MEDYA'DA KALEM KAVGALARI II


 Zehra ÇOLAK Doktora Öğr.    29-05-2016  


Amansız bir ittihatçı düşmanı olan, daha sonraları kurtuluş savaşının kazanılmasının hemen ardından İzmit’te linç edilerek öldürülen gazeteci Ali kemal bey, “Peyam-ı Sabah” gazetesinde tüm ittihatçılara ve onların tarafındaki gazetecilere karşı sürekli saldırmaktaydı.

Bunun üzerine ittihatçı Hüseyin Cahit Bey, 21 Şubat 1919’da “Akşam” gazetesinde gazeteci Ali kemal’in Paris ve Mısır’da hürriyet hareketi içerisindeymiş gibi görünüp dönemin padişahı II. Abdülhamit’e verdiği jurnalleri yayınladı. Diğer yandan “Akşam” gazetesinin yazarlarından ve aynı zamanda da ortaklarından olan Fatih Rıfkı bey de gazeteci Ali Kemal’i işgalci-sömürgecilerin tarafında yer alıp teslimiyetçilikle suçlayarak hakkında şunları yazmıştır: “Ali kemal kafamızın son düşüncesine kadar her şeyi, düveli muazzamaya bağışlamadıkça kurtuluş imkânsızdır diyordu. Bize yalnız nefesimiz kalacaktı. Onu da Ali Kemal’in temposuyla alıp verecektik.”

Yıl 1919’dur. Babıâli basını Hürriyet ve itilaf partisi hükümetiyle işgalci güçlerin sansürü altında bulunmaktadır. Bu dönemde Damat Ferit Paşa hükümeti Maarif Nezareti’ne getirilen Ali Kemal Bey, “Sabah” gazetesindeki görevini bırakınca onun yerine Refik Halit getirilmiştir. Refik Halit “Alemdar” adlı gazetede yazmış ve bu dönemdeki yazılarında eski ittihatçı-gazeteci yazarlarla ayrıca Anadolu’da başlamış olan Kuvva-yı Milliye taraftarı yazarlarla kalem kavgasına tutuşmuştur.