Sn.Valimiz Abdullah ERİN


 R. Ferhat VURAL    19-02-2017  


Bir hizmet ve gönül adamı

Sn.Valimiz Abdullah ERİN

Köşemize taşıdığımız  hizmet noktasında olan bu insanların, bizim övgümüze ihtiyaçları yoktur.Ancak bu şehirde yaşayan sakinler olarak bizleri yönetenleri yakından tanıma hakkımız vardır.Biz gazeteciler  herşeye eleştirel bakabiliriz,şunu da unutmamamız gerekir ki bir yerde güzel bir icraat varsa gün yüzüne çıkarmak,bir makamda güzel bir hizmet adamı oturuyorsa "haklının hakkını vermek" adına bu değerleri tanıtmamız gerekiyor..İşte "sosyolojik  imgelem " bir bakışla Sn.Valimiz.

Sayın Valimizin tayini ilimize çıktığında Mardin,Cizre ve Silopi'den ticari ilişkilerimiz olan dostlar aramıştı." Siz çok şanlısınız Valiniz bir gönül adamıdır,o bir tevazu abidesidir,her zaman halkın içindedir Adıyaman'a çok şey katacaktır.." demişlerdi..Nitekim kısa sürede o dostlarımızın söylediklerinden daha fazlasına şahit olduk..

Geldiği günden itibaren şansızlık mı desek talihsizlik mi,doğru dürüst o makamda oturamadı.Birincisi lanetli "15 Temmuz darbe kalkışması"-ki o kalkışma tarihimize kara bir leke olarak geçecektir-İkincisi terör olayları ve ülke gündemi..Tüm bu olumsuzluklara rağmen darbe kalkışmasında bir devlet adamına yakışır tarzda her zaman halk ile birlikte sabahlara kadar valilik meydanın da olmuştu.Halkla birlikte sabah namazını kılıp öyle evine gitmişti ve süreci en güzel şekilde idare edenlerden biri olmuştu..

Ortalık biraz yatıştığında,bitmez tükenmez bilmeyen kabuller başlamıştı.Valimizle sadece bir resim karesi çekmek isteyenden tutunda basit bir sorunu olan vatandaşlara kadar o kapıyı aşındıranların sayısı hiçte az değildi.-ki hala devam ediyor- Birde halı altına süpürülen ve çözüm bekleyen sorunlar..Herşeye rağmen O,yüzünde tebessümü hiç eksik etmedi,kimseyi geri çevirmedi,kimin ne derdi varsa derman olmaya çalıştı..Çoğu zaman sabahlara kadar odasının ışıkları yanıyordu,bazen sabah saat 04 gibi makamından ayrıldığını yakinen biliyorum..Sadece bu kadar da değil,Özel kalem müdürü Murat KILINÇ beyin gelen ihtiyaç sahibi insanlara yaklaşımı ve rencide olmamaları için adreslerini alıp gerekli yardımları evlerine kadar gönderdiğini de hakeza..Çünkü "At sahibine göre kişner.."

Şeyh Edebali'nin Osman gaziye nasihatini bilmeyenimiz yoktur..

Ey oğul "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.." diye söze başlar..Demokratik ülkelerde asl olan geçerli olan bireydir/ İnsandır..Çünkü devlet insan içindir,Totaliter ve baskıcı rejimlerde ise kutsal olan devlettir.Sanki insanlar devlet için var olmuştur..Ve şunun da altını çizelim ki özellikle bölgemizde sorunların temelinde bu ceberut devlet anlayışı vardır,ki milletvekilimiz sn Adnan Boynukara ile Kürt sorunu üzerine yaptığım bir mülakata "Kürt Sorununun temelinde jandarma ve tahsildar baskısı vardır" demişti.Çok yerinde bir tespit.Devlet, bir zamanlar sevgiden ziyade baskıyla şiddetle bölge  insanını terbiye etmeye kalkışmıştı..!

Tabi bu satırları yazarken sadece rutin bir valiyi yazmaktan ziyade, bölge sorunlarının nedeni üzerinde kafa yoran,düşünen biri olarak  bu tür tercihleri önemsiyorum.Devlet millet kaynaşması adına değerli buluyorum.

İşin özü şudur.Bizimle aynı  dine mensup,aynı  dili konuşan, aynı kültürü yaşayan,örf,adet gelenek ve göreneklerimizi bilen biri, gidip en iyi eğitimi almış,kendini yetiştirmiş,Mütevazi entelektüel ahlak ve duruşuyla bizlerin hayatını kolaylaştırmak için çaba gösteriyor. Bu insana hayran olmamak taktir etmemek mümkün mü?

Bu şehirde kimseyi dışlamıyor, kimseye statüsünden dolayı pozitif ayrımcılık yapmıyor, herkesi/her kesimi kucaklıyor,biriken sorunların farkında,aynı zamanda arızanın nereden çıkacağının da.Onun için  kurum müdürlerini,alay komutanı,emniyet müdürünