Nenemin Dini..


 Prof.Dr.Yasin ÇİÇEK     21.06.2020 12:06:17  


Ben nenemin bana öğrettiği dine tabiyim. Nenem oğul dedi: "imanın şartı altı, İslam'ın şartı beş" dedi. Bunlardan sonra İslam'ın özü güzel ahlaktır dedi. Güzel ahlakı açar mısın nene dedim. "Yalan söylememek, sözünde durmak ve emanete ihanet etmemektir" oğul.

Ben bu kadarını aklımda tutamam dedim.

Tek cümleyle imanın esası nedir, küfrün esası nedir? Söyler misin? İmanın esası sıdk, küfrün temeli kizbdir. Bana yeni Türkçesini söyle dedim. Küfrün esası yalandır, imanın esası doğruluktur dedi.

Aslında nenem bana hadislerde geçen öz hakikatleri anlatmıştı. Peygamberimiz(asm) "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim (İmam Malik,Muvatta)" buyurmuştur.

Bir veliye sormuşlar İslam'ın şartı kaçtır? Bir demiş. Nasıl olur demişler? Zenginler hac ile zekatı kaldırdı fakirlerde namaz ile orucu kaldırdı. Geriye sadece dil ile söylenen Kelime-i Şehadet kaldı demiş.

Diğer bir velide İslam'ın şartı altı demiş. Nasıl olur, bize beş diye öğretildi? Altıncısı ne demişler? Haddini bilmek demiş.

Ben kaderi inkar eden profesörün, kurbanda horoz kesilir diyen ilahiyatçının, namazı üç vakite indiren alimin, fuhuşu ve eşcinselliği destekleyen devletin dinine tabi değilim. Bana nenemin öğrettiği İslam yeter. Peygamberimiz(asm)"Âhir zamanda, ihtiyare kadınların samimi dinlerine ve kuvvetli itikatlarına tabi olunuz" buyurmuş.

İhtiyare kadınlar fıtraten zaîfe ve hassase ve şefkatli olmalarından, herkesten ziyade dindeki teselli ve nura muhtaçtır(Kastamonu Lâhikası 110). Çünkü ihtiyar dindar kadınların kimseden korkusu yoktur. Bildiklerini kıvırtmadan söylerler.

İslam fıtrat dinidir. Vicdanı tefessüh etmemiş insanların dinidir. Üç esas bütün insanlığın ortak değerleridir. Yalanı hiçbir düzen, hiçbir millet, hiçbir kavim ve hiçbir din hoş görmez. Hz. Ebubekiri (ra) sıddık makamına çıkaran doğruluktur. Yalancı peygamberin temeli yalandır. Hz. Ömer(ra) ise: "Yalan söyleyip yücelmektense, doğru söyleyip alçalmayı tercih ederim" der. Ama "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış" derler. Bende buna ek olarak "Onuncu köye yerleşiriz" diyorum. Bu da yetmezse on birinci köy mezarımız olur. Daha ötesi var mı? Evet "Doğruyu söyleyenin yardımcısı Allah'tır."

Sözünde durmamak da yine hiçbir kavimde, millette, toplumda hatta en ilkel toplumlarda hoş karşılanmaz.

Emanete sahip çıkmakta yine sosyal hayatın köşe taşlarındandır. Bu üç esas içtima-i hayatın düzeni açısından gereklidir. Kendisine verilen emanetlere sahip çıkmasından dolayı müşrikler bile peygamberimize(asm) Emin ismini vermişlerdir. En büyük emanet bize verilen vücut nimetine sahip çıkıp ihanet etmemektir. Bu vücudu Allah'ın yolunda kullanmak ve yasaklarından kaçmaktır. Bediüzzaman ise bu durumu şöyle hulasa etmiş:

"Her şeyden evvel bize lâzım olan nedir?

Doğruluk.

Daha?

Yalan söylememek.

Sonra?

Sıdk, sadakat, ihlas, sebat, tesanüddür.

Neden?

Küfrün mahiyeti yalandır. İmanın mahiyeti sıdktır. Şu bürhan kâfi değil midir ki hayatımızın bekası, imanın ve sıdkın ve tesanüdün devamıyladır (Tarihçe-i Hayat/85)." 21 Haziran 2020 (29 Şevval 1441)