TANIDIĞIM REİS, ERDOĞAN


 R. Ferhat VURAL    03-04-2016  


Nereden nereye..

Uzunca çileli bir süreçten sonra İstanbul'a demir atmıştım.Bir daha bu şehre(Adıyaman'a) dönmemek üzere..!

1987 yılıydı,İstanbul Okmeydanı'nda  16 kişinin kaldığı tek gözlü bekar evinde kalıyorduk.Epey bir süre işsiz gezdikten sonra, Önce Şişli Bomonti de bir tekstil işletmesinde temizlikçi,daha  sonra Beyoğlu Tarlabaşında bir otelde katip-müdür olarak çalışmaya başlamıştım.Otelde hem çalışıyor hem de üniversite sınavlarına  hazırlanıyordum.İdealim İst.Hukuk fakültesine girip bir hukukçu olup hukuksuzlukla mücadele etmekti,kısmet olmadı ikinci tercihim İst.Üniv.İletişim fak.Gazetecilikte karar kıldık..

O zaman RP il merkezi, çalıştığım otelin 100-150 metre ilerisin de Tarlabaşı bulvarı üzerinde Kamer hatun camisinin karşısındaydı.R.Tayyip Erdoğan RP il başkanıydı.1989 yılında Erdoğan, Beyoğlu belediye başkan adayı olmuştu tanışmamızda o vesileyle oldu. Otelin sahibi Rizeli Hacı Resul adında acayip menfaatperest  bir adamdı.(Ha uşağum siz ha buna(Erdoğan'a) bakmayun afiş mafiş diye oteli boş bırakmayun da)diyen adam..Erdoğan,hemşerisi olması hasebiyle seçim çalışmaları esnasında ara sıra otele gelir namazını kılar çayını içerdi.Alçak gönüllü,güler yüzlü,pozitif bakan,halka yakınlığıyla bir devrimci ve insanı etkileyen bir duruşu vardı.O dönemde Beyoğlu gibi bir yerde neredeyse girilmedik mekan,sıkılmadık el  bırakmamıştı.Beyaz Türklerin kafa çektiği Nevizade sokak tan tutunda levantenlerin kendinden geçtiği çiçek pazajı'na kadar.. Kasımpaşa'nın hacı Hüsrev'i,balo,yeşilçam sokaklar, cihangir dahil..Tabi o dönemde RP medya bombardımanı altındaydı,manşetlerde " bunlar(RP) gelip zorla bize çarşaf giydirecekler,özel hayatta müdahale edecekler,Türkiye'yi İranlaştıracaklar" vs.vs.. Hatta cılızda olsa İslami camia da,medyası da Erdoğan'a mesafeliydi.Erdoğan bu manşetleri boşa çıkarmak için adam adama markaj yapıyordu."Biz medyanın söylediği gibi değiliz.Biz sadece sizlere hizmet etmek için ve sizlere hizmetkar olmaya talibiz.." diyerek karşı propaganda geliştirmeye çalışıyordu..

İlk tanışmamızda sadece benim değil,otelde çalışan Diyarbakırlı  garson komi  ve kalan müşteriler dahil boynumuza sarılıp hal hatırımızı,nereli olduğumuzu sormuş başımızı okşamıştı babacan bir tavırla. İtiraf edeyim o güne kadar Babamız bile sevgiyle başımızı okşamamıştı.Bizimde seçim çalışmalarına katılmamızı ve bu mücadelenin hepimizin mücadelesi olduğunu söylemişti..Başımızı okşayıp yüzümüze gülmüştü ya,dünyalar bizim olmuştu..! Ve kendimizi bir anda RP nin seçim çalışmaları içinde bulmuştuk..(O zaman RP nin başak&Hilal amblemi son dönemdeki  Ak partinin ampul'u kadar sineklerden kararmamıştı)Hiç unutmam kendisinin kullandığı petrol rengi bir doğan slx arabası vardı,sarıyer bahçeköy de bir resturanda  islamcı yazar çizerlere ara sıra toplantılar yapar onlara ," gelin bu seçim çalışmalarına katılın mesafeli durmayın " diyordu.Ancak o dönemde biraz da ANAP tan nemalanan muhafazakar kesim uzakta durmayı tercih ediyordu, ne tam red ne tam kabul..Bu toplantıların bir kaçına beni de yanına alıp birlikte katılmıştık..İşte o toplantıya katılanlardan bazıları;Abdurrahman DİLİPAK,Ali BULAÇ,Abdurrahman ASLAN,Hüseyin KANSU,İsmet UÇMA,Hüseyin  BESLİ vd..Sağcı kesimden  Türkiye ve zaman gazetelerinden hiç bir yazar katılmamıştı. GELECEK HAFTA, ERDOĞANIN İLK SEÇİM HEYECANI BEYOĞLU BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞI.