ADLANDIRILAMAYAN ÇAĞDAYIZ


 Şuayip BÜTÜN    04-02-2017  


 

        İnsana ait,evrene ait,uzaya ait,doğaya ait bir çok şeyin çözümlendiği bir zaman diliminde yaşıyoruz.İnsan Beyni’nin bir çok gizemleri yapılan deneyler ve gözlemlerle günyüzüne çıkarılıyor ve çıkarılmaya devam edecek.Bilinç,Beynin ürettiği ve merkezlik ettiği bir alan.Ego;biyoloji ve nörolojiyle izini sürdüğümüzde karşımıza içgüdü,hormon salgıları,beynin fonksiyonlarından başka bir şey çıkmıyor.Oysa ne çok geçmiş dönemlerde benim kötü nefsim,eşek nefsim diye özellikle sufiler yakınmışlardı.Bugünün insanı için bunların açıklaması mevcut .

          Astrofizikçilerin bir teorisine göre ,evren çok büyük ve karmaşık bir hologram” ve 3 boyuttaki yaşam algımız da sadece bir “illüzyon”dan ibaret olabilir. Profesör Skenderis: “3 boyutlu evrenimizdeki tek fark; nesnelere dokunabilmemiz ve bizim bakış açımıza göreyansıma”nıngerçekolduğunu düşünmemiz. “Holografi”, evrenin yapısı ve oluşumu hakkındaki düşüncelerimizde çok büyük bir sıçrama. (http://okyanusum.com/makale/evren-buyuk-bir-hologram-olabilir)

            Artık şoförsüz arabalar,çocuksuz, akıllı robotlarla evliliklerin olacağı zaman dilimi çokta uzağımızda değil.İnsan bütün yapıp ettikleri aslında bir yanılsama/illüzyon olduğu görme,karar verme vb.gibi eylemlerin hiçbir yerinde olmadığımız bizim adımıza birlerce beyin hücresinin elektriksel iletilerle gerçekleştirdiği bugün artık sır değil.

             Peki bizim ülkemizde ne yapılıyor diye şöyle bir baktığımızda;tıpkı ortaçağın sonu aydınlanma ve bilimsel keşiflerin başladığı dönemde Kilise erbablarının meleklerin cinsiyetini tartıştığı gibi,bizde de satranç oynamanın gereksizliği tartışıldı gündem oldu,üstüne üstlük birde evrim teorisiyle ilgili tespitler müfredatdan çıkarıldı.Gerekçesi de siyasetçiler tarafından açıklandı “geçmiş yüzyıla ait bir düşünce” eskidi demek istedi sanki biz yeni bir bulgu/tespit ortaya koymuşuz gibi.Diyeceksiniz kutsal kitap’ta anlatılıyor peki bugünün insanına anlattığında tatmin oluyor mu?

                 Orta malı kulaktan duyma laflarla bir karşı duruş geliştiremezsiniz bugünün ilerlemeci insanına.Her düşünce kısa zaman sonra iletişim araçları sayesinde tüm dünya haberdar oluyor.Bakın Trump Ülkesine mülteci girişi ve Müslüman ülke vatandaşlarıyla ilgili bir söz etti dünya ülkelerinde karşı protesto yürüyüşleri oldu.(İslam ülkeleri hariç)

                Kendimize ait bir Hümanizma oluşturmak zorundayız yoksa oluşturulana tabii olmaktan başka çaremiz yok gibi.Artık gerçek dindar lara ihtiyaç var.Dinden geçinenlere değil.Gerçek dindarlıktan kastımız Tanrı’nın maksatını anlamış aynı zamanda bugünü de anlama peşinde olan,adaletten yana,ötekileştirmeyen. Hepimiz buraya aitiz.Ama bugün din adına ortaya çıkan ve kan akıtan örgütleri hiç gocunmadan deşifre edebilecek bir cesarete sahip olmalıyız.O malum örgütler dini referans aldıklarını söylüyorlar ve arkaik bir yapıları yok mu; Tarihsellliği kabul etmeyerek geçmişi olduğu gibi bugüne  taşımak onların bir açmazı.

                Bu çağ adlandırılamayan bir çağ olarak anılacak galiba.Herşey çok hızlı gelişiyor ve tüketiliyor/eskitiliyor.Anında cevap verdin verdin yoksa ileri sürülen öngörüler geçerlilik kazanıyor. Her anlamda çok iyi bir donanımla donanmak gerek,sağlam ayakları yere basan,gerçek yatırım öngörülere,tespitlere,düşüncelere,deney ve gözlemlere yapılan yatırımdır.Diğerleri zaten yaşamak için zorunlu olarak yapmamız gerekenler(yol,bina vb gibi) En büyük karşı duruş da Kapitalizm’e karşı çözümleyici bir karşı duruş olacak.Kuru slogan atıp ondan sonra da ihtiyacın olmadığı halde tüketmek değil.

                  Ne yapmalıyız ? Bu hepimizin sorunu.Paradigma üretmeye çalışarak olur bunlar.Derleme toplama düşüncelerle gidilecek bir yer yok maalesef.