TAKDİR SİZİN
Mahmut Recep KARADAĞ 26-06-2016
Sekreter kızımızın annesinin rahatsızlığı nedeniyle kendisine, annesine baksın diye izin verdik. Dolayısıyla onun olmayışı iki haftalık yazımızın da gecikmesine sebep olmuştur.
Hastamıza şifa, okuyucularımızdan özür diliyorum.
Saat 10'15. Cep telefonuma her zaman olduğu gibi meteorolojinin üç günlük hava raporu geldi. Açtım okudum : Adıyaman perşembe 27- 46, cuma 27-46, cumartesi 27-46 ...Yani bu son üç gün hava sıcaklığında hiçbir değişiklik yok. Yılın en sıcak aylarını ve bu ayların da en sıcak günlerini yaşıyoruz.
Buradan yola çıkarak şunu diyeceğim. Dün bir arkadaşımızın, yakınımızın annesi vefat etmişti, taziyesine gittim. Orada havadan sudan konuşulurken aşırı sıcaklardan bahsedildi tabi. Günün konusu sıcaklık.
Hani her yıl denir ya, bu yaz bir başka sıcak. Bu seneki gibi sıcaklık görülmemiş diye. Ama gerçekten herkes de aynı şeyi söylüyor : Bu seferki sıcaklıklar aşırı derecede.
Bakın biz bunları konuşurken çok sevdiğim bir dostum, arkadaşım Lütfullah Bey dedi ki: Ben iki gün önce berat kandili gecesi münasebetiyle bir gün oruç tuttum.Arkadaş akşamın beşini zor ettim.Beşten sonra hiçbir şey yapamadığımı, yapamayacağımı anladım.Kendi kendime şöyle bir karar aldım.Bu ramazanda, inşallah yanımda çalışanların hepsine saat beşten sonra işi bıraktıracağım.Zaten, insanın kafası duruyor.İş yapılamıyor ki...!
Bu söz çok hoşuma gitti.
Gerçekten insanlar belli bir aşamadan sonra kendini zorlamasının hiçbir yararı yok. Zorlasa da iş çıkmaz. İyisi mi ben bu kardeşimin almış olduğu kararını çok olumlu buluyorum.
"Haydi arkadaşlar, işçi çalıştıranlar, bürolarda iş yapanlar bu Ramazan ayı boyunca hep beraber bu güzel karara biz de katılalım. Saat beş olur olmaz çalışanlarımızı serbest bırakalım."diyorum.
Tabi, benimki bir teklif. Takdir sizin. SAYGILARIMLA