Her Şeyin İki Yüzü Var


 Prof.Dr.Yasin ÇİÇEK     20.03.2022 13:18:07  


Her şeyin bir kendine birde Allah'a bakan vechesi vardır. Olayların bir zahiri(dış) bir de batını(iç yüzü) vardır. Biz insanlar genelde dış yüzüne bakarız ve çoğu zamanda aldanırız. Sebepten sonuca gideriz. Ama her zaman aynı sebepler aynı sonucu vermeyebilir çünkü neticeleride yaratan Allahtır. Bir tarlaya aynı mevsimde aynı şartlartda aynı tohumu ekeriz bazen o tohum yeşermez. Bizde şaşarız neden olmadı diye! Allah bazen vermez ki sebeplere değilde Kendine dayanalım diye! Sebepte sonuçta Allahtandır. Bize düşen gayrettir, çalışmaktır ve tohum atmaktır. Neticeyi düşünmek değildir. Bizim vazifemiz adım atmaktır, yola çıkmaktır. Vazifeyi ilahiyeye karışmamaktır.

Bediüzzaman insanın vazifelerini dairevari bir surette sınıflandırır. Bu vazifeler iç içedir. En küçük ve merkez dairede kalp ve mideye ait vazifeler bulunur. Suret itibariyle küçük ama hakikat itibariyle büyük vazife burada bulunuyor. Tam kaynağında geçtiği şekliyle şöyledir: "Ömür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur. Birbiri içinde mütedâhil daireler gibi her insanın kalp ve mide dairesinden ve ceset ve hane dairesinden, mahalle ve şehir dairesinden ve vatan ve memleket dairesinden ve küre-i arz ve nev-i beşer dairesinden tut tâ zîhayat ve dünya dairesine kadar, birbiri içinde daireler var. Her bir dairede her bir insanın bir nevi vazifesi bulunabilir. Fakat en küçük dairede, en büyük ve ehemmiyetli ve daimî vazife var. Ve en büyük dairede en küçük ve muvakkat, ara sıra vazife bulunabilir. Bu kıyas ile küçüklük ve büyüklük makûsen mütenasip vazifeler bulunabilir. (Şualar/200)." Küçük dairede büyük ve daimi vazife,büyük dairede küçük ve ara sıra vazife bulunuyor. Yani şimdiki tabirle ters orantılıdır. Bir insan öncelikle kendini maddi ve manevi beslemelidir. Kendisine faydası olmayanın başkasına faydası olmaz. Kendini maddi manevi beslemeyen insan cılız kalır. Daha sonra evine, mahallesine, bulunduğu şehre ait vazifeler gelir. Daha sonra ise vatana ait, dünyaya ait ve tüm insanlığa karşı vazifeleri gelir. Genelde çoğumuzu nefis aldatarak dünyayı ve insanlığı düzeltmeye kalkarız ama kendimizi unuturuz. İnsanlığa ve dünyaya ait bize düşen vazifeler aslında milyonda birdir. Ama biz kendimizden ve ailemizden her zaman sorumluyuz. Kendimizi unutup tüm insanlığı kurtracak gibi konuşuruz. Kendi işimizi yapmayız tüm devlet büyüklerinin işlerini yükleniriz. Biz kendimize ait görevi yaptığımızda sorumluluktan kurtuluruz. Bunu yapmakla biz bulunduğumuz memleketi yaptığımız iş itibariyle kurtarmış oluyoruz. Başkasının işinden biz sorumlu değiliz ve yapmamızda mümkün değildir. Bize düşen ancak  ikaz ve usulüne göre nasihattır.

Örneğin şu an Ukrayna-Rus savaşı var. Çoğumuz merak edip bunu dinliyoruz. Çoğumuzun bu savaşa katkısı dua ve buğzdur. Kime dua edeceğiz veya kime buğz edeceğiz onu bile tam olarak bilemeyiz çünkü olayların bir görünen bir de görünmeyen yüzleri vardır. Mevcut basını dinleyerek gerçeği göremeyiz. Bu yüzden bu savaşı biz devletin sorumlu büyüklerine bırakıp kendi işimize odaklanmalıyız. Zahire bakarak bir tarafa taraftar olarak zalim olma ihtimalimiz olabilir. Geniş dairelere bakarak kendimizi unutmayalım.

"Ömür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur." 20 Mart 2022(16 Şaban 1443)