GİDEN VE GELEN VALİLERİMİZ


 R. Ferhat VURAL    19-06-2016  


Allah sağlık versin eski  valimiz Sn Mahmut DEMİRTAŞ  ile yaptığımız röportajda “Devlet insan içindir,insanı yaşat ki devlet yaşasın,hizmet makamında olan insanların egosu olmaz “ demişti.Bu sözleri bizzat pratikte  yaşadı ve yaşattı, bunun karşılığını da bu kent'te  hoş bir sada bırakarak ayrıldı yolu açık olsun..Ne kendisi Adıyaman'ı, ne de Adıyamanlılar  o'nu unutmayacaktır..

Yeni valimiz Sn. Abdullah ERİN  beyi,  bir gazeteci olarak karşılarken bizde bıraktığı ilk izlenim güler yüzlülüğü ve pozitif bakışıydı.Dikkat ettim yüzünden tebessüm hiç eksik olmadı.Kendisi de muhterem eşleri de kendi evine gelmiş gibi mutlulardı,yoğun ilgideki şaşkınlığı saymasak."Devlete süreklilik esastır "prensibi gereği siyasi zevat yoluna takoz olmasa bu bayrağı daha da  ileriye taşıyacağından şahsen hiçbir endişem yoktur.Her şeyden önce Bilge bir insan, bölgeyi iyi bilen,insanımızı iyi tanıyan ve kendi tabiriyle “sizin sevinciniz benim sevincim,taziyeniz benim taziyem,bu kapı her zaman sizlere açıktır,hızımıza yetişmeyen de kusura bakmasın ..” demesi  güzel şeylerin olacağına işarettir...inş hayal kırıklığına uğramayız.

Şu tespitleri de  yapamadan geçemeyeceğim.Bizler bazı şeylere haddinden fazla yüklem bindiriyoruz,çok fazla abartıyoruz, sonuçta "Vali, bir il'de merkezi idarenin yürütme organının başıdır. .Hem merkezi idare temsilcisi konumunda hem de yerel bir yönetim birimi olan il özel idaresinin başında görev yapar.. " Kısacası Ankara'nın  Adıyaman da ki temsilcisidir. idare hukuku hocamız " vali Ankara'nın taşradaki ajanıdır " demişti..Nihayetinde bu insanın elinde sihirli değnek yoktur  ki ol deyince oluversin .Bir kentin kalkınması her konuda olduğu gibi bir ekip işidir.Vali,belediye başkanı,siyasi zevat hep birlikte ortak akıl ile hareket edildiğinde,yapılmayacak  bir şey yoktur.Tabi Halk ta isterse.

Beldemizin  gerçekten büyük sorunları vardır.Bakmayın siz bazı tuzu kuruların "huzurun başkenti "gibi içi boş kavramları nakarat ettiklerine..Bu kentte binlerce insan başka kentlere mevsimlik işçi olarak gitmek zorunda kalır, yağdanlıklar ve tuzu korular hariç bunu bilmeyen mi var? Huzurlu insan  neden ırgat olsun ki?

-Genç ve dinamik nüfusumuz kahve köşelerinde heder olur,Adıyaman da  boşanmalar Türkiye ortalamasının üzerinde seyreder, işi tıkırında olanlar "üç maymunu oynar.." soruyorum, huzurlu insan neden  yuvasını dağıtsın ? Ki boşanmaların çoğu ekonomik nedenlere dayanır..

-2 bin nüfuslu koca  Mülk köyü. 30 yıldır Kahta'nın kanalizasyon çukurunda yaşamaya mahkum edilir yüzlercesi hastalıklarla boğuşur ölür,demokrasi terbiyesi içinde verilen mücadele, verilen dilekçeler çelikten bürokrasinin dişlileri arasında kaybolur gider,ne duyan olur,ne gören,ne de bir çözüm üreten-ha pardon sn vekiller seçim zamanı oy için köye geldiklerinde görürler  mutlaka bu sorunu çözeceklerine yeminler ederler ta ki  Ankara ya gidinceye kadar..Huzurlu insanın Fosseptik çukurunda  ne işi var??

-İşçi sıkıntılı,işveren sıkıntılı,Turizm kan ağlıyor,OSB de 8 yıl önce 6.7 bin kişi istihdam edilirken bugün bu sayı 3 binlere düşmüşse  bir yerlerde arıza var demektir..ve yazamadığımız daha bir çok sorun,en iyisi mi siz TÜİK'in verilerine bakınız..hele Adıyaman 81 il arasında kaçıncı sırada? Şu kof tadan "huzurun başkenti" sloganı da kabak tadı verdi artık.

Sormak lazım, Vali,belediye başkanı,vali yardımcıları,garnizon komutanı emniyet müdürü ve siyasi  zevat, kısacası hizmet makamında olanların hepsi aynı dili konuşan bir ekip ve,arkalarında güçlü bir iktidar var. Bu kent, 13 yıldır iktidara vekil vermiş,yerel yöneticiler aynı partiden,anarşi anlamında devlete hiç sorun çıkarmamış..

Sn Valimizin tabiriyle "bu asil duruşun" hiç mi mükafatı ve karşılığı olmayacak..? ne zaman kabuğunu kıracak bu kent?Şimdi değilse ne zaman?