ÖFKE DENETİMİ/KONTROLÜ ÜZERİNE ...


 Prof.Dr.Nüket GÜZ    08-01-2017  


"Hintli bir ermiş ve iletişim dersi...

Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında

birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp

"insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Öğrencilerden biri "çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince

ermiş "ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? " diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: "İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir."

"Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak

yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada

mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da

fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü

kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra

konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir."

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş:

" Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz..." Sevgiyle kalın.