Kefernahum /Kaos Devam Ediyor (2)

                  Filmi bu derece vurucu kılan,hayatta kalma mücadelesini çok gerçekçi bir tarzda anlatmasıdır.Zain bir melek değil,aile olmayı arayan sevgi bağları kurmaya çalışan,dürüst,hırçın,birazda maço yetişmiş,erken büyümüş bir çocuk.Çevresindeki çocuklara benzemiyor,erkek fetişizminin tavan yaptığı bir toplumda ,cahil cesareti ile meydan okuyor ,kafa tutuyor.Açlığa çare olarak buzdolabından buzları çıkarıp şekerle karıştırıp çare üretiyor.Tigest’in oğlu Yonas’ı korurken yavrusunu koruyan vahşi bir hayvan gibi muamele ediyor.Bebeği (Yonası) uyduruk bir el arabasına koyup mahalle ve ara sokaklarda suyun içinde eritilerek elde edilmiş uyuşturucu satıyor.Başka bir bebeğin biberonunu çalıyor.

                      Mahkeme salonunda  Esad’a neden 11 yaşındaki çocukla evlendiği sorulunca,içinde yaşadığı kültürün doğasını tatbik ettiğini söylüyor.Esad’ı Zain’in Anne Babasından ayırmak zor,bu çarpık düzeni ,suç ve kabahatleri çarpık bir çark üretiyor ve yoksulluk azmettiriyor.Yoksulluğun cehalet silahını kullanarak hayatları karartmasına yakın tanıklıklarımız var.Aspra’ya baktığımızda bir esnaf,telefon kılıfı satmakla çocuk satmak arasında fark görmüyor.Sahte kimlik,göçmen kaçırmak ve insan da satıyor.

                     Filmde üç kadın karakter öne çıkıyor,11 yaşında zorla evlendirilen Seher,Anne sound ve kaçak göçmen Rahil (Tigest).Filmde adet kanı saklanan ,anne sütü ise aranan konumunda.Bu durum kadınlık üzerinden aktarılmış bir çatışmanın altyapısını kuruyor.Küçük Yonas’ın film boyunca meme arayışı Zain’in lunapark ta salıncağa tırmanarak plastik mankenin bluzunu sıyırıp çıplak göğüslerini meydana çıkarması,kadın olmanın güç koşullarlına işaret ediyor.Filmde aile planlaması öneriliyor.Zain’in Yonas’a senin Annen benimkinden de betermiş terk etti gitti bizi demesi çocuk olmanın güçlüğüne işaret ediyor.Çiçekçi kızın Zain’e İsveç’e gidecem Suriyeliler mahallesi varmış orda kimseye kimliği sorulmuyormuş ve çocuklar daha uzun yaşıyormuş demesi filmi izlerken rahat koltuğunda insanı rahatsız ediyor bunlar varken ve bu süreğenlik devam ederken rahatsız olmalısınız diyor tamda bunun için var sinema sonuçta.

                   Zain’in Yonas’ı soranlara kardeşim demesi ve aradaki renk farkını söyleyenlere de “hepimiz önceden aynı renkteydik sonradan biz bu rengi aldık” diyerek evrim teorisine bir gönderme var.Babası Zain’e biz hiçiz oğlum,biz parazitiz devletin gözünde .

                   Zain;yetişkinler lütfen beni dinleyin çocuk yetiştiremeyecek olanlar lütfen yapmasın,size olanları söyleyim,şiddet,aşağılama,dayak.Ailemden duyduğum en tatlı sözler defol pislik torbası,toz ol hayvan.Dünya berbat bir yer,cehennemde yaşıyorum.İyi insanlar olacağımızı bizimde sevilip sayılacağımızı düşünmüştüm,Ama Tanrı bizi böyle yaratmadı,bizi ötekilerin pas pası olarak yarattı.Bu feryadı şu soru ile bitirelim “Bir kentin mutluluğu her gün küçük bir çocuğa işkence yapılmasına bağlı olsaydı,kent halkı ne yapardı”?