Yeni Hükümet Konağımız ve Nobel ödüllü Yalakalarımız..


 R. Ferhat VURAL    13.12.2020 11:14:14  


Eğer yalakalık dalında da Nobel ödülü verilmiş olsaydı emin olun birinciliği kimseye kaptırmazdı bu şehir..Ödülün iyisi kötüsü olmaz ya,tıpkı reklamın iyisinin kötüsünün olmadığı gibi sonuçta bizimde bir ödülümüz olurdu!

Bazen bu şehrin insanını anlamakta hakikaten güçlük çekiyorum.Diyorum ki; acaba aklı başında ahlaklı, bilgili saygın insanlar köşelerine çekilip, meydanı bir takım kompleksli cahil cühelaya bıraktıkları için mi böyle.Çünkü sahnede sürekli aynı korunun şovmenleri var da..

Hani şu israf abidesi yeni valilik binası hizmete sunuldu ya, yine aynı koru işbaşında paylaşımlar,övgüler,methiyeler havada uçuşuyor.Bilmeyen de Amerika’nın silikon vadisi,Almanya’nın Mercedes fabrikasını Adıyaman’a taşımışlar sanacak,ama değil.

En başta söyleyelim ki; bu bina bir israf abidesidir.47 milyon TL’ye ihale edilmiş neredeyse 3 katına mal olmuştur.Belediye ait bir kısım arsada bedavadan konağa ilave edilmiştir.10 bini üniversite mezunu, resmi/gayri resmi 100 bine yakın işsizin olduğu bir şehirde(Malatya’ya kayısı,Giresun’a fındık,Nevşehir’e patates toplamaya gidenleri de saymıyorum) Böylesine şatafatlı bir yapının inşa edilmesi israftır,günahtır haramdır. Daha mütevazi bir binada da aynı hizmetler verilebilirdi.Paranız varsa çok çok daha görkemlisini yapabilirsiniz sıkıntı yok, ya yoksa?

 Şunu da herkes bilsin ki;Hizmet  lüks veya şatafatlı binalarda değil,bilgili aydın,alanında kendini yetiştirmiş beyinlerle olur.Bir icraat yapacağı zaman acaba ne der diye vekilin,il başkanının hatta kadın kolları başkanın ağzına bakan bürokrattan,müdürden,amirden ne hizmet bekleyebilirsiniz? Milli Eğitimden, İl  özel idaresine kadar, oturdukları koltuklara liyakatle değil, siyasilerin el eteğini öperek gelen birinden hizmet beklemek saflık olur.

 Allah bu siyasi zevata da öyle bir ego vermiş ki sormayın,Freud’un deyimiyle bi türlü tatmin olamayan süper egoya sahipler.

Bazı kurumlarda öylelerini tanıyorum ki,ahlak dışı işlerle anıldığı ve herkes bunu bildiği halde, siyasi nüfuzundan dolayı vali dahil kimse kulağından tutup kapı önüne koyamıyor..Sıradan bir gariban olsaydı kim bilir soluğu nerede almıştı.Ama bunların arkası sağlam!

Bir Kaymakam düşünün. 4 yıllık fakülte bitiriyor,peşinden 2 yıl yüksek lisans, yurt dışında araştırmalarda bulunuyor ve bir ilçeye Kaymakam olarak atanıyor.Bu Kaymakam bilgi ve birikimini o ilçeyi geliştirmek/güzelleştirmek için kullanmak istiyor.Gel gör ki, bu Kaymakam kendi inisiyatifiyle özgürce bişey yapamıyor.Her ne kadar yazılı bir kanun olmasa da o ilçedeki aliokul mezunu, iki kelimeyi bir araya  getirmekten aciz, iktidar partisinin ilçe başkanına rağmen adım atamıyor.Çünkü o kerameti kendinden menkul başkan “Sayın Cumhurbaşkanının temsilcisi benim” diyor..eee durum böyle olunca  sıkımı ki Kaymakam beyefendiyi geçsin..Yeri gelmişken şunu da söyleyim.İktidarın il başkanı Sayın Cumhurbaşkanı'nın temsilcisi benim diyor,ilçe başkanı benim diyor,kadın kolları ,gençlik kolları başkanı benim diyor,belde başkanı  benim diyor.Doğrusu hangisi gerçek temsilci çözemedim.Bildiğim tek şey, yasal olarak illerde Vali,ilçelerde Kaymakam hem sayın Cumhurbaşkanına hem de sayın Bakanlara karşı tek tek ve toplu olarak sorumlu olduğudur.

Şunun da bilinmesinde fayda var.Siyasi zevatın etik dışı istemlerini yerine getirmedi diye bir yılı bile doldurmadan apar topar gönderilen Kaymakamlar,Valiler tanıyorum,iftiralara uğrayanları biliyorum.

Sonuç olarak, bu devasa binanın yapılmasıyla Adıyaman’da değişen bişey olmayacak.İşsiz yine işsiz kalacak ırgatta ırgatlığına devam edecek.Yalaka mı? Merak etmeyin gelene ağam,gidene paşam deyip itinayla yalamaya  devam edecektir…

Sağlıcakla kalın