Teröre bir çözüm


 Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ    27-03-2016  


Bir Müslüman olarak Brüksel'de, Ankara'da, Paris'te, Bağdat'da... kısacası dünyanın her bir tarafında meydana gelen terör olaylarını kınıyor, bu olaylarda hayatını kaybedenlere rahmet, aile ve yakınlarına ise başsağlığı diliyorum. Avrupa'da İslam'a karşı nefret ve önyargı hiç olmadığı kadar arttı. En son 11 Eylül saldırılarında böylesi bir nefret vardı. Ne yazık ki şu son Ankara, Paris, Brüksel patlamalarıyla da bu nefret Avrupa insanı arasında tekrar baş gösterdi. Sorunu anlamak için sorunun kaynağını anlamak gerek. Bu saldırıları yapan teröristler güya İslam Dini uğruna yaptığını sanıyorlar. Peki İslam gerçekten şiddeti, öldürmeyi yasaklar mı? İtiraf edelim; hem hayır hem evet. Kuran'da öldürmek, şiddet kullanmakla ilgili ayetler olduğu gibi, bunları yasaklayan ayetlerde vardır. Daha açık olmak gerekirse, Hristiyanlık’ın kutsal kitabi olan İncil, Kuran’a göre daha çok şiddet içeriklidir. Ama günümüz Hristiyanları, Müslümanlar kadar savaşan veya şiddete meyilli bir toplum değildirler. Aslında Müslüman demek de doğru olmaz bu tür insanlara, çünkü eğer şiddete meyilli bir insansanız, dininiz, ideolojiniz ne olursa olsun şiddet uygularsınız çünkü bu sizin özünüzde olan bir şeydir.

Denildiği gibi terörizmin ırkı, dini, kimliği yoktur. Ben bu sorunların altında daha çok sosyo-kültürel sebepler arıyorum. Mesela, Irak, Suriye, Afganistan gibi yerlerde savaşların olması, bölge halklarının dinden başka sarılacak bir şeyleri kalmadığından dolayıdır.İşsizlik, töre cinayetleri, çağdışı cezalar, umutsuzluk, eğitimsizlik fakirlik…vb sosyolojik etkenler bölge halklarını şiddete yakin tutan, savaştıran sebeplerdir. Elde edilen bilgilere göre, bölgede faaliyet gösteren terör örgütlerinin militanlarına aylık maaş verdiği kanıtlanmış bir gerçektir. Hele ki içine birde din gibi hassas bir konu girince milletler daha çabuk kandırılmakta. Tabi olayın birde siyasi nedenleri var, mesela, Afganistan Savaşı, Irak Savaşı…vb batı ile girilen savaşlar yöre insanının bilincinde ister istemez batı nefreti algısı oluşturmaktadır. Batının oryantalist bakışı yetmiyormuş gibi, bu tarz terörist eylemler batıdan çok Müslümanlara zarar verir. Devamlı bir bati nefreti , diğer dinlere düşman tarzı ideolojilerin empoze edilmesi terörist grupların oluşmasında bir diğer nedendir.

Peygamber Efendimiz döneminde de Mekke’nin fethedilmesinden sonra gayri Müslimlere bir takım haklar verilmiştir, sadece Mekke’de değil Medine ve çevresinde yaşayan gayri Müslimlere bile vaad edilen haklar vardır, bunun en bariz örneği Medine Sözleşmesi’dir. Medine Sözleşmesine bakılırsa, Hz. Muhammed'in diğer dinlere inananlara karşı ne kadar toleranslı olduğu görülür. Sonuc olarak demek istedigim, terorizmi bir çözüme kavuşturmak istiyorsanız bir kere bölge halklarının hassas noktalarını göz ardı etmemelisiniz,orda yaşayan insanlara daha çok eğitim ve maddiyat yönünden bir takım yardımlar edilmeli. Sorun savaşarak veya catışarak çözülmez, bu tür uygulamalar daha çok terörist gruplar ortaya çıkarır.