Medya Eliyle Değerlerimiz Katledilirken!


 R. Ferhat VURAL    23.02.2020 09:44:10  


Yanlış okumadınız, gerek yazılı gerekse görsel medya göz göre göre değerlerimizi katlediyor.Ve bizlerde sadece seyrediyoruz.

Hatırlayanımız mutlaka olacaktır.Renkli televizyonun hayatımıza girdiği 90 'lı yıllarda bazı TV kanallarında saat 24' ten sonra kırmızı noktalı programlar yayınlanırdı.Ve o dönemin en çok satan gazeteleri de Tan ve Bulvar türü çıplak kadın resimlerinin çarşaf çarşaf yer aldığı magazin gazeteleriydi.

Günümüzde ise kırmızı noktalı programları aratmayan yapımlar evimizin içine kadar girdi.Hem de öyle 24.00 den sonra falan değil güpegündüz.Bu yapımların sadece isimleri farklı içerik aynı. Bir ara evlilik programları revaçtaydı.Hangi kanalı açarsanız açın karşınızda bir evlilik programı çıkıyordu.O programın sunucuları bugün farklı formatlarla karşımızda.Yemek programları,yarışma programları,kimin eli kimin cebinde,kim kimi aldatmış vs.

Özellikle ev hanımları bu programları kaçırmıyor.Programlarda,her gün bir eve misafir olunuyor,gelin yemek yapıyor, kaynanalar eleştiri.Bu programlarda da kantarın topuzu fena halde kaçmıyor değil.Sadece bu kadar da değil, 'Yaparsın aşkım' isimli yarışma programında yatak sırlarına kadar deşifre ediliyor."Hadi aşkım yaparsın,beni başkasıyla hayal et.."!!! türü ahlaksızlıklara sadece gülüyoruz.'Kuaförüm sensin ' türü evlere şenlik maskara programlara da diyecek kelime bulamıyorum.Zeki Müren vefat ettiğinde,karga gibi sesleriyle Tv'lerde bir "nonoş" furyası başlamıştı,anlaşılan bu furya farklı formatlarda hala devam ediyor..  

Bu yapımların hiç birisinin eğitime,ekonomiye,ahlaki değerlere zerre kadar faydası yok. Zaten olmasını düşünende yok,izleniliyor mu,para kazandırılıyor mu sen ona bak!

Televizyon dizileri deseniz hakeza,mafvari diziler gençleri adeta rehin almış.Dünün 'kurtlar vadisi'nin yerini bugün 'çukur' vb diziler almış.Gençleri şiddete ve suça özendirmekte birbirleriyle yarışıyorlar.Gençlere baktığınızda izledikleri TV dizileri kahramanlarının özentisi yüzlerinde hareketlerinde okunuyor. Bir döneme damga vuran 'Aşk-ı Memnu' gibi ahlaksız dizileri yazmamıza gerek var mı?Hiç bir kültürde,inançta gelenekte kabul görmeyen iğrençlikler bize normalmiş gibi servis edilmeye çalışılmıştı.

Kısacası bu yapımların hepsi ailemizi, kültürümüzü,geleneklerimizi,örf ve adetlerimizi,değerlerimizi,inançlarımızı katletmektedir.

Bilim,kültür,ahlak,inanç,ilim irfan ve tartışma programlarının esamesi bile okunmuyor.Hangi TV kanalını açarsanız açın,her konuda uzman, kerameti kendinden menkul tiplerin kabak tadı veren geyik muhabbetlerine şahit olursunuz.

Asıl acı olan ve hepsinin üzerine tüy diken de, ahlaksızlıkta nirvana yapan,kitleleri yozlaştıran bu yapımların hepsinin sözde muhafazakar/dindar olduğunu söyleyen bir iktidar döneminde vuku buluyor olmasıdır.Neredeyse her TV'nin başında sakallı,parmağında Osmanlı tuğralı gümüş yüzük bulunan, vatan millet Sakarya edebiyatı yapmaktan geri durmayan sözde dindar muhafazakar yöneticiler var.

Şayet bu yayınlar başka iktidarlar döneminde yapılsaydı ucuz şovmenler kıyameti koparırdı,ama ahlaksız bizden/bizim mahalleden olunca da üç maymunu oynuyorlar..

"Ahlaki değerlerden yoksun, çıkar peşinde, demagog bir basın, zaman içinde kendi gibi bir halk yaratır." Sunay Akın