Gazetecilik, sosyal ağların rüzgârında savrulur hâle geldi


 Prof.Dr.Suat GEZGİN    20.09.2020 10:31:41  


Klasik bir bakış vardır, gazetecilik; demokratik ülkelerde dördüncü güçtür. Gazeteci; halk adına denetleyen, sorunları, eksiklikleri çıkarandır, diye her zaman altını çizeriz.

Gazetecilik günümüzde gerçekten dördüncü güç mü, işlevlerini yerine getirebiliyor mu? Bu soruyu sormak lazım. Belki hiçbir dönemde tam anlamıyla işlevlerini yerine getirebilen bir meslek olmadı ancak gazetecilikteki tekelleşme olgusunun ortaya çıkması, sahiplik yapısının homojen olmaması, iktidar müdahaleleriyle birlikte meslekteki sorunlar da çoğaldı.

Teknoloji geliştikçe, imkânlar çoğaldıkça eksiliyoruz. Çağımızın hızlılık, gelişmişlik yarışında gözden kaçırdığımız çok şey oluyor. Bilgi çağını yaşadığımız şu dönemde, teknolojideki ileri gelişmişlik mesleğin mecrasını değiştirdi ve mesleğin etik ilkeleri de ihlal edilir oldu.

Gazetecilik, gerçek gazetecilerin mesleği olmaktan çıktı, bir heves haline dönüştü. Yeni tanımlar hayatımıza girdi; yurttaş gazeteciliği gibi… Gazetecilik, sosyal ağların rüzgârında savrulur bir hâle geldi. Tüm bunlar mesleğin doğasını etkiledi maalesef.

Ayrıca önemli bulduğum bir noktada örnek vermem gerekirse, işleri teknolojinin nimetlerinden faydalanarak ve uzaktan yürüterek insana olan ihtiyacı da azaltmış oluyorsunuz.

‘Mesleki dayanışma güçlenebilir’

Le Monde gazetesi yıllardır aynı matbaalarla basım yapıyor. Yeni matbaa teknolojilerine geçilmesi demek birçok emekçinin de işten çıkması demek. Ve Fransa’da sendikalaşma olgusunun ön planda olması basın kuruluşlarının bu konulardaki hassasiyetlerini de artırıyor, emekçinin haklarını gözetmek durumunda kalıyorlar.

Biz ise tam tersi bir konumdayız, en son teknoloji matbaayı satın alıp emekçilerin işlerine son veriyoruz ve ne yazık ki mesleki sendikalaşma olgusu çok zayıf ülkemizde.