Bir utanç tablosu;


 Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ    16-10-2016  


 

Geçenlerde eğitim ajansı adlı bir sitede, Ali Özdemir adlı, bir eğitimcimizin yazısını okudum. Onu sizler için yorumladım. Müslüman ülkelerinde ki, vurdumduymazlığı ve neden savaş, terörün olduğunu görmenizi istedim.

Dünya üzerinde yaşayan 7.5 milyar insan 215 farklı ülkede yaşıyor.

Bu kadar çok insanın 2.5 milyarı Hıristiyan, 1.5 milyarı Müslüman, 35 milyonu Musevi, geriye kalanları ise ya diğer dinlere bağlı yada ateist. 1.5 milyarlık Müslüman kitle 55 farklı ülkede bulunuyor. Bu 55 ülkenin üretim ve gelişme kapasitesi,  1 İtalya, 1 Almanya veya dünyanın en ateist ülkelerinden olan 1 Japonya kadar olamıyor.

Müslümanlar dünya nüfusunun yüzde 20'sini oluşturuyorlar. Ancak Dünya ekonomi pastasına yaptıkları katkı sadece yüzde 5. Yani olması gereken değerden 4 kat az üretim söz konusu. Petrol, doğal kaynaklara sahip olmalarına rağmen.

Müslüman ülkelerinin tümünün yıllık bilimsel icat, makale, patent sayısı, 7 milyonluk İsrail'den daha az. Bu küçük ülkenin yıllık ihracatı 155- 170 milyar dolar.Çok büyük petrol rezervlerine sahip olan  40 milyon nüfuslu Suudi Arabistan'ın yıllık ihracatı 550, ithalatı ise 150 milyar dolar. Bu kadar çok para kazanan S. Arabistan lüks ve israf içinde İsrail, ABD, İngiltere gibi ülkelerin kuklası olarak hareket ediyor.Yine tarımda, 80 milyonluk Türkiye'nin tarım üretimi, bi Hollanda üretimi etmemekte.

İslam ülkelerinin üniversiteleri en iyi 500, 1000 arasına çok az girebilmekte veya 2016 World Economy sitesine göre ilk 500 girebilen sadece bir tane İslam Ülkesi Üniversitesi var. Oda çok dindar bir topluma sahip olmayan Türkiye de.  Her konuda arkasında olduğumuz Filistin, Kıbrıs sorununda Rumların tarafını tutmakta. 40 yıldır var olan KKTC'yi tanıyan hiçbir Müslüman ülke yok... Bir taraftan Hıristiyan Birliği de diyebileceğimiz Avrupa Birliği, kendi dinlerinde olan ülkelerle her konuda barış ve dayanışma içindeyken, biz sözde Müslümanlar, 21. yy dünyasında, ya birbirimizin kuyusunu kazmakta, veya mezhep, mürit, tarikat, şeyh denen saçma ideolojiler içindeyiz.

 

Elektronik, bilgisayar, otomotiv, ilaç, ileri tarım teknolojileri gibi alanlarda hiçbir varlıkları olmayan İslam ülkelerinin felsefe, sosyoloji, tarih, dil gibi alanlarda da önemli bir çalışması yoktur. Hatta bu konuda çalışma yapanlar ise İslam karşıtı, din düşmanı şeytan olarak görülmekte.

İslam dini ilimi, bilimi, okumayı, üretmeyi, çalışmayı, eğitimi, yardımlaşmayı emrettiği halde son 1000 yıldır Müslümanlarda duraklama, gerileme, uyuşma, tüketme, tükenme sorunları baş göstermiştir. İslam dininin kitabı olan Kur'an-ı Kerim 1 tane olmasına rağmen mezhepler, tarikatlar, cemaatler, hizipler, klikler binlerce Müslümanlık ortaya çıkmakta.