İran'ın gözünden Arap Baharı -2


 Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ    06-02-2017  


Geçen haftaki yazımda, Arap Baharı'nın İran için nasıl bir anlam ifade ettiğini, kısa ve öz bir şekilde anlatmaya çalışmıştım. Bu hafta ise, Arap Baharı'nın Suriye'de yıkıma uğramasında İran'ın rolünü anlatacağım...

 “Suriye İran’ın 35. Eyaleti ve bizim için stratejik bir eyalettir. Eğer düşman bize saldırıp Suriye veya İran’ı almaya kalkışırsa, öncelik Suriye’yi korumaktan geçer. Çünkü Suriye’yi elimizde tutabilirsek İran’ı savunabiliriz. Bununla beraber eğer Suriye’yi kaybedersek İran’ı elimizde tutamayız. İran Devrim Muhafızları Komutan Yardımcısı Hüseyin Talip (Şen, 2016). Bu sözler ile, Suriye'nin ne kadar önemli olduğunu, Devrim Muhafızları Komutan yardımcısı Hüseyin Talip'ten anlıyoruz. İran, Arap Baharı'nı kendi lehine çeviren, ortadoğuda ki tek ülke.Özellikle, AB, ABD ve Türkiye'nin karşısında Rusya ile beraber, Esad'ın safında duran tek İslam Devleti olan İran, deyim yerindeyse, Esad karşıtı ülkeleri dize getirmesini becerdi. İran'ın Suriye'de kendisine yakın olan örgütleri desteklediği bir gerçektir. Bunların başında YPG gelmekte. Peki İran, neden Esad yanlısı bir siyaset izlemekte? Bunları madde madde saymakta fayda var.

1-) Tarihsel ilişkiler : Esad'ın babası, Hafız Esad'ın en büyük destekçisi Şii milislerdi.

2-) Akdeniz'e açılan tek kapı Suriye: Her ülke gibi İran'da Akdeniz'e sıcak sulara inip, uluslararası ticaret hacmini yükseltmek istiyor. Sünni bir liderin Suriye'nin başına geçmesi, Şii bir ülke olan İran için tehlike arz eder.

3-) Hizbullah faktörü : Lübnan'daki Hizbullah'a en çok destek veren ülke yine İran, Suriye, bu destek için bir nevi yol. Bu yolun kapanması, Şii milisler topluluğu olan Hizbullah için, bir tehlike arz eder.

4-)İsrail tehlikesi : İsrail'in kendine en büyük tehdit olarak gördüğü İran, İsrail'e komşu Suriye'de kendisine yakın hükümetin olmasını ister çünkü, gelecekte olabilecek.herhangi bir İsrail - İran Savaşı'nda Şam, savaşın seyrini değiştirebilecek stratejik bir konuma sahip.

5-) Mezhepçilik : Sünni ülkelerin ve grupların, Şii Esad'ı devirmek istemesi bir taraftan, acaba bir mezhep savaşı mı sorusunu akla getiriyor. İran bunu bir mezhep savaşı olarak görüp, kendi himayesi , kimliği ve ideolojisi altında olan bir kişiyi desteklemeleri ise bir diğer faktör.

6-) YPG'nin Esad yanlısı tutumu, İran için gerek iç gerekse de dış siyasetini doğrudan etkileyebilecek bir fırsattı. Çünkü, YPG'ye desktek ile beraber, kendi içerisinde ki muhalif Kürt grupları ve PKK'nin İran kolu PJAK'ı kontrol altına almasını başarabildi.

Yukarıda sayılan maddeler sadece öne çıkan nedenler İran'ın Suriye politikası için. Suriye'nim geleceğinde Şiiler her zaman söz hakkı olacaklardır. Ortadoğu'nun bu mezhepsel öncelikli politikaları son bulmadıkça, ne ülkeler nede komşu ülkeler huzur bulacaktır.