Emaneti Ehline Teslim Etmek:


 Mustafa ÇATLI    25-08-2016  


Mü’minler için hidayet ve Rahmet kaynağı olan Kerim Kitabımız Kur’an’ın dikkatimizi çekmek istediğini önemli kavramlardan Emanet kelimesi Arapça bir sözcük olup sözlüklerde:

1-Güvenmek, korku ve endişeden emin olmak

2-Güvenilen bir kimseye koruması için geçici olarak bırakılan şey

3-Güvenilir olmak. Anlamlarına gelir. Birinci ve Üçüncü tanımda emanet kelimesi Müslümanların bir vasfı olarak da Kur’an ve Hadislerde geçer. Esas üzerinde duracağımız anlam 3.madde de ifade edilen ve Yönetim anlayışının vazgeçilmez temel ilkesi olması gereken emanet anlamıdır. Nisa Suresi 58.Ayette Yüce Allah “Allah size , emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder . Allah size ne güzel öğütleri veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte her şeyi görmektedir” buyurmaktadır. Ayette değer verildiğinde  , uygulandığında toplumların kendisiyle yüceldiği , maddi ve manevi huzura eriştiği , terkedildiğinde ise toplumsal çöküşün yaşandığı toplumsal mutluluğun formülü olan iki anahtar , sözcük verilmektedir;.Emanet ve Adalet.

  Emanet kavramının İslam toplumlarında daha çok bireysel ve dar anlamı öne çıkmıştır. Evet bir kimseye koruması için bırakılan mal ve eşya emanet olduğu gibi insanın sahip olduğu ruhi, bedeni ve mali imkanlar ile korumamız gereken maddi ve manevi değerlerin toplamı da emanettir. Ama ayette de vurgulanmak istenen kavramın sosyal boyuta olan Emanet yani “Devlet idaresi” dir. En büyük Emanet : devletin hizmet makamlarıdır. Bu emanet ehline yani bu göreve yaraşır özellikleri taşıyan kişiye (liyakat sahibine) verilmelidir. Devlet korumaları ve imkanları bir aile şirketi gibi liyakatsiz kişilerce heba edilmemeli,. Bir aile, aşiret, zümre, parti v.b. nin uhdesine verilmemelidir.

 Günümüz yönetim anlayışına ışık tutacak ayetin iniş nedeni olan ilginç bir olay var Esbab-ı Nuzul kitaplarında: Bilindiği gibi Mekke’de yönetim, idari sistem “Aşiretler Federasyonu” şeklindedir. Örneğin bir aile Kabe’nin anahtarını, diğeri Hacıları sulama, bir diğeri de sancağı taşıma şeklinde yönetim hizmetlerini paylaşmışlardır. Mekke fethedildiğinde Kabe’nin anahtarı  Abdüddaroğullarından Osman b. Talha’dadır. Peygamberimiz Kabe görevleriyle ilgili y eni bir düzenleme yapmak istemiş, anahtarı Hz. Ali aracılığı ile (rivayetlere göre zorla) Osman dan almıştı. Anahtarı bu hizmetin kendisine verilmesini isteyen Amcası Hz. Abbas'a vermek  üzereyken konumuz olan bu ayet inmiş, anahtar tekrar Osman'a teslim edilmiştir. Bu olay üzerine Osman b. Talha’nın Müslüman olduğu rivayet edilir.

 Değerli okurlar buna göre günümüzde olup biten devlet idaresindeki işleyişi, görevlendirme, atama, sözlü mülakatlar v.b. uygulamaları göz önüne getirip bir kez daha düşünelim: Emanetler (Devlet Hizmetleri) gerçekten ehline veriliyor mu ?

 Yok değilse Peygamberimizin ifadesiyle: Kıyameti bekleyin!

Adalet kavramı bir diğer yazıya İnşallah.