Yerel Medya 1


 Zehra ÇOLAK Doktora Öğr.    08-12-2015  


Milli Mücadele yıllarında önemli bir görev üstlenen yerel basını Atatürk, “fazilet adaları” olarak adlandırmıştır. “Fazilet adaları”, Islahat Fermanı’nın, yönetim anlayışını merkeziyetçilikten uzaklaştırarak daha katılımcı kılma arayışlarıyla filizlenmiştir. Osmanlı’da eyalet yerine vilayet sistemine geçilmesi ve her vilayette bir matbaa kurulması resmi nitelikteki vilayet gazetelerinin çıkmasına da önayaklık etmiştir. Kurtuluş Savaşı’nın önemli bir payandası olan yerel basın, mücadelenin heyecanını, ruhunu ve direncini güçlü kılmıştır. Milli Mücadele sırasında yerel basın, tam bir haberleşme görevi görmüş, cephe ve cephe gerisinin kademesinde yer alarak Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasında önemli bir rol üstlenmiştir.  Bu tarihsel dönüm noktaları aslında iki önemli unsura dikkatleri topluyor. Onlardan bir tanesi, katılımcılık ve belki o zaman çok açık olarak dillendi-rilmese de “demokrasi” kavramıdır. Yönetim sisteminde yapılan düzenleme, merkeziyetçiliği azaltmaya dönük bir adım olarak atılmıştır. Öte yandan vilayet basımevlerinin resmi nitelikteki gazeteleri çıkarmaları, basın ve demokrasi arasındaki ilişkinin varlığını belgeler niteliktedir. Yayınların çeşitlenmesi, resmî niteliğinin kaybolması bu ilişkiyi daha belirgin kılmaya başlamıştır. Yerel basın ve demokrasi arasındaki sıkı ilişki Fransa, Almanya gibi ülkelerdeki demokratik yaşam ve yerel basının güçlülüğü açısından da dikkat çekicidir. Yerel basın bir anlamda demokratik yaşamın güçlü kılan ve demokrasinin daha sağlıklı teneffüsünü sağlayan bir araç niteliğindedir. İletişim dünyasının yaşadığı teknolojik devrim, atılım bugün bu durumu da daha da elle tutulur bir hale getirmiştir. Artık en güçlü denetim araçlarına sahip merkezler bile bu teknolojik gelişimin sağladığı üstünlüklere karşı yetersiz kalmaya başlamışlardır. Yönetimin, kendine çeki düzen vermesi, attığı adımların sorgulandığının bilincinde olması, demokrasi ve katılımcılık adına olumlu gelişmelerin de önünü açacaktır. Türkiye’nin dört bir yanında yayınlanan küçük ölçekli gazeteler, televizyon ve radyo kanalları yerel sorunları, ulusal gündeme taşıyarak ve sorunların çözümü konusunda merkezi iktidarların üzerinde baskı gücü oluşturma niteliği kazanmaya başlamıştır. Bu çeşitliliğe bir de yerel internet siteleri de eklenince durum daha da net bir tablo ortaya çıkarmaya başlamıştır. demokrasi ve katılımcılık açısından  x özellikle yasaların yetersiz kaldığı durumlarda, bu açığı kapatacak en önemli güç yerel basındır. Türkiye gibi demokratik yaşam tartışmalarının çok yoğun yaşandığı ülkelerde bu gerçek daha da belirginleşmektedir