BAŞKAN KUTLU VE BELEDİYEMİZ..


 R. Ferhat VURAL    04-02-2017  


 Bu köşeyi takip edenler bilir,bire bir insanların adını vererek övgü veya yergide bulunduğumuz pek nadirdir.

Çünkü; “bir insanı yüzüne karşı övmek kör bıçakla öldürmeye benzer..” şayet adını andığın kişi bu övgüyü hakketmiyorsa yalakalık olur..

Madem bu şehirde yaşıyoruz ve bazı şeylerden şikayetçi oluyoruz bunları da yapıcı bir üslupla yazmak gerektiğine inanıyorum.Hem Çalışkan ile tembel ,hırsız ile dürüst'ün farkını ortaya çıkarmak adına.Birde haklının daha doğrusu  marifet ehlinin hakkını vermek için yazmak lazım..

Bu hafta,kentimizin kaderini belirleyenlerden biri olan ve halkın oylarıyla seçilen belediye başkanımızı Sn. F Hüsrev KUTLU’yu yazmak istiyorum.İnşallah önümüzdeki haftalarda da hizmet makamında olan diğer yetkilileri..

 Tabi insan dediğin melek değildir,her insanın zaafları eksik yönleri vardır.Mükemmel insan yoktur.Ancak bizdeki eleştiri kültürü yapıcılıktan ziyade bireysel menfaatlerimizle orantılı işlediği için,şayet hizmet makamında olan bir zat beklentimizi karşılamışsa "yere göğe sığdırmayız" yapmadıysa da vay onun haline "yerin dibine batırırız" isterse ağzıyla kuş yakalasın o zat..Acı ama gerçek..!

 Fehmi Hüsrev KUTLU :Her şeyden önce şeffaf bir insandır.Mütevazidir(her ne kadar görüntüsü bunun tersini söylese de) İnsanın yüzüne her şeyi söyleyecek kadar da merttir.İçi dışı birdir.İçten pazarlıkçı değildir.Gizli ajandası yoktur. Kul hakkına girmez.Memleketini/İnsanını sever,insanlar arasında hiçbir ayrım yapmaz.Hatta fikir anlamında kendisine uzak olanlara daha yakındır,onların gönlünü okşayan icraatlarda bulunur.Kimseyi bendendir/değildir diye dışlamaz.sever sayar değer verir-ki en doğrusu da budur hiç kimse kendini ötekileşmiş hissetmesin-. Dobradır,beden diliyle şunu söyler "ben olduğum gibi görünen bir insanım..” Bana göre en önemli özelliği ise "Tırunun getirdiği,vıronun götürdüğü tiplerden  değildir." Şehir efsanesine dönüşen "Çalıyor ama,Allah var çalışıyor da" denilen haramilerden hiç değildir.. Geçen yıl kendisiyle yaptığım röportaj da " Parti beni  aşar ama,belediye içinde herhangi bir yolsuzluk /rüşvet görürsem Babamda olsa affım ve müsamaham olmaz "demişti.. Her insan gibi elbette eksik ve kusurları vardır..Kimin yok ki? 240 bin nüfuslu bir kentte herkesi memnun etmek zaten mümkün değildir..Çünkü herkesin beklentisi farklı.Muhtaç birine,sizi işe mi alalım yoksa bu kenti Paris mi yapalım derseniz vereceği cevap bellidir.."Beni işe alın boş verin Parisi marisi diyecektir.. 

EKSİKLER:

Yılların birikimi ve halı altına süpürülen sorunlar.Bundan önceki yöneticilerin …mış gibi icraatları..Çünkü bu şehirde bazıları sadece “mavi boncuk “ dağıtır ve bu mavi boncuklar şaklabanları vasıtasıyla insanlara icraat diye yutturulmaya çalışılır..

Makamında fazla bulunmaması.Biliyoruz,sonuçta kendisi siyasi bir partiden seçilmiştir,parti çalışmaları,Ankara’ya çağrılmalar,bunaltan bireysel görüşme istekleri vs.vs.Tüm bunlara rağmen Ayın/haftanın belli günleri insanları kabul edecek dert ve sıkıntılarını dinleyecek/dinlemesi lazım..

Su deryasının üzerinde susuzluk çekmek başlı başına bir sorundur hatta bir ayıptır.Şehir büyüyor,büyümeyle  birlikte trafik,imar,çevre, alt/üst yapı,barınma sorunları da beraberinde büyüyor.Çünkü Adıyaman,kentleşmeyi daha tamamlayamamıştır.Gelişmiş ülkelerdeki kentleşme oranı yüzde doksanlarda.Türkiye de kentleşme oranı yüzde 75 dolayında, Adıyaman ise bunun  daha da gerisinde yani nüfusumuzun azımsanmayacak bir çoğunluğu hala kırsalda(Kırsal=geri kalmışlık) doğası gereği illerde, kırsaldaki nüfusun kente akmasıyla birlikte kentsel sorunların daha da  büyüyeceği anlamına gelir.Hatta şimdiden kentin belirli noktalarında trafik keşmekeşliği başladı bile..

GÖRÜLEN HİZMETLER:

Bir kentin gelişmesi ekip işidir.Kimsenin elinde sihirli değnek yoktur.Eğer istediğiniz gibi ekibinizi kuramazsanız başarılı olmanız mümkün değildir.Göze çarpan icraatlara baktığımızda  alt yapı (ASKİM)sorununa vurulan neşter önemli bir hizmettir her ne kadar pratikte görünmese de.Toplu taşımada iyi bir ivme kazanmıştır,araç sayısının artırılması,lüks araçlar,kentin her noktasına seferler düzenlenmesi güzel bir icraattır..Her ne kadar yeterli olmasa da cadde/sokakların asfaltlanması vb hizmetleri önemsiyorum.Kültürel ve sosyal faaliyetler(eksiğiyle/gediğiyle beraber) fena değildir,Yerel folklorumuza daha çok ağırlık verilmeli. TOGEM'in yardımlaşma faaliyetleri,spordaki başarılar keza..

NELER YAPILABİLİR:

Belediyenin hizmet binası miadını doldurmuştur ihtiyaca cevap veremiyor artık.Çalışanların da hizmet almaya gelen vatandaşların da rahat edeceği bir mekana acil ihtiyaç vardır.Gerek kentsel dönüşüm gerekse yeni imar alanları açarak,yeni şehirler kurmak lazım.Kenti bir noktaya hapsetmemek lazım..Sosyal /kültürel mekanlar açmak en azından öncü olmak lazım.İnsanların rahat edeceği,yeşile duymuş,temiz park ve bahçeleri çocukların oynayabileceği mekanlar yaratmak lazım.Dışardan gelen yerli/yabancı turistlerin,Adıyaman'ı daha yakından tanımak için Adıyaman kültürünün,tarihinin,damak tadının ön planda olduğu otantik çarşılar mekanlar oluşturulmalı.Unutmayalım ki,Sosyal belediyecilik beşikten mezara kadar insanların hayatını kolaylaştıran icraatlarda bulunmaktır.  

SONUÇ:Tüm bunlar elbirliğiyle yapılacak icraatlardır.Bu işleri sadece Bir kentin belediye başkanına yüklemek haksızlık olur.İliklerimize işlenmiş kıskançlılarla,hassutlukla,ayağına çelme takmayla, başarısız olması için yapılan dualarla olmaz.Yabancıya geldi mi "yalakalıkta" sınır tanıma ama, yerel  olduğu zamanda "vur abalıya"..Yok öyle yağma.Bu şehirde zalimliğiyle/işkenceyle bilinen alçakların emir eri gibi çalışan yerel jurnalcileri de gördük..Aynı adamın sadece Adıyamanlıdır diye acımasızca eleştirililerini hatta iftiralarını da. Bu kenti seven öneri/proje sunsun bu yoksa  “gölge etmesin başka ihsan istemez.." Bir gazeteci olarak bu minvalde yapıcı eleştirilerimiz devam edecektir,çünkü amacımız "üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir.."

Sağlıcakla kalın..