DEMOKRATİK ÜLKELERDE BASININ İŞLEVİ


 Zehra ÇOLAK Doktora Öğr.    25-09-2016  


Basın ve günümüzde büyük bir hızla yaygınlaşan diğer kitle iletişim araçlarının işlev görebileceği en elverişli ortam demokratik sistemlerde mevcuttur. Bir ülkedeki siyasi iktidar-basın ilişkilerinin niteliği ve düzeyi, o ülkenin siyasi rejiminin karakteristiğini yansıtan önemli bir göstergedir.

 Siyasi rejimin demokratik ilke ve kurallarla şekillendiği ülkelerde basın, “kamuoyunu aydınlatma ve yansıtma” görevini, üzerlerinde iktidarların baskısını hissetmeden yapabilmektir. Bu ülkelerde özgür basın, demokratik rejimin en önemli göstergesi olmanın yanında sistemin işleyişini sağlayan temel kurumlardan biri olarak dikkati çekmektedir. Bu açıdan bakıldığında basının makro düzeydeki işlevinin rejimle ilgili olduğu söylenebilir. Demokrasi felsefesini özümsemiş basının, rejimin diğer kurum ve kuruluşlarına karşı eleştiri ve kamuoyu adına denetleme görevini yaparken, basın mesleğinin gerektirdiği sorumluluk bilincine sahip olmak durumundadır. Kamuoyunu ilgilendiren ve kamu yararı bulunan haberlerin zamanında gerekli ayrıntıları ile kesinlikle doğru olarak kitlelere yansıtılarak bilgilendirilmesi, basın mesleğinin özünü oluşturmaktadır. Araştırmaya dayanan doğru ve dürüst habercilik ve yayıncılık anlayışı, sağlıklı kamuoyu oluşumunda en önemli etkenlerden biridir. Kamu yararı bulunmayan durumlarda özel hayatın gizliliğine müdahale etmek, kişisel özgürlükleri ihlal etmek gibi basının güvenirliğini yitirmesine neden olacak sonuçlar doğurabilecektir. Doğruluğu araştırılmadan veya kasıtlı olarak yazılan gerçek dışı haberler, olaylara ve kişilere önyargılı yaklaşımlar basın özgürlüğünü olduğu kadar uzun vadede bireysel ve toplumsal özgürlüklerle birlikte demokratik rejim açısından da önemli bir tehdit oluşturabilmektedir.