EHL’İ KİTAP (YAHUDİ-HRİSTİYAN) SEMPATİZANLIĞI ÜZERİNE-1


 Mustafa ÇATLI    30-10-2016  


Soğuk savaş sürecinde ve NATO’nun kuruluş aşamasında ülkemizi ABD yandaşı yapmak ve NATO’ya dâhil etmek amacıyla, özellikle Nur cemaati üzerinden Müslüman kamuoyuna Amerikan taraftarlığı ve Rusya karşıtlığını benimsetmek için sık sık ABD’nin Ehli kitap bir ülke olduğu ve onunla ittifak yapmanın dinen bir sakıncası olmadığı dile getirildi. FETÖ ve benzeri oluşumlarda, bu amacı gerçekleştirmek maksatlı kullanıldı. İslam ve Hristiyan(Ehli Kitap) diyaloğu, yakınlaşması gibi, gündemi meşgul eden bir çok toplantılar ve birliktelikler oluşturuldu. AB’ye girme sürecini tamamlamak için bu konuda Türkiye’de bir alt yapı oluşturulsun diye, batının başvurduğu taktiklerden biri de buydu.

                Folklorik düzeyde de olsa İslam’ın yaşatılmasını istemeyen Emperyalistler VATİKAN desteğinde özel guruplar oluşturularak Türkiye’de insanların Avrupa kültürünü benimsemelerinin sağlamak amacıyla birçok çalışmalar yapmak üzere Türkiye’ye gönderdiler. Öyle görünüyor ki bu gurupların temasa geçtiği, cemaatler üzerinden hedefledikleri amaçlara kavuşmuş gibidirler. 15 Temmuz darbesi başarıyla gerçekleşmiş olsaydı. Türki’ye ABD' nin 53. eyaleti olacaktı.

                Diyalogcular çalışmalarını bazen demokrasi bazen insan hakları, bazen yakınlaşma gibi, kavramların kılıflarına büründürerek gerçekleştirdiler. Bu meyanda bizi asıl ilgilendiren husus Yahudi ve Hristiyanların çalışmalarından çok Müslüman kimliği taşıyan kimselerin yaptıkları ve söyledikleridir. Bu yazımızda Kur’an’ı Kerim’in kendisinden önceki ilahi kitapların hükümlerini yürürlükten kaldırmadığı ve Ehli Kitap’ın cennetlik olduğu iddiasına cevap aramaya çalışacağız.

                Hiç şüphesiz bu iddialar yeni ortaya atılmış değildir. Peygamber efendimiz döneminde de ona imanı bir türlü kendilerine yediremeyen Ehli Kitap tarafından ileri sürülmüş günümüze kadar da oryantalistlerce hep iddia edilegelmiştir.  Cenabı hakkın göndermiş olduğu, geleceği Tevrat ve İncil’de müjdelenmesine rağmen, peygamberimize itaat etmeyen kendi konumlarını meşrulaştırmak bahanesiyle arkasına sığınılan bu iddialar o günde neyi ifade ediyor ise, bu günde aynı amaçla kullanılmaktadır. Elbette ’ki hiçbir mahlukun gücü Allah (cc) mağfiretini, rahmetini engellemeye yetmez. Maksadımız kimilerini cehenneme sokmak, kimilerine de hiç pahasına cennet satmak değildir. Bundan Allah (cc) sığınırız. Müslüman Allah (cc) kayıtsız ve şartsız teslim olandır. Her konuda olduğu gibi Ehli Kitap konusunda da onun görüşünü Allah(c.c)ve Resulü belirlemiştir.

                Bütün Müslümanlar ilahi dinlerin değişmemiş şekliyle Tevhit (İslam) olduğunu, bütün peygamberlerin insanları sadece bir tek olan Allah(cc)’ı birlemeye çağırdıklarını, inanırlar. Dolayısıyla Hz Muhammed (a.s.) ile Hz. Musa (a.s) ve Hz. İsa (a.s) efendilerimizin çağrıları aynı gerçeği ifade etmekteydi. Ancak zamanla İsrail oğulları önce Hz. Musa (a.s) getirdiği dini, daha sonra da yine kendilerine gönderilen Hz. İsa’nın tebliğ ettiği, hak dini değiştirerek bu günkü Yahudilik ve Hristiyanlığı oluşturdular.

Kitap Ehli senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Musa’dan bundan daha büyüğünü istemişlerdi: Demişlerdi ki bize Allah’ı (cc) açıkça göster. Böylece zulümlerinden dolayı onları yıldırım çarpmıştı. Ardından kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra buzağıyı ilah edinmişlerdi. “ Nisa 153.Henüz Allah’ın elçisi aralarında iken bile buzağıya tapacak kadar hak yolundan çıkmışlardı. Yahudiler kendilerine gönderilen bütün peygamberlerine karşı hep ihanet tavrını takınmışlardır.

“ Deki ey Ehli kitap bizimle sizin aranızda müşterek olan bir kelimeye gelin. Ki oda şudur: Allah(cc) başkasına kulluk etmeyelim, ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah (cc) bırakıp da kimimiz kimimizi Rabler edinmeyelim. Eğer yine de yüz çevirirlerse deki, şahit olun biz gerçekten Müslümanlarız.” A. İmran 64.

“ Ey Kitap ehli neden hakkı batıl ile örtüyor (Batılı Hakkın yerine geçiriyor) ve bildiğiniz halde hakkı gizliyorsunuz.” A.İmran 71,

Ehli Kitap’ın bu çağrıya karşı tutumları ise, şu olmuştur: ( kitap ehlinden bir bölümü dedi ki : İman edenlere gelen vahiylere gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise inkar edin belki onlarda dönerler.A.İmran 72 böylece Yahudiler İslam’a karşı sürekli sinsice politikalar izlemiş ve kitap ehli olarak İslam’a karşı düşmanlıkta en şiddetli gurup olmuşlardır. Hz. Musa kendilerini Allah(cc) kulluğa davet ederken onlar buzağı gibi başka mabutlara tapar olmuşlardır. İnançlarını değiştirdikleri gibi, kendilerine gönderilen hükümleri de değiştirmişlerdir. Allah (cc)kendisini alemlerin Rabbi diye vasıflandırırken onlar, Yehova sadece İsrail oğullarının Rabi’dir. Diye milli bir ilah anlayışı geliştirdiler. Yine Allah(cc) her şeyden müstağni ve evlat edinmekten münezzeh olduğu halde, onlar “Üzeyir Allah’ın oğludur.” ( Tövbe 30) dediler. Yine Yahudiler elimizdeki Tevrat’ ta Allah(cc)’ın peygamberlerine zina iftiralarından tutunda daha nice iftiralarda bulundular. DEVAMI GELECEK SAYIDA