Bir akıl tutulması


 Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ    24-04-2016  


Sevgili okurlarım, Türk-Kürt sorunu üzerine yazmak istemiyordum ama şu son zamanlar ki, saçma sapan, bir amacı olmayan, sadece birilerine olan kinimiz yüzünden izlediğim boş stratejileri gördükçe, kendimi yazmamaktan alı koyamıyor, az bi kesime dahi olsa sesimi duyurabileceğimi sanıyorum. PKK'nin ve HDP'nin hendek siyasetini hala anlamamışken bir stratejik hatada hükümet ve diğer partilerden geldi. HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması demek, bu soruna sorunla yaklaşmak demektir. Tabi nasıl olsa sizlerin evlatları ölmüyor ya, kafanıza göre yazın, emredin, çizin. Yaw saten bu sorun, bu milletvekillerini zamanında yaka paça meclisten alıp tutukladığınızdan dolayı ortaya çıkmadı mı? Madem öyle bile bile, göre göre bu hata niye? Yoksa sizler mi sorunun çözülmesini istemiyorsunuz?

HDP herşeyden önce, her ne kadar siyasi idolojilerine katılmasakta bir etnik grubun, bir halkın siyasi temsilcisi. Hem gelin mecliste siyaset yapın diyorsunuz hemde mecliste tutukluyorsunuz. Bir karar verin artık. Şimdi diyeceksiniz ki terör örgütünü destekliyorlar, eeee günaydın, HDP, BDP, DTP...vs her zaman desteklediler ki, bunu herkes bilir. Daha 2  3 yıl öncesine kadar barış varkende destekliyorlardı, neden o zaman sesiniz çıkmıyordu da şimdi ses etmeye başladınız? Demokrasilerde, parlementer sistemlerde, modern çağda, ileri demokrasilerde, yani her alanda, bir ırkı, bir etknik grubun haklarını savunan insanlar olmalıdır. Romanlara yok, Kürtlere yok, Laza yok, Arnavuta yok, Araba yok, o zaman kime var? Kim savunmalı insanları? Kutsal kitabınızda bile insanların farklı yaratıldığı yazıyor, o zaman siz niye her ırkı kendi ırkınızın bir parçasıymış gibi, o ırka dilediğinizi yaptırma zorunluluğu görüyorsunuz.

Dokunulmazlıkların kaldırılması bu ateşi söndürmez, bilakis dahada artırır. Tarihten ders alırsanız belki biraz bişeyleri değiştirebilirsiniz. Ama, herhalde sizler tarih dersinden kalmışsınız eğitim hayatınız boyunca.