraz bakmamız gerekir. Aileler çocuklarına düzgün doğru şeyleri anlatsalar toplumda örnek insanlar eğitim verse nereye baksak örnek insanlar olsa heryerde büyükler, herkes örnek olsa sonuçta topluma dışarıdan kimse etkide yapamaz. Bizim aslında birbirimizi anlayan seven yapıya sahip olmamız gerekiyor. Peygamber efendimizden sonra sahabeler kendileri aralarında seçim yapmışlardır demokrasi söz konusu olmuştur. Hz.Ebubekir'in,Hz.Ömer'in, Hz.Osman'ın seçilmeleri söz konusudur .

FERHAT; Hocam darbeyi ilk duyduğunuz zaman tepkiniz ne oldu ? Bu iki haftalık süre zarfında neler yaptınız?

PROF.GÖNÜLLÜ; O gün yani ayın 15’inde İstanbul’a oğlum için kız istemeye gitmiştik. İşlerimizi bitirdik yaklaşık 20:30 çıktık dışarıya,köprünün askerlerle tutulduğunu söylediler. Bir müddet durduk bir yerlerde bu arada internetten darbe olayını öğrendik Sn. Cumhurbaşkanımızın cep telefonundan televizyona bağlandığı konuşmasından haberdar olduk. 12 civarı bu gece dışarıdayız diye facebookta paylaştım.Sayın Başbakanın Binali Beyin tweetlerini paylaştım sanki elden  her şey gidiyormuş gibi hissettim bu darbeyi telin eden ve Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin yanında olduğumuzu gösteren bir yazı kaleme aldık ve bilgi işlem daire başkanına yolladık saat 01:30 da üniversitemizin web sitesine konuldu..

FERHAT: Hocam yemek verdiniz her gece valilik önünde idiniz toplumun içindeydiniz konuşma yaptınız .Halkın reaksiyonunu nasıl gördünüz?

PROF.GÖNÜLLÜ: Evet yapmamız gerektiği için yaptık onları, bizim normal vazifemiz yani görevimiz.Halkımız çok duyarlı,ben başta Adıyamanlı hemşerilerim olmak üzere bu kirli kalkışmaya tepki gösteren tüm halkımıza teşekkür ediyorum.Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

FERHAT: Hocam sizin bu paralel yapı ile ilgili 2012-2013 yılarında, bu yapının sahtekarlığıyla ilgili paylaşımlarınız var. Devletimiz bunları tanımada geç kalmadı mı?

PROF.GÖNÜLLÜ : Bunlar hep hoş görünmeye çalışırlar. 2011 mayısın da burada rektörlüğe atandıktan sonra  İstanbul’dan hoca getiremedik ,aslında umutluydum yani İstanbul’dan kendi öğrencilerim dahi gelmedi yani yetiştirdiğim insanlar bile gelmedi .Bunlarda şirin gözüküyorlardı negatifte bir şey gözükmüyor gibiydi.Üniversitemizi geliştirme adına bişeyler yapmaya başladığımda,bir süre sonra  bir takım insanlardan tepki almaya başladık,iftiralar atmaya başladılar..Şunu kısa sürede anladım ki bu insanlar yetersiz birincisi bu.ikincisi iş yapmak istemiyorlar tek baktıkları bu personel işlere bakmak.Kendilerini geliştirmek gibi bir dertleri yok.Sadece ilgi ve alakaları insan kaynakları.Buna tepki gösterdiğimde bizi üniversiteye ve dışarıya kötü göstermeye başladılar.Yıllardır benimle uğraşıyorlar.Bunlar öyle karanlık bir yapı ki karşı geldiğinizde atamayacakları çamur ve iftira yoktur.

FERHAT: Öğrencilerde mi?

