Haccın Ardından


 Mustafa ÇATLI    02-10-2016  


       Dinimizin emel ibadetlerinden olup asgari şartlarından sayılan ve zengin Müslümanlara farz kılınan ibadetlerden biride hac ibadetidir. Dinen zengin sayılan her Müslümanın ömründe bir kez bu ibadeti yerine getirmesi gerekmektedir.

        Sembolik anlamların zirve yaptığı bir ibadet olan hacın kişiye bireysel ve toplumsal bir çok kazanımı vardır. Hac dünya Müslümanlarının katılmasıyla yılda bir defa gerçekleştirilen Evrensel bir kongredir, zirvedir. Gerçek anlamda ümmet  bilincini oluşturan, İslam kardeşliğini oluşturan, dünya Müslümanlarının tanışmasına, sorunlarının, tartışılmasına ve alternatif çözümlerin oluşturulmasına neden olan  uluslararası bir toplantıdır. Maalesef fiili durum bunun tersini göstermektedir. İslam ülkelerindeki iç karışıklıklar, savaşlar, milliyetçi, mezhepçi vb. ayırımlar ve en önemlisi ortak dilin oluşturulmaması hacın kazanımlarını heba etmekte ve siyasi sonuçları gerçekleştirememektedir.

           İhrama girmek; ölmeden önce ölüm ve sonrası insana hatırlatan kefene bürünmeyi çağrıştırdığı gibi, kutsal olana saygıyı, Allah’ın (c.c) koyduğu sınırlara uymayı, canlı hayatına ve doğaya hürmeti sembolize eder.

         Arafatta vakfe yapmak: kişinin kendi nefsini tanıması, nefsinin eğilimlerini bilmesini ve Rabbini tanımasını ve ona karşı saygıyı öğretir.

Meşai’ri Haram; Kutsal olana saygıyı ve dini sembollerin anlam ve önemini çağrıştırır.

         Şeytan taşlamak; Hayatımızda yer alan şeytanın uygulamaları olan iş ve davranışların hayatımızdan kovulması ve terki anlamına gelir. Atılan her bir taşın beraberinde  kişi bireysel ve sosyal hayatında yer alan bir kötülüğü kovmakta ve taşlamaktadır.

         Kurban ibadeti: Allah’a yaklaşmak amacıyla fedakarlığı  ve adanmışlığı ifade etmektedir.

        Tavaf ve Say: Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla,  çalışmak ve gayreti, Allah’tan asla ümit kesmemeyi, ümit var olmayı öğretmektedir. Ayrıca tavaf yeniden dirilişten sonra ilahi mahkemeye toplanmayı, Yüce Allaha ve onun nimetlerine kavuşmayı da sembolize eder. Elbette hac ibadetinin kazanımları bunlardan ibaret değil … Bunlar zihnime düşen ilk çağrışımları … Ayrıca Hac ibadeti esnasında edindiğim intibah ülkemizin değişik İslam Ülkelerinden gelen Müslümanlarca sevilmesi ve beğenilmesidir. Hala Türkiye’ye Hilafet merkezi olma umudu sürdürülmekte Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan ile Polat Alemdar (çoğunlukla gençler tarafından) beğenilmekte ve takdir edilmektedir.

         Ülkemizde hac sırasında bekleyen bir milyon yedi yüz bin  kişiye şu müjdeli haberi de vereyim : Şu an devam etmekte olan genişletme çalışmalarıbittiğinde aşamalı olarak hac kotasının 8 milyona ve 8 milyondan da 14 milyona çıkarılacağı ifade edilmektedir. Rabbim bizleri haccın anlam ve felsefesine uygun hareket eden, hacı kalanlardan eylesin …

Amin…