HIRİSTİYANLIK VE LAİKLİK-ÖZGÜRLÜK IV


 Prof.Dr.Niyazi ÖKTEM    10-04-2016  


Aktif direnme düpedüz devrimdir. Bir kilise papazı halkı ihtilale yöneltmektedir. Anlaşılması bir hayli güç olan bu mantığın arkasında ilginç bir anti-laik siyasal art niyet vardır. Lex divina'yı sadece Kilise babaları, ruhban, papaz, papa anlayıp kavrayabilir. Siyasal iktidar lex divina'yı tanımazsa halk elbette zorlu, devleti devirecektir; çünkü Tanrı iradesi, yöneticisi iradesinden üstündür. Halkın sesi, Hakkın sesidir (Vox populi, Vox die). (Saint Thomas için Bkz: Okandan, Recai Galip: Umumi Amme Hukuku, ist. 1976, s. 206208; Göze, Ayferi: Siyasal Düşünce Tarihi, İstanbul 1982, s. 90 ve Öktem Niyazi: Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi, İstanbul 1988, s. 123-126).

 

Bugün tüm Katolik ülkelerde faaliyet gösteren Hıristiyan Demokrat Partiler işte bu teolojinin temsilcisidir. Kuşkusuz burjuva sınıfıyla "barış içinde bir arada yaşama" stratejisiyle laik anlayışı benimsemiş görünmektedirler. Aslında olay bir zamanların Avrupa Komünistleri gibi burjuva kurallarına uygun bir selim platformuna girmekten ibarettir. Bir kez iktidar ele geçirildiğinde, biri Marksist ideolojiye göre değeri Hıristiyan teolojiye uygun bir rejimi tedrici olarak gerçekleştirmeyi ana hedef olarak bilmektedirler. Hıristiyan Demokrat Partilerin Vatikan'la organik bağı olduğu gibi, Adenaner Vakfı gibi kuruluşlar aracılığıyla da yoğun bir kültür içindedirler.

Ortodoks ve Anglikan kiliseler de laiklik sorununu aynı bağlam içinde ele almaktadırlar. Zaten her ikisi de özde aynı teolojide kaynağını bulur. Hıristiyan teolojide özgürlüğe uygun yorum aslında Müslümanlığa nazaran daha da azdır. ABD'de Uniteryan Kilise Anadolu Aleviliği, Mu'tezile gibi özgür iradeden söz eden akımlar din dışı burjuva felsefesi içinde yer almaktadır (Unıterian Kilise: için Bkz. Cumhuriyet gazetesi 26 Ocak 1992, Dinde Yobazlıkla Mücadele, Niyazi Öktem.)