NEDİR BU KARIN AĞRINIZ ?


 R. Ferhat VURAL    23-04-2016  


Herkesin doğup büyüdüğü topraklara karşı bir aidiyet bağı vardır.Bir vefa borcu vardır olmalıdırlar da.Onun içindir ki dinimiz "vatan  sevgisinin imandan " olduğunu söyler.

Bizlerde beldesini seven her Adıyamanlı gibi memleketimizin daha iyi yerlere gelmesi ve refah seviyesinin yükselmesi  için  bildiğimiz işi yapmaya çalışıyoruz, gazetecilik.İdeolojik şaklabanlıktan ziyade hiç bir kesimi dışlamadan,seviyeli, objektif yapıcı eleştirel bir habercilik yapmaya çalışıyoruz.Bir olaya,sadece haberci gözüyle değil  sosyolojik bir bakışla,o haberin kitleler üzerinde nasıl bir sosyal etki yaratacağını hesap edip adeta bir nakış gibi  örüp öyle servis ediyoruz.Amaç bazılarının yaptığı gibi egosunu tatmin değil toplumsal barışa kardeşliğe sevgiye bir katkı sunmak.Ve eleştirilerimiz de herhangi bir kurumun partinin kurumsal kimliğini değil,o nüfuzu kendine devşirenleredir..

Her şeyin menfaat üzerine bina edildiği günümüzde,iyi niyetle yaptığımız haberler ses getirince birileri fena halde rahatsız oluyor neden? “Halı altına süpürülen” görmemezlikten gelinen kamuoyunu yakından ilgilendiren olayları dile getirmek o birilerini neden rahatsız eder? Karın ağrıları nedir?Yoksa yaraları mı var ki güceniyorlar?

Bakalım ne yapmışız,neleri haber yapmışız.İşte onlarca haberden sadece bir kaçı..

-Bir turizm kenti ve Komagene krallığı gibi bir hazineye sahip olmasına rağmen,Adıyaman’a neden turist gelmiyor demişiz.Bu haberi yaparken otelimiz mi var?

-66 trilyonluk bir rakama mal olan koca havaalanı terminal binasının çatısından su damlamış.Bizde haber yapmışız,kabahat mı işlemişiz ? Başka memlekette olsa yer yerinden oynar birileri hesap verir, ya burada ??

-Şifa dağıtılan bir mekan olan hastanenin çatısına baz istasyonları yerleştirilmiş ve görünmesin diye de kamufle edilmiş,bizde haber yapmışız,suç mı işledik?Başka yerde olsa o hastanenin yönetimi istifa edip hesap verir..ama burada..!!!

-Bakan fırça atmış, “şu şu destekler var vatandaşa niye  yardım etmiyorsunuz ”demiş haber yapmışız..adamlar alışkın değil ya  böyle haberlere afallıyorlar..çünkü onlar sosyetenin magazin gazetelerini süslediği gibi layt manşetlere alışkınlar.. Evet,kazanılan statü değil verilen statü ile bir takım mevkileri makamları işgal eden sırtını bir takım yeni yetme nevi şahsına münhasır tiplere  dayayan “ve sen benim kim,kimin adamı olduğumu biliyor musun “diye ahaliye afra tafra yapan bu imalat hatası tiplerin haberlerimizden rahatsız olması değil olmaması doğrusu bizi şaşırtırdı.Çünkü bunlar her şeyi güllük gülistanlık gösterip arada malı götürenlerdir de ondan.Bir kısmı da Üyelerin paralarıyla onlara hizmet götürüp sorunlarına çözüm arayacaklarına kendilerine konforlu odalar dayatıp,altlarına lüks araçlar alıp egosunu tatmin ediyorlar.Bakın makam odalarına Mülki idare amirleri Vali ve Belediye başkanın makam odaları tabir-i caizse bunların makam odaları yanında "hizmetli odası "gibi durur.İnanmayan gidip bakabilir.

Birileri de bu gariban milleti hep şunlarla kandırdı.”Bakınız duble yollar,binalar,okullar ..”falan filan daha ne istiyorsunuz? Bilmeyende yememiş içmemiş bunları kendi parasıyla yapmış sanacak.!

Soruyorum bu zat-ı muhteremlere.607 km lik Karadeniz oto yolu 27 kilometre uzunluğunda 263 adet köprü, 41 kilometre uzunluğunda 12 adet tek tüp tünel, 18.5 kilometre uzunluğunda 20 adet çift tüp tünel yapılıyorsa..Adıyaman Kahta 30 km lik doble yol da 4 senede yüzlerce kaza sonucunda bitiyorsa sen bunu nimet diye başımıza mı kakıyorsun? Ya bi türlü bitmeyen-Adıyaman,G.Antep-Adıyaman Ş.Urfa yolu? Hem bunları ve fazlasını zaten yapmak zorundasın.Kaldı ki  tüm bunları bu milletin anasının ak sütü gibi verdiği vergilerle yapıyorsun.Başta akaryakıt olmak üzere,tekel,ithal teknoloji vb. kalemlerden yüzde yüzlere yakın vergiler alıyorsun,bir esnaftan 20 kaleme yakın vergi alıyorsun daha damı yapmayacaksın?      

İşte dostlar bunları yazıp insanları aydınlatıyoruz diye birileri rahatsız oluyor.çıkardıkları gürültü kirliliği  kulaklarımızı cırmalıyor o kadar.Yoksa o kadar da umurumuz da değil.

Onlar, ısrarla toplumu “asayışı berkemal” gösterip sanki toplumdaki bu hoşgörü ve  berkemal olan asayış kendi eserleriymiş gibi gösterip,iktidar nimetlerini kendilerine ailelerine ve yalakaları arasında pay ediyorlar.Bizler de buna çomak soktuğumuz için rahatsız oluyorlar.

 Sevgili Dostlar,İşin özü budur.Bu rahatsızlıklarını uzun süredir hissediyoruz. Ve Onlara biraz sabırlı olun diyoruz ..Sizlerin hoşuna(?)gidecek çoook güzel haberlerimiz olacak..Bu daha " lılı'dır,siz asıl lo loyu " bekleyin. Hodri meydan, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın..