MEDYA AHLAKI VE BİLGİ KİRLİLİĞİ


 R. Ferhat VURAL    30-01-2016  


MEDYA AHLAKI VE BİLGİ KİRLİLİĞİ

Teknolojinin gelişmesi insanların hayatını kolaylaştırdığı gibi,beraberinde bilgi kirliliğini de getirmiştir.Küresel sömürgecilerin kitleleri manipüle etmek için bu teknolojiyi nasıl kullandıklarını iş işten geçtikten anlayabiliyoruz.

Hatırlayın birinci körfez savaşında Amerika'nın, kitleleri manipüle etmek için ne yalanlar uydurup yaydıklarını.Bir yandan son teknolojik silahlarla insanları öldürürken diğer yandan Dünyanın dikkatini televizyonlarda  23 saniyelik bir görüntü ye odakladı. Güzelim bir karabatak kuşu, baştan aşağı petrole bulanmış, tüyleri kapkara bir  zift tabakasıyla kaplanmış,hafif çırpıntılı Basra Körfezinin sularında çaresiz,yüzmeye çabalıyordu ve başaramıyordu.Cnn ınternatonal'ın muhabiri Kelly ise,Bağdat'ta bir otelin bodrum katında telefonla tv'ye bağlanıp "ABD ordusunun nasıl nokta atışı yaptığını ve sivillere hiç zarar vermediğini" zırvalayıp duruyordu..

Sonra meydana çıktı ki, karabatak görüntüsü 23 Ocak 1991 günü Basra Körfezinde çekilmemişti. 1984 yılında Fransa’nın kuzeyinde, Normandiya’da  kayalara çarpıp yan yatan Panama bandıralı bir petrol tankerinden denize akan petrolün yarattığı çevre felaketi sırasında çekilen görüntülerden alınmıştı. Karabatak kuşu ise Arap kuşu değil, bir Fransız kuşuydu ve hiç Basra Körfezine gitmemişti. Kelly ise yalan haber yaptığını sonra itiraf edecekti ..Dünyanın dikkatini karabatak kuşuna çeken Amerika, Irakta 100 bin insan öldürmüştü..!

... Silah tekellerinin, savaştan beslenen sermaye gruplarının hizmetine koşan ya da milliyetçi, ırkçı ve militarist siyasetlere çanak tutmayı görev bilen medyanın gerçeği nasıl çarpıtabileceğini ve vicdanlarını nasıl zehirleyebileceğini göstermek için bu karabatak kuşu yeterlidir sanırım .

Bunları niçin mi yazıyorum? Manipülasyon, yalan haber,bilgi kirliliği hala devam ettiği için.

Peki bu bilgi kirliliği sadece Amerika'da mı var?tabi ki hayır.Dünyanın her tarafında ve ülkemizde de var.Her iktidar kendi medyasını yaratmaya çalışır.Bugünkü medyaya baktığımızda  öyle tetikçi gazeteciler türedi ki, kimi polis olup adam yakalıyor,kimi savcı olup soruşturma açıyor, kimi hakim olup  kalem kırıyor.Basın ahlakı medya etiği masumiyet karinesi sadece lafta kalıyor.Bu "tetikçi gazeteciler" Ulusal olsun yerel de  olsun,"ağababalarını "memnun etmek için yaptıkları, habercilikten ziyade,manipülasyon,yalan,iftira şantaj,"çamur at izi kalsın" tetikçiliğidir.Eline fotoğraf makinesi alan veya bir haber portalı açan gazeteciyim diye geçiniyor.Bir kısmı da sadece gardrop pardon protokol gazetecisi diye kendini ağırdan satıyor.. .. "Bilgi olmadan fikir sahibi "olan bu zavallıları birilerinin kontrol etmesi lazım.Yoksa Maazallah serseri mayın gibi nerede patlayacakları belli olmaz..

Şunu sormak istiyorum.Her beyaz gömlek giyen Doktor,Cübbe giyen yargıç,her eline fotoğraf makinesi alan gazeteci oluyorsa;Tıp,Hukuk ve İletişim fakültelerine ne gerek var?Kapatın gitsin... 

 Siz,siz olun her yazılana çizilene itibar etmeyin..Yalan haber,tetikçilik,şantajcı " sahibinin sesi " yeni yetme medya türevlerine, Bacon'un şu özlü sözünü hatırlatıyorum..  

"Yalancı, Allah’a karşı kafa tutan, fakat insanlardan korkan bir serseridir." FRANCIS BACON