İnadına savaş


 Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ    12-06-2016  


Türkiye Cumhuriyet'i Başbakan'ı Binali Yıldırım geçen günkü açıklamasında aynen şunları söyledi " Terör örgütünün bugünlerde 'biz görüşebiliriz, silahları bırakabiliriz, konuşalım' gibi doğrudan, dolaylı haberleri geliyor. Onların uzantılarından bize böyle haberler geliyor. Konuşacak hiçbir şey yok". Eğer PKK silah bırakmak için konuşmak, müzakere etmek gibi bir takım çözüm arayışları içindeyse, sizler bir devlet olarak bunu kabul etmelisiniz. Devletin görevidir, vatandaşlarını terör saldırılarından korumak, huzur ve refah ortamını sağlamak. Zaten ülkenin orta yerlerinde patlayan bombaları, her gün gelen şehit haberlerini durduramıyorsunuz, bari hiç olmasa şu sorunu bitirin. Kusura bakmayın ama yaptığınız açıklamalara bakılırsa savaşı sizler istiyorsunuz gibi bir algı oluşuyor insanlarda. Barış, düşmanla yapılır, kimse dostuyla barış yapmaz. Machievelli'yi biraz okusaydınız, devlet'in vatandaşlarının güvenliği için yapılmaması gereken şeyleri bile yapması gerektiğini öğrenirdiniz. Yine, siyasi filozofları biraz araştırıp okursanız bu tür sorunların çözüm yolunun silahlar olmadığı öğrenirdiniz.

 Ortadoğu cehennemini yanı başımızda hissettiğimiz şu günlerde, böylesi açıklamalar bir başbakana hiç yakışmayan söylemlerdir. Tabi politikacılar için savaşı istemek kolaydır, nasıl olsa onlardan şehit olan yok. Olan yine gecekondularda yaşayan, yemeyip yediren anne, babalara oluyor. Ne yazık ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Sonuç olarak, eğer PKK'dan gelmişse böyle bir açıklama, tereddüt etmeden oturulup görüşülmesi lazım, dış siyasette bataklığa gömüldüğümüz şu yıllarda hiç olmasa 40 yıldır süregelen bu iç sorunu bitirelim.