Sevmek ve Sevilmek Üzerine

"Malûmdur ki her kalp, kendine ihsan edeni sever ve hakiki kemale muhabbet eder ve ulvi cemale meftun olur."(Sözler/688)

"İnsanın en tatlı hissi muhabbettir."

Kâinatta muhabbet yasası vardır. Muhabbetin ve aşkın çekim gücünü geçecek bir güç bilmiyorum. İnsanlar birbirlerini gerçekten sevse inanın evren anında değişmeye başlar. Muhabbetin çekim gücü eşyaya tesir ediyor. Muhabbet enerji yayıyor. Kilometrelerce ötelere sinyal gönderebilirsiniz bu sizin duygu gücünüze bağlıdır. Bugün insanlar bunu telefonla yapıyorsa bizim beynimiz ve kalbimiz niye yapamasın?

İnsan niye sever? Yada bir şeyi niye sever yada bir şey neden sevilir?

 Normal bir insan kendisine ikram edeni, güzel olanı ve iyi olanı sever çünkü kemal zatında sevilir. Menfaati icabı sever. Zevklerine ve hislerine hitap ettiği için sever.

Tüm maddi zevkler hemen hemen böyledir. İştihası olan herkes güzel yemekleri ve yiyecekleri sever.

İnsana bir işi yaptıran saik ya sevgidir yada korkudur. Başka bir deyişle ya menfaattir yada zorunluluktur. Üçüncü bir şık ise Allah emrettiği için sevmek yani Allah'ı rızasını kazanmak için sevmek. Menfaati olmadan dünyada insanı sevecek ancak başta peygamberimiz sonra Allah dostlarıdır.

En kutsal ve en büyük sevgi yaratıcı sevgisidir. Her şeye rağmen bir insanı ancak Rabbimiz sever.

Kalpten kalbe yol var ise, kafadan kafaya ne ola.

Şu dünyada sevmek ve sevilmekten daha güzel ne ola.

"Evrenin sırlarını çözmek(keşfetmek) istiyorsanız, enerji, frekans ve  titreşim açısından düşünün.(If you want to find the secrets of the universe,think in terms of energy,frequency and vibration.)" Kafadan kafaya Nicola Tesla'nın dediği gibi enerji, frekans ve titreşim vardır herhalde!

 "Evrendeki bütün atomlar aşıklar gibi birbirlerini çekmektedir, herkes aşkın manyetik gücüyle eşine doğru sürüklenmektedir." Kalpten kalbe ise Mevlana'nın dediği gibi herkes eşini arıyor sanki!

Merhaba seven ve sevilenlere, merhaba kardeşlere, merhaba arkadaşlara, merhaba dostlara, merhaba pozitiflere, merhaba eskiye, merhaba eskimezlere, merhaba eski güne, yeni güne, merhaba ön yargısızlara...

Yargılayan kendini yargılar. "İnsan ne ederse kendine eder" demiş eskimezlerimiz. Ah şu ön yargılarımız yok mu?

İnsan ne ararsa onu bulur. Bu konuda Hacı Bektaşı Veli ne güzel söylemiş: "Herkes uğraşır durur, doğru insanı bulayım diye...Ama kimse bakmaz aynaya, doğru insan mıyım diye?"

Bediüzzamanın dediği gibi "Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen güzel hülyalar görür ve hayatından lezzet alır."

Parayla çok şey satın alırsın ama aşkı satın alamazsın. Sevgiyi değil, sadece aşkı.

You buy a lot of thing by money but you can not

buy love. Not like, only love!

Sevmekte mi suç?

Bırakın fikirlerimiz farklı olsun!

Fikirlerine nefret besleyin ama kendisine değil.

Nefsimi seviyorum meleklerden ayrıldığım için.

Ben Şeytanı mı bile seviyorum çünkü beni buralara kadar getirmeye vesile olduğu için.

Mert düşmanımı da severim. Mert olduğu için.

Zalimi durdurmak için yapılan kavgayı da severim!

Söylemek kolay ama yapmak zordur.

İyi sever miyim? Onu da sevdiklerimize sormak gerek.

Aşk ve nefret insanı kör eder. Sen beni mi seviyorsun yoksa bendeki menfaatini mi seviyorsun? "Bendeki aşk olmasa sende ki güzellik neye yarar" demiş aşık efendi. Aşk bile eğer böyle sevgi ise, aşktan daha keskin sevgi ne ola. Şefkat olsa gerek sanki! Bu dünyada karşılıksız ana üç sever ise baba bir sever. Buda benden bir yorum olsun. Çocuğunu dokuz ay karnında taşıyan baba gibi olmaz herhalde anne sevgisi! Anne şefkati!

Mevlana’nın dediği gibi sevgi tohumu eken ancak sevgiyi bulur. “Gönül kazanmak istiyorsan, sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan, yollara diken serpmekten vazgeç!"

"Yaratılanı severiz yaratan dan ötürü" diyen Yunus bize asırlar öncesinden bütün mahlûkatla bir cihetten kardeş ve eşit olduğumuzu bildiriyor.

Kalp kapısından nasıl girilir? Kalp kapıları nasıl açılır? Hiçbir kalb kapısına kırarak girilmez! Muhabbet, güzel bir söz, zarafet veya sadece içten bir tebessüm vicdanı tefessüh etmemiş kalp kapılarını kolaylıkla açacaktır.

Kastamonu velisinin dediği gibi deriz; “Gelişiniz güle güle, gidişiniz güle güle, her işiniz güle güle"

Sevmeyi, sevilmeyi, okumayı, yazmayı seviyorum dostlar! Sevmeyenlere ise söz bulunmaz. Susmak gerek sanki!

Hoşbulalım, hoşgörelim, hoşyapalım, hoşedelim, hoş gelelim ama en güzeli hoşsevelim.  

7 Mayıs 2023( 17 Şevval 1444)