Tohum ve Toprak

"İnsanın memleketi doğduğu yer değil doyduğu yerdir" denir. Bu bir hakikati ifade etse de doğduğu ve özellikle de çocukluğunun geçtiği yer insan hayatında çok önemlidir. İnsan 10-11 yaşına kadar yaşadığı yerleri unutamaz. Bu yerler insan da aidiyet duygusunun gelişmesini sağlar. Bu gibi yerlerden uzak kaldı mı insan; bu çocukluğunun geçtiği yerleri özler ve bazen de gelmek ister. İşte vatan, memleket sadece bir toprak parçası değildir. Toprağı vatan yapan dil, din ve kültürdür. Geçmiş ile olan bağlarıdır, anılarıdır.

Su hava,nur(ziya,ışık) ve toprak. Bu dört unsur insanlığın olmazsa olmazı. Bunların üçü latif ve şeffaftır. Toprak ise kesiftir ama toprakta izzet yok , enaniyet yok, gurur ve kibir yok. Kendini yere sermiş, gelen tepeliyor giden çiğniyor ama bütün nimetler topraktan çıkıyor. Bütün tohumları bağrında saklar. Bir ana gibidir toprak. Toprak ana denir. İnsanoğlu topraktan yaratılmıştır, eğer toprak gibi alçak gönüllü olmazsa insan değildir. Yaratılışımızın mayasıdır toprak.

Toprak fıtratı temsil eder. Toprak tevazunun simgesidir. Mevlana "Tevazu ve alçak gönüllükte toprak gibi ol" der. Aşık Veysel de "Benim sadık yarim kara topraktır der" Topraktan gelip, toprağa dönüşümüzü hatırlatır.

Vatan olan toprak namusumuzu da temsil eder. Bu yüzden canımız pahasına koruruz toprağımızı. Toprağın kimyası bozuldu mu bizimki de bozuldu demektir. Toprak kirlendi mi insan da kirlenir.

"Bir milleti savaş olmaksızın yıkmak isterseniz, çıplaklığı ve zinayı genç nesilde yayın." der Selahaddin Eyyübi. Yani insanı bozarsanız toprağını da alırsınız diyor kısacası. Tohum bozuk olursa toprak ne yapsın.

Tohum ve toprak ayrılmaz ikili. Birbirini tamamlayan ve birbirine bağlı iki unsur. Bu iki şey bozulursa insanlık bitti demektir.

İnsanda da erkek ve kadın bu iki ikiliyi temsil eder. Kadının rahmi toprağı ve bereketi simgeler. Erkeğin spermi tohum ise anne rahmi topraktır. Adı üstünde rahim. Toprak gibi yavrusunu bağrında besler. Allah'ın Rahim isminin tecellisine mazhar. Dokuz ay yavrusunu burada besler. Er-Rahim, rahmeti bol olan ve bağışlayan anlamına gelir. İnce, latif ve zarif bir şefkattir muhabbetten öte bir sıfattır. Annenin yavrusuna beslediği şefkat hissi Allah'ın Rahim isminin tecellisidir. Anne yavrusunu karşılıksız sever.

Ayrıca dinimizde yağmura rahmet namı verilir. Toprağa hayat veren sudur. Su hayattır. Bu yüzden eski medeniyetler hep suların bol olduğu yerlerde doğmuştur. Fırat nehrinin yakınında bulunan Adıyaman bölgesi de birçok medeniyetlerin kurulduğu bir bölgedir. Toprağı,suyu ve tohumu bereketli bölgeler. Günümüzde biyolojik savaşlar oluyor. Son salgında bunlardan biri gibi sanırım. Hastalıklı tohumlar ve genetiği değiştirilmiş tohumlar da toprağımızı ve bizleri bozuyor veya hasta ediyor. Tohumumuza ve toprağımıza sahip çıkmasak veya yiyeceğimizi ve giyeceğimizi kendimiz üretmesek gelecekte bir çok hastalıklara elimizle davetiye çıkarırız. TRT yayınlanmış tohum belgeselini izleminizi tavsiye ederim. Toprak deyip geçmeyelim toprak kirlendi mi su, hava ve yiyecekler kirlenir. Sonuçta ucu bize dayanır ve biz bozuluruz. Yunus Emre'nin dediği gibi "Bir avuç toprak, biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim, işte buyum ben."

23 Ağustos 2020 ( 4 Muharrem 1441)