2016 yılını geride bırakırken


 R. Ferhat VURAL    01-01-2017  


Ülkelerin tarihlerinde dönüm noktaları vardır.2016 yılı Ülkemiz tarihinde büyük acıların yaşandığı bir yıl olarak anılacaktır..

Kuşkusuz 2016 yılında çok büyük acılar yaşadık.Bu acılardan en büyüğü 15 temmuz darbe girişimidir.Bu alçak darbe girişiminde bulunanlar hep lanetle anılacaklardır.Türkiye cumhuriyeti her dönem belli darbe girişimlerine sahne oldu ama hiçbir darbe bu aşağılık girişim kadar kanlı ve ahlaksızca yapılmadı.Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz.Meşru seçilmiş bir cumhurbaşkanına ve milli iradeyi temsil eden TBMM'ne karşı suikast düzenlendi.Milletin malı olan silahlar millete karşı kullanıldı.İşin en acı yönü tüm bunlar din kisvesi altında yıllarca bu milletin kutsalını sömüren FETÖ/PDY denilen bir yapı tarafından gerçekleştirildi..Elbet bu sinsi yapı tek başına değildi,üst akıl hocaları küresel zalimler vardı arkalarında..Allah’a şükürler olsun ki millet bu aşağılık girişimlere prim vermedi ve göğsünü tanklara uçaklara siper edip namusu olarak gördüğü milli iradesine sahip çıktı.Bu lanetli yapı ve benzeri karanlık organizasyonlar elbet bugünden yarına bitecek değildir 40 yıllık sinsi bir örgütlenmeden bahsediyoruz.Bu sinsi yapı ve akıl hocalarından her an herşey beklenilebilir.Onun için millet olarak çok uyanık olmamız gerekiyor..

2016 yılının önemli olaylarından biride yanı başımızda küresel güçlerin meydan savaşına dönen Suriye de ki kirli savaştır.Küresel zalimler,kendi elleriyle besledikleri DEAŞ ve benzeri karanlık örgütleri besleyerek bu topraklara saldılar.Bu kirli ve kanlı örgütlerde “din” adına kan kusturdular..İslam dünyasında bambaşka yeri olan Kutsal ve kadim şehirler Halep,Şam vb.yerle bir edildi.İnsanlar evlerini terk etmek zorunda kaldılar..cansız bedenler sahile vuruldu(aylan kurdi)” medeni dünya” bu olaylara sadece seyirci kaldı.Zalim diktatörlerin koltuğu bu canlardan daha önemliydi..! Sayıları 100 binleri bulan insanlar ülkemizde ve diğer ülkelerde sığınmacı ve mülteci oldular..

Şüphesiz  yaşanılan dramlar bunlarla sınırlı kalmadı.Özellikle barış sürecinin bozulmasıyla birlikte D.Bakır sur,Mardin Nusaybin,Şırnak Cizre başta olmak üzere bölgemizde çok acı olaylar yaşandı.Kadim şehirler  yakılıp yıkıldı..Binlerce insan evlerini yurtlarını bırakıp batılı illere göç etmek zorunda kaldılar..Ekonomi durdu,insanlar canlarının derdine düştü,Kimi bölgelerde halk iki ateş arasında kaldı..Bu acı olaylar illerde ne tür sorunlarla geri döner bekleyip göreceğiz..

Tabi yaşanılan tüm bu acı olaylar insanları derinden etkiledi.Yaşlı genç çoluk çocuk herkeste derin travmalara yol açtı.Toplum olarak psikolojimiz bozuldu.Karşı görüşe tahammülümüz kalmadı.Neredeyse “ya bendensin ya düşmansın “anlayışı hakim oldu insanlarda..Belki de en önemlisi imalat,üretim,okuma yazma,bilgi kültür yerine varsa yoksa canımızın derdine düştük.Varsa yoksa kamu güvenliğini düşünür olduk.Hani haksız da sayılmaz,önce can güvenliği olacak ki diğer şeyleri düşünelim..

Bu yaşanılan olayların bir kısmı her ne kadar evimizin iç sorunu olsa da, çoğu Mcluhan deyişiyle “global bir köye dönüşen dünyamızın” bize empoze ettiği ve istemeden de olsa kucağımızda bulduğumuz sorunlardır.İstesekte istemesekte kendimizi bazı olayların içinde bulduk/buluyoruz.

Her şeye rağmen yeni yıl yeni umut demektir.Ümit ediyoruz ki geride bıraktığımız bir yılda yaşadığımız acı olayların tekerrür etmemesi,İnsanların bombalarla ölmemesi. Enerjimizi, birbirimizi yok etmek için değil,daha çok demokrasi,daha çok refah daha çok insanca yaşam ve daha çok hukuk devleti için harcadığımız bir yıl olması dileğiyle 2017 hayırlara vesile olsun..Yeni yılınız kutlu olsun.