RUSYA’NIN ABD’DEN İCAZETLİ SURİYE POLİTİKASI-2


 Mustafa ÇATLI    01-01-2017  


    İç savaşın başladığı 2011 yılından itibaren Rusya Suriye ye önceleri lojistik destek ve silah yardımları yapmaya başladı. Rusya devlet başkanı Putin’nin 30 Eylül 2015 de ABD devlet başkanı Obama ile yaptığı görüşmeden sonra Suriye de hava saldırılarına başladı. Rusya bu müdahalesine gerekçe olarak ABD'nin yaptığı gibi terörle mücadele ve DEAŞ’ı göstererek Sosyalist Baas Partisinin lideri gönüldaşı Beşar Esed’a yardıma koştu. Rusya bugüne kadar Deaş ile ciddi bir mücadelede bulunmadığı gibi saldırılarında Deaş ile mücadele eden muhalif grupları hedef aldı. Muhalif gruplardan Şam’ın Fethi cephesi ( El Nusra ), Ahrar-u Şam, Sultan Murat Tugayı, Nurettin Zengi Tugayı, Mutasım Tugayı ve İslam Ordusu gibi gruplar en çok zarar gören gruplar oldu.

    Görünen o ki ABD her zaman yaptığı gibi iki yüzlülük politikasının gereği olarak NATO üyesi olan müttefiklerini gücendirmemek adına kendisinin yerine Esed’e yardım amacıyla Rusya'yı sahaya teşvik etti. Rusya bu müdahalesiyle Sosyalist Baas Partisini koruduğu gibi Rusya'nın dışında bulunan tek deniz üssü olan Tartus deniz üssünün yanı sıra birde Suriye de hava üssü kendisine sağlamış oldu. Böylece Rusya sıcak denizlere inme hayalini gerçekleştirmiş oldu ve doğu Akdeniz deki varlığını güçlendirmiş oldu.

   Suriye’deki görevi Radikal İslamcı grupları engellemek olan Rusya, PYD yede destek sağlamaktadır. PYD kontrolündeki Şeyh Maksud bölgesine 5 ton mühimmat bırakarak Azez – Cerablus hattında PYD’nin ilerlemesini sağladı ve desteği de halen devam etmektedir.

    ABD ve Rusya her iki ülkede insan hakları ve Uluslar arası savaş hukukunu arkalarına atarak Suriye’deki Kirli savaşlarını ve varlıklarını sürdürmektedirler. Suriye olayına hiçbir zaman demokrasi ve insan hakları açısından bakmadılar. Zira %13’lük azınlık Nusayri yönetiminin geçmişte  varlığı bu ülkelere bağlı olduğu gibi bundan sonrada bunlara bağlı olarak varlığını sürdüreceği anlaşılmaktadır.