KAMYONCU ANLATIYOR
Mahmut Recep KARADAĞ 30-01-2016
Malum biçer zamanı.Geç saatlere kadar tarla,tarla , dağ taş geziyoruz. Kim bilir kaç depoyla dolacak,kaç saatte, ne zaman!Beklemek zorundayız.Dolunca kamyonumuz çekiyoruz çatırı, ver elini Adıyaman. Ya ofis, ya Hallafa... Gecenin yarısı, bir mi desem , bir buçuk mu. Evdeyim, derin uykudayım.Yorgunum , gözümü açacak gücüm yok.ZIRRR telefon. Duymazlıktan geldim.Sonra bir daha bir daha. Allah,Allah ,gecenin bu saatinde!Ne anlayışsız insanlar var yahu. İster istemez bir gözüm açık diğeri kapalı telefona uzandım "Buyurun, kim arıyo? " "benim ben , ben sait.Ne oldu sait , hayır mı? Ne olacak, gecenin bu saatinde nereye gidiyorsun onun merak ettim.Üstelik, selam vermeden geçip gidiyorsun.
Ne geçmesi , ne gitmesi oğlum, ben evdeyim evde.
Hadi be , tanımıyor muyum senin kamyonunu , plakanı.
Ne kamyonu ne plakası sait. Sen ne diyorsun.
Kardeşim, aha şimdi geçtin yanımdan , Cizrede bu saattee senin ne işin var buralarda.
Kardeşim , senin yanlışın var. Ben evdeyim diyorum , evdeyim.
Ha o zaman aha , o zaman çıkta kapıya bak hele senin kamyon yerinde mi?
Artık uyku muyku kalmamıştı.Don gömlek dışarı fırladım.Kamyonum gerçekten yerinde yoktu.Gözlerime inanamadım.Hemen 155 polisi arayıp durumu bildirdim. Kendimde alel acele giyinip karakola koştum.Polis ifade mi aldı ve hemen telsizle anons ederek Cizre yolundaki karakolları uyardı. Çok geçmeden ekip yolları kesmiş fakat adam bariyerleri yolluna devam etmiş.Bu sefer çevik kuvvet girmiş devreye.Kamyonu bir kaç kilometre ilerde durdurabilmişler. Adamı kamyondan indirip kollarını kelepçeleyip emniyette götürmüşler.Ben ve akrabalarımda gidip kamyonu teslim aldık.Demek ki verilmiş sadakam varmış!Şoför arkadaş anlatınca hepimiz çok üzüldük. Fakat hikayenin sonu bitmesi de hepimizi sevindirdi.
Sonra hikayeyi şöyle bağladı. Dedi ki : Geçenlerde yük almıştım, Ankara'ya gidiyordum. Yolda , Aksaray da arabama yakıt almak için bir istasyonda durdum.Hem yakıtımı tamamladım hem de biraz dinlendim. Çay molasından sonra yoluma devam ettim. Ankara ya geldiğim de ellimi cebime attım ki param olduğu gibi duruyor. Halla halla dedim kendi kendime . Bu paradan harcamamışım. Oysa ki , ben, falancı yerde mazot aldım.Sonra anladım ki adamların mazot paralarını vermeden yolla devam etmişim. Mazot aldığım bana bir adet bez vermişti, oysa sarı bezde de adamları telefonları vardı .Oracıkta hemen telefon ettim:kardeş , ben , plakası şu,şu olan filancı adamım, sizden mazot aldıktan sonra yolla koyulmuşum, bilmeyerek paranızı ödememişim.Birkaç gün sonra yine oradan geçtiğimde ödemeyi yapacağım , kusura bakmayın dedim. Adamlar da çok memnun odular. Dönüşte borcumu ödedim. Adamlar bana çok izzet ve ikramda bulundular. Bundan böyle burda geçtiğinde ister paran olsun ister olmasın bu firma senindir. Her zaman bekleriz dediler. İşte hocam düşünüyorum da , şayet o gün unuttuğum o mazot parasını üstüne yatsaydım bugün benim bu kamyonum burada olmayacaktı. Ben buna inanıyorum . Doğru mu?