Güncel sorulara cevaplar


 Ali BÜYÜKŞAHİN    24-07-2016  


Soru: Sigortaya nasıl bakıyorsunuz? Acaba kaskolar da caiz olan sigortaya girer mi, hayat sigortasına uygun değil diyorlar ?

Cevap: İslam'a uygun olan bir sigorta kurumu oluşturmak mümkündür. Malezya'da böyle bir kurum vardır ve başarı ile işletilmektedir. Bu sigortanın esası şudur: Malını sigorta ettirmek isteyenler sigorta kurumuna gelip "üye" olurlar ve belli bir -yıllık, aylık- bedel öderler, bu para onların namına kaydedilir, toplanan paraların belli bir miktar hasarları ödemek için ayrılır, geri kalan ile yatırım ve ticaret yapılır, buna da bütün üyeler ortaktır, bu ticaretin geliri bazen o kadar olur ki, hem bütün üyelerin "bu şekilde sigortalı" hasarları ödenir, hem de üstüne para kazanırlar. Gelir fazla olmazsa hasarlar fondan (toplanan paradan) ödenir. Kurumun giderleri de yine fondan ve ticari, gelirden karşılanır.

Türkiye'de böyle bir sigorta kurumuna izin verilmedi. Bu sebeple -yani İslam'a uygun olan sigorta kurumu bulunmadığı için- ve Müslümanların da araba, ev, dükkan, mal, sağlık gibi değerlerini hasar ve zarara karşı yardımlaşarak korumaya (zarar gördüğünde yerine koymaya, yaptırmaya, tedavi, ettirmeye...) ihtiyaçlar olduğu için, mevcut sigorta şirketlerine bunları sigorta ettirmeleri -fıkıhta zaruret sayılan bu ihtiyaç sebebiyle- caizdir. Kasko da böyledir. Hayat sigortasının hasar, zarar ve ortaklaşa telafi ile bir ilgisi yoktur; hayat sigortası para verip karşılığında para alma esasına göre işler; bu sebeple faizciliğe girer ve caiz değildir

Soru: Sayın Hocam; çeşitli sebeplerden dolayı işten çıkarılan kişiye verilen tazminat helal midir? Neden?

Cevap: İşçiye işten çıkarma durumunda ödenen tazminat, işe alırken ya karşılıklı rıza ile veya mevzûat gereği kabul edilmiş, üzerinde anlaşma hasıl olmuş bir ödemedir. İşçi hile ve hiyanet yapmaksızın dürüst olarak çalışmakta iken işverenin ya ihtiyacı kalmadığı için veya başka bir sebeple onu işten çıkarması durumunda, üzerinde anlaştıkları tazminatı alması hakkıdır. İşçi, beni işveren işten atsın ve tazminat ödesin diye hile ve hiyanet yoluna saparsa yaptığı da aldığı dSoru-(150) Hem helal hem de haram şekilde kullanılanilen bir malı üretmenin hükmü ?

Soru: Sayın Hocam ben Ankara'da bayan giyimi üzerine mağaza işletmekteyim. Yani etek, elbise, pantolon, kazak, penye, vs. şeyler satmaktayız. Yapmış olduğum işten ötürü zaman zaman endişe ve karamsarlığa düşmekteyim çünkü modellerin çeşitliliğinden dolayı yırtmaçlı etekler, dar pantolonlar, kısa kollu penyeler de satmaktayız tabi hepsi bu şekilde değil sorum acaba bu işten dolayı biz de büyük bir günahın altına mı giriyoruz. Hocam bu konuda sizin görüşleriniz nedir sorumu cevaplayıp göndermeniz rica olur çünkü son günlerde büyük kaygı ve endişe taşmaktayım lütfen bu sebeple sorumu cevaplamanızı rica ederim saygı ve sevgilerimle...

 

Cevap: İmal ettiğiniz ve alıp sattığınız şeylerin kendileri (domuz, şarap gibi) haram ise veya yalnızca haram olan şekilde kullanılıyorsa bunları imal edemez, alıp satamazsınız.

Ama hem haram, hem helal olan şekillerde kullanılıyorsa bu takdirde sizin yapmanız, alıp satmanız caiz olur; vebal ve günah kullanana (haram olan yerde ve şekilde kullanana) ait olur. Mesela dar pantolon ve kısa kollu bir buluz düşünelim; bunları bir kadın kocasının yanında giyebilir, kadınların yanında giyebilir, üstüne örten bir başka elbise giyerek kullanabilir (bunlar caizdir). Bazı kadınlar da bunları namahremin yanında giyebilir (bu caiz değildir) ama günah sizin olmaz, kendinin olur.