Maskeler Çağı!


 R. Ferhat VURAL    04.04.2021 09:31:56  


Bir ahlak abidesi olan rahmetli Mehmet Akif Ersoy,"Artık ikiyüzlü insanları sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım" demişti. Eğer rahmetli bu dönemde yaşamış olsaydı  büyük ihtimalle, "Yirmi yüzlü insanları sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yüz yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım " derdi.

Hepimiz maskelerle dolaşıyoruz. Bu maskeler, korona virüsten dolayı taktığımız siyah,beyaz,yeşil maskeler değildir, gerçek kişiliğimizi dışa vurmadığımız, kendimizi farklı göstermeye çalıştığımız ve olduğumuzdan farklı görünmeye çalıştığımız maskelerdir.

Bu maskeleri çoğu zaman baskılardan dolayı takmak zorunda kalırız. Bunun altındaki sebep, sahip olduklarımızı kaybetme korkusudur. (Gerçi hiç bir şeye de sahip değiliz ya) Bazen de çeşitli beklentilerle veya en azından gücün yanında yer alma korkusuyla. Çünkü korku ikliminin hâkim olduğu toplumlarda hiç kimse göründüğü gibi değildir.

Sevmediğimiz, yerden yere vurduğumuz insanlarla yüz yüze gelince, onları ne kadar sevdiğimizi ballandıra ballandıra anlatırız,onları yere göğe sığdırmayız. Birde ikiyüzlülüğün Nirvana yaptığı bir alan vardır siyaset arenası ve nüfuzlu siyasi kişiler...

 Mesleğimizin gereği toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelir konuşur, sohbet ederiz. İktidar kesiminden muhalefet cephesine kadar her kesim vardır. Emin olun, bu sohbet esnasında suçüstü olan insanlar bile olmuştur.

Bir milletvekilinin, belediye başkanının veya parti başkanın arkasında atıp tutan birinin, onların yanında çirkin bir tebessümle nasıl iki büklüm olduğuna şahit olunca insanın istifra etmesi gelir. Bir insan bu kadar mı kendini küçük düşürür, bu kadar mı alçalır demekten kendimi alamamışımdır.

Yanımda, hakarette varan eleştiride bulunduğu bir milletvekilinin veya parti başkanının sosyal medyada yaptığı bir paylaşıma yılışıkça yaptıkları methiyeler hakeza.

 Bununla ilgili şahit olduğum bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum. AK Partili bir bakan Adıyaman’a gelmişti. TP’deki toplantıya  Milletvekilleri, il, ilçe, belediye başkanları ve parti başkanları hepsi katılmıştı. Bizde gazeteci olarak ziyareti takip ediyorduk. İçerde toplantı devam ederken bende bir çay içmek için kantine gittim. O esnada yanıma AK Parti’den aday adayı olmuş bir partili geldi. Haliyle konu Bakan’ın ziyareti ve siyaset idi. Adam, Bakan’ın boş vaatlerde bulunduğunu, milletvekillerinin sadece kendi yakınlarının vekili olduğunu,adam kayırdıklarını ,torpil yaptıklarını ve vekillerle ilgili daha bir sürü suçlamada bulundu…Tam o esnada konuştuğu vekil yanımıza gelmesin mi. Bu suçlamalarda bulunan zatın yüzü kızardı desem yalan olur.Bu zat-ı muhterem sanki o vekil hakkında bunları konuşmamış gibi başladı vekile övgüler yağdırmaya…Tabi bende ağzım açık sadece olanları ibretle dinlemekle yetindim.İkiyüzlülüğü,yılışıklığı,utanmazlığı,münafıklığı…

Tabi örnek sadece bundan ibaret değil, benzer örnekler o kadar çok ki hangisini anlatalım.Bu haftaki yazımızı, O Resulün bir hadisiyle bitirelim.

 İnsanların en fenası; birine ayrı diğerine de ayrı görünen ikiyüzlü insanlardır. Hz.Muhammed(s.a.v)