İslam mı İslamizm mi? – 1


 Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ    08-12-2015  


  Günümüz müslüman ülkelerinin durumları içler acısı, bir müslüman ülkesi olarak en yaşanılabilir ülke Turkiye kalmıştı  ama ne yazık ki, önce Suruç sonra da Ankara katliamı Türkiye'yide uçuruma sürükleyen olaylar oldu. Peki ama İslam’ı bukadar şiddetl ibir din haline getiren sebep neydi?

Bütün müslümanlar terrorist degildir ama teroristlerin çoğu müslümandir. Bu algı batılıların müslümanlar hakkındaki düşüncelerini özetlemektedir. İslam, müslümanların elinde bir din olarak değilde bir idoloji olarak kullanılmaktaki biz buna İslamizmyada Politikal İslam diyoruz. İslamizm yada politikalislam, idolojilere,günlük yaşama, toplumsal olaylara, İslamin ışığında bakmak vehayati, toplumu İslamin yoluyla yönetmek demektir. İslamizm, politikal olaylara bir tepki olarak doğmuştur, bu idolojiyi kullanan insanlar müslüman değil islamisttir Temel amaclari, islami hayatin her alaninda kullanmak isteyen bu insanlar, toplum arasinda bölünmelere, kutuplaşmalara yol açmaktadır. islamin İslamizme döbüştüğü en iyi gösteren örnek ‘’şeriat’’ tir. Kaldiki şeriat demek ‘’ düzen’’ demektir. Buna İslam  şeriati dediğimiz gibi, Yahudi Seriati veya Hristiyan Seriati da diyebiliriz. Hatta Demokrasi bile bir şeriattir.  İslam Seriati niçin kar uğruna kullanırsanız o zaman islam şeriati olmaktan çıkıp, İslamizm diktatorlüğü olur. Bu diktatörlüğün olduğu bir yerde islam degil islamizm vardir. Coğu islamistin hedefi iktidar olmaktır yani dinini yaşamak değilde, bütün politikacılar gibi iktidar olmaktir,  kaldiki buda dini, yaratici ile kullar asindaki bir bağ olmaktan cikarip yüceltmek için politik bir araç haline getiriyor. Bundan dolayıdır ki İslamizm şeriati bir din değil, politik bir eylemdir. İslamizm şeriati bir yoldur, yani  insanlar tarafindan sonradan kurallari konulmus, bir inanc sistemidir.. Şu konuda açık olmak istiyorum, şunu kesinlikle bilmeliyiz, İslamist ile müslüman aynı değildir. Bunlar kesinlikle bir birinden ayrılması gereken iki farkli olgudur. islamist, İslami kendine idoloji yapmis insanlardir, şiddetin, savaşin, kanın bazen tek çözüm yolu olduğuna inanan tiplerdir, tipki Marksizmi kendine idoloji yapmis Marksistler gibi. Müslüman herşeyden önce bir insandır, Allah’ında kuranda dediği gibi, iyilik yapan, fakirlere yardimci olan, ırk ayrımı yapmayan, farklı düşüncedeki insanlara saygı gösteren, baskasının acısını kendi acısıymıs gibi düşünen, sadece ve sadece Allah’ın dediklerini yapan kimselerdir. İslamist ise, çıkarları uğruna ,politik amaçlar için dini kullanan gerekirse topluma karşı şiddet ve terrör eylemlerini kullanmakta zarar görmeyen insanlardir. Bu insanlar kimi politik olaylarda islam Dini’nin kaynağı olan Kuran-ı Kerim den yola çıkarak kurallar koymakta, ve bu kuralların Allah’ın emri oldugunu öne sürüp toplumu kendilerince müslümanlaştırmaktadırlar.

 

Eski çağdan günümüze kadar islam her seferinde diktatörlerin, dini liderlerin,yada karanlık güç odakların elinde bir sopa olmuştur. Mesela, Afganistan Savaşında, Mücahaddinler ABD’den maddi destekler alıyorlar, savaşta kullandığı silah ve erzaklar batılı ülkelerce temin ediliyordu. Yani Rusya ile olan soğuk savaşa islamda bulaştırılmıştı. Burada savasan müslümanların hepsi bir din uğruna değil de dünyanin 2 büyük devinin kapişmasina yardım ediyordu din catisi altinda.  Sonradan kurulan El Kaide ise islam yerine batının ilminin, biliminin, fikirlerinin yanlış oldugunu oradaki bolge halkina empozeediyordu, yani El Kaide’nin amaci zaten musluman olan bolgelerdeki topraklari ele gecirip kendi diktatörlüğünde bir islam Devleti kurmak istemesiydi.  zaten, El Kaide Lideri Usama Bin Laden de, her sohbetinde batiyi suçluyor, onlara yardım edenleri ölümle cezalandırıyordu. Yani istedikleri islam Devleti’ni, islam Devleti olan ülkede kurmakti. Bir diğer günümüz örneği ise ISID dedigimiz Suriye iç savaşında ortaya çıkan aşırı dinci oluşum. Hepimizin bildigi gibi öncelikle El Kaideye bağli olan bu örgüt sonradan bagimsizligini ilan edip kendi başına bir örgüt olduğunu ve amacının bir islam Devleti kurmak oldugunu ispatladi.  Yine durum aynı, ISID’in de amacı müslüman olan topraklarda müslüman devleti kurmak. Kendilerini Sunni-Vahhabi bir çizgide oldugunu söyleyen bu insanlar, dinsel motivasyonlar kullanarak insanlari kendilerine çekmek, batılı olanları, sunni mezhebinden olmayanlari, hatta yakaladiklari her hangi bir müslümanı sorgusuz sualsiz öldürebilecekleri kadar gözükara bir yapılanmadır. Oysa islam Dininin kaynağı olan Kuran’da şöyle denilmektedir.  Maide Suresi  8. Ayet ‘’ Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adeletle şahitlik yapanlar olunuz.  Bir kavme olan kininiz, sizi adeletsizli gevşevmesin.  Adeletli olun, çünkü o takvaya daha yakındır. Allah’tan korkun şüphesiz o yaptıklarinizdan haberdardir.’’  Hedefi büyük bir islam devleti kurmak olan ISID, El kaide gibi örgütler herkesi müslüman yapmak arayışındalar.  Yani kendince doğru olan İslamizm’i topluma zorla empoze ettirmekteler. Bunun yanlış oldugunu bir ayetle daha açıklamakta fayda vardır. Yunus Suresi (99) ‘’Eğer Rabbin isteseydi yeryüzünde olanlarin hepsi iman ederdi. O halde insanların hepsi mümin olsunlar diye mi zorlayacaksin?’’ Bu tür örgütlerin amaçlarının ne kadar yanlış olduğunu inandıkları dinin kaynağı olan Kuran'da bile belirtiliyor. ISID’in kendi elemanlarına aylık para yardımı yaptığı, sattıkları petrolden pay elde ettikleri herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Oysa islam, karşılıksız yapılan iyiliktir.