PROF.GÖNÜLLÜ:Aynen, şimdi her iyi yapılan şeyi cemaat yapıyormuş gibi ama, kötü bir şey varsa rektör yapıyor propagandası yaptılar.İşte " bağırıyor çağırıyor" öyle noktalara geldik ki,Rutin Ankara da işlerime gidiyorum veya İstanbul da bir takım toplantılara gidiyorum hoca istifa etmeye gitti.ben geliyorum Adıyaman'a ,Adıyaman'da" hocam sen istifamı edecektin,etmişsin".gibi uydurmalar.Ahlaksızca,insafsızca iftiralarına maruz kaldık. sonra bizim insanımızın yalan söylemeyeceği üzere döne döne yazılar yazdım tweette. bunlar facebook hesabı açtılar ajans02 diye bir şey kurdular, şimdi burada halen gizliyorlar belki kullanıldılar bilmiyorum ama sürekli benimle uğraştılar.sinirli herif diye bir tweetçi hep benimle uğraşıyordu sahte hesap ama ben kimler  olduğunu biliyorum Gezi haberlerinden sonra sustular bunlar basını yönetiyordu .

Hedef büyüdü ve benim tabi haklılığımda ortaya çıktı. Ben bu arada bir şey daha söyleyeyim 2013 ortassında   Adıyaman'daki bir kısım STK’ları çağırdım. Bu cemaatle mücadele ettiğimi anlattım, deklere ettim. Vali bey'e de durumu defalarca anlattım..

FERHAT: Hocam  son günlerde rektörlüğün binasına astığınız bayrağın asılma şekli ile sosyal medyadan bir polemik başladı. Nedir bu olayın aslı? ve bu sıkıntılı süreçte niye gündeme geldi?

PROF.GÖNÜLLÜ: Biz bunu 23 Nisan'da,19 Mayıs'ta da mezuniyet törenleri çeşitli konferanslarda da salonda asılıydı. Bayrak kanuna aykırı bir şey değil

Biz bunu yanlış yapıyoruz ancak istila edilen bir ülkede bayraklar ters aşağı doğru olur.Demek ki  bugüne kadar biz farkında olmadan istila edildiğimizi söylemek istemiyorum ama sanki öyle bir durum söz konusu oluyor.Arkasında kışkırtan birileri olan basın, bunu bugün görmüş gibi haber yaptılar.Halbuki dün de vardı.Tabi böyle bir dar geçitte acaba ne yapabilirim ile bunu gündeme getirmişler elhamdülillah biz yaptığımızdan eminiz yapacaklarımızdan da eminiz bizim öyle öğreneceğimiz  bir şey yok yani öğreneceğimiz mutlaka şeyler vardır ama bunlardan değil. Bunlarında öğrenmesi gerekiyor.Biz toplumda bir farkındalık olsun bunu öğrensinler ya bu yanlıştan dönsünler diye yaptık .Ben daha İstanbul dan gelmeden  bayraklar asılsın dedim kurumlar içerisinde de yine bayrağı ilk önce asan bizizdir gidin bakın.

FERHAT: Hocam, bir ilim adamı olarak gençlerin bu tip karanlık yapılara alet olmamaları için neler tavsiye edersiniz?

Gençlerin ilmi kitapları kaynağından okuması gerekiyor. Pozitif ilmin yanında,  Kuran-ı kerimi tefsirleri ile okumaları lazım ama, mutlaka tefekkür etmeleri lazım . Peygamber Efendimizi modelimiz olarak görüp onunla onun gibi yaşama alışkanlığına  getirirlerse ancak o zaman bir takım yanlışlara sapmamış olacaklardır. Biz dünyada hak ettiğimiz en iyi noktada olalım hakem durumunda olalım efendi olalım en iyi tahta bizim ülkemiz otursun, bizim milletimiz otursun bunu hak etsin hak edecek şekilde kendimizi geliştirelim bu ancak çalışmayla olur oturmayla olmaz. Başkalarının çalışmasını beklemeyle insanları kullanmakla olmaz, bir takım hilelerle yanlış yollarla insanları kullanarak hayatını tanzim etmekle   olmaz çalışarak alabildiğimiz kadarıyla alacağız toplumumuza faydalı olacağız  kendimiz için değil toplumumuz için yaşayacağız Allah rızası için yaşayacağız..

FERHAT: Hocam çok teşekkür ediyoruz.

PROF.GÖNÜLLÜ:  Estağfurullah biz teşekkür ediyoruz.

RÖPORTAJ:R.FERHAT VURAL

FOTOĞRAFLAR:YUNUS EMRE VURAL

adıyaman üniversitesi,ferhat vural,şehirde bu hafta,m.talha gönüllü