Adıyaman’a mı yanalım, valilerimize mi?


 R. Ferhat VURAL    14.06.2020 10:45:12  


Yusuf Hayaloğlu’un bestelediği  ve Ahmet Kaya’nın seslendirdiği bir şarkı vardı,

Lele kurban boşa gider

Ne söylersen boşa gider

Çiğnenir ektiğin güller

Ah emeklerin boşa gider

İstediğiniz kadar yazın/çizin,emek verin  maalesef karşınızda “ben yaptım oldu” diyen bir  güç var.Sesiniz duyulmaz sadece kendi kendinize çalar söylersiniz.

Bir şehir düşünün 5 senede 5 vali değiştiriyor!

Neden?

Hakikaten merak ediyorum neden?  5 senede 5 vali? bir vali bir senede o şehri  ne kadar tanıyabilir ve ne kadar faydalı olabilir? Bilen varsa beri gelsin.

Bir vali kolay yetişmiyor,belli bir tecrübeden sonra o kente atanır.Bilgisini,birikimini o kent için harcamaya çalışır.

Valiler Cumhurbaşkanı,Başbakan ve Bakanlara karşı hem tek tek, hem de toplu olarak sorumludurlar.Merkezi hükümet ile halk arasında köprü görevi görürler.

Biz gazeteciler, sadece kamuoyunun nabzını tutar kendi düşüncemizi dile getirebiliriz,yoksa bu tasarruflara müdahil olma gibi bir hakkımız olmadığı gibi haddimiz de değil.

Gelen valilerimizden sayın Abdullah Erin'in bir çok çalışmasına şahit oldum.Sadece devletin kapısını değil,gönül  kapısını da insanlara nasıl açtığını gördüm.Neden hemen Ş.Urfa'ya  atandığı hala muamma..Bazı şeyleri biliyoruz ama, Fuzuli'nin dediği  gibi  "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil"

Meramımızı en iyi anlatan kısa bir hikaye ile bu haftaki yazımızı sonlandıralım.

Vakti zamanında Kirkor adında gayrimüslim bir vatandaş varmış.Bu vatandaş 90’nında vefat ediyor.Başsağlığına gidenler gördükleri manzaraya şaşırır kalırlar,zira eşi feryad figan ağlıyor.

Sorarlar “Kadın ne diye feryat eder ağlarsın,adamcağız zaten 90’nın aşmıştı ele ayağa düşmedi kurtuldu.” derler demesine de,

Kadın “ ben ona ağlamıyorum ki? Adam ölmeden 1 gün önce Müslüman oldu,Muhammed daha tanımadı, İsa efendimiz de küstü şimdi ne olacak Kirkor’un hali ben ona ağlıyorum” der.

Peki biz kime yanalım? Kabuğunu bir türlü kıramayan,çevre illerden hep geri kalan,gelişmişlikte,kültürde,sanatta,yaşanabilir ve yatırım yapılabilir kentler listesinde sürekli 70'inci sıralarda yer alan Adıyaman’ımıza mı, yoksa bizi daha tanımadan geldiklere şehre bir hizmet etme fırsatı bulamadan giden sayın valilerimize mi?

Yoksa her ikisine mi?