BARDAĞIN DOLU TARAFI
Mahmut Recep KARADAĞ 15-05-2016
Geçenlerde bir işim için, çok eskiden tanıdığım, edep ve efendiliğiyle bildiğim bir esnaf arkadaşımı büroma davet ettim.Geldi ve verdiğim siparişleri de yanında getirmişti. O sırada Adana'dan gelen çok kıymetli bir doktor arkadaşım da misafirimdi.
Havadan, sudan, derken iş siyasete dönüverdi.
Bu iş verdiğim esnaf açtı ağzını yumdu gözünü. Ağzından adeta hükümete, devlete ,gidişata alev püskürüyordu.Sakin olmasını söyledim , elbette ortalık süt -liman değil , elbette söylediklerinde doğruluk payı var .Ben de düşüncelerine kısmen katılıyorum. Eğriye eğri , doğruya doğru. Fakat gel gör ki , bir de 15 yıl öncesine git .Bu kısa sürede ülkemizde neler oldu neler ... Yollar , havaalanları , hastaneler , okullar , sosyal güvenceler , üniversiteler vs vs.
Bu hükümetin içinde ne bir akrabam , ne bir köylüm , ne bir kivrem , ne bir yakınım var . Ama ülke bizim , yurt bizim , vatan , bayrak , insan bizim .
Bu güzellikleri inkar edemeyiz diye konuştuk.
Bir sonraki gün Adana'dan gelen Dr .arkadaşımla iki günlük bir dost ve çevre ziyareti yapalım istedik.
Birinci gün yaya olarak tanıdık esnaflara uğrayalım dedik .Çarşı - pazar o kadar kalabalıktı ki inanın yürümekte zorlanıyorduk. 15 yıl Adıyaman'da görev yapıp 15 senedir ayrılan misafirim hayretler içinde kaldı . "Bu ne ya ,
bu ne kalabalık! Cadde , sokak , kaldırım adam dolu, geçilmiyor " diyerek hayretlerini bildirdi.
İkinci gün hanımları yanımıza alıp Kale , Mahmut El Ensari , Abuzer Gaffari , Beşpınar mesire yeri , Sultan Sarayı gibi yerleri gezdik.
İnanın , Mahmut El Ensari de, o kocaman dağın tepesinde arabamızı park edecek yer bulamadık. Dakikalarca bir boşluk bulabilir miyiz diye bekledik . Beşpınar mesire yeri hakeza öyle Şehre indiğimizde Adanalı misafirlerime biraz yerli peynir almak için öğretmen evi caddesine girdik. Sağlı sollu arabalardan geçilmiyordu. Park edecek yer bulamadık. Otogarın etrafını dolanıp ara sokaklara girdik. Ne yazık ki ara sokaklarda bile park edecek yer yoktu. Kimimiz arabada bekleyip bir kısmımız peynir alıp geldi ve evimize döne bildik.
Peki bu yoğun araba trafiği, bu insanlar, kaldırımlara taşan esnafın eşyaları neyin nesi ?
Bunlar da bir şeylerin iyi gittiğini göstermiyor mu? Hep bardağın boş tarafına bakmak kime ne kazandırır ki !
El insaf, bir de bardağın dolu tarafına bakalım lütfen !
Yani diyeceğim o ki , insanlar mutlu , insanlar keyfine bakıyor , herkes imkanları ölçüsünde bir yaşantı sürdürüyor.
Elbette bundan daha güzeli olabilir , olmalı da .Fakat bu ve buna benzer manzaralar inanın insanın içini ferahlatıyor.
Elbette ki her şey yolunda değil ama felaket tellallığı yapmanın , goygoyculuğun da bir anlamı ve hele faydası hiç yok.
Biz ülkemize, bayrağımıza, insanımıza sahip çıkalım , birbirimizi sevelim karşılıklı saygılı olalım .
Gerisi inşallah gelir .
Daha güzel bir Adıyaman , daha mutlu bir Türkiye'miz dileğiyle .