DEPRESYONDAYIZ..!


 R. Ferhat VURAL    08-01-2017  


İster Zengin ister fakir,ister genç ister yaşlı,ister şehirli ister  köylü olalım fark etmez,hepimiz bi şekilde biraz depresyondayız..Her ne kadar umursamaz gibi görünsekte yaşadığımız olaylar psikolojimizi fena halde bozuyor..

Fakirimiz zenginleşmek ister,zenginimiz daha çok kazanmak ister,köylümüz şehirleşmek ister şehirlimiz kafasını dinlemek için köye gitmek ister..Siyasetçimiz omzundaki ağır yükten ve gelen talepleri karşılamamaktan şikayetçi,kimimiz ise o makamlara gelmediğinden dertli (beni al onu alma diyoruz..)

 Küçükler,bir an önce büyümek ister, büyükler ah çocukluğum ah gençliğim diye iç çeker.

El hasıl hiç birimiz halimizden memnun değiliz.. Her şey var hiç bir şeyimiz yok.

Dünyadaki olayları merak ediyoruz ama,yan komşumuzun ne durumda olduğundan haberimiz yok..Obamayı komşumuzdan daha iyi tanıyoruz..

Olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki çok acı bir olayın etkisi saman alevi gibi gelip geçiyor parlıyor ve sönüyor,çünkü her yeni gün diğer günden daha kasvetli..

Olayları sinema  filmi izler gibi seyrediyoruz.Arada ki fark izlediklerimiz sinema filmi veya kurgulanmış bir tiyatro değil,canlı  ve gerçek..Savaşı,kavgayı,vurmayı vurulmayı çoluk çocuk evimizde izliyoruz,belli bir süre sonra herşeyi kanıksıyoruz.En acı olaylar bize sinema filmi gibi geliyor artık etkilenmiyoruz..

 Toplumda bir güvensizlik var.Hepimiz taktığımız maskelerle dolaşıyoruz.Birini sevmediğimiz halde seviyormuş gibi davranıyoruz,siyasi bir partiye veya eğilime sempati duymadığımız halde o cenahta görünmeye çalışıyoruz..Yapılan hataları yanlışları göz göre kabullenmek zorunda kalıyoruz.Eleştiremiyoruz korkuyoruz,çevremizde gelişen olaylara  bakıp ürküyoruz.Ölümü görüp sıtmaya razı oluyoruz.Herkes adeta canın derdine düşmüş.Toplumda hoş görülmeyen,yalakalık,taklacılık,yolsuzluk,adam kayırma sanki normalmiş gibi sineye çekiyoruz..

Haklının yanında yer almak yerine güçlünün safında olmayı tercih ediyoruz.Onunla kalmayıp borazanlığını yapıyoruz… Menfaatsiz, Allah’ın selamını bile vermekten veya almaktan aciz duruma düşmüşüz.

Bedenlerimiz temiz,ruhlarımız kirli,yüzümüz gülüyor içimiz kan ağlıyor..Açıkçası toplumda belli edilmeyen ama hissedilen  bir moral bozukluğu var,hiç kimse halinden memnun değil.Huzur yok,mutlu insanlar azalıyor..Yaşadığımız tüm bu olumsuzluklardan her ne kadar etkilenmiyormuşuz gibi davranıyorsak ta kendimizi kandırıyoruz.Hepimiz fena halde etkileniyoruz.Sabır ve tahammülüz kalmamıştır.Yaptığımız en büyük kabadayılık biriken bu  stresi ya çoluk çocuğumuzdan çıkarıyoruz veya gücümüzün yettiği birinden.Bu  bozulan psikolojiyle,moral bozukluğuyla,bu samimiyetsiz sanal gülücüklerle ve en önemlisi bu “maskelerle “ daha nereye kadar gidebiliriz,bu işin sonu nereye varır doğrusu ben de merak ediyorum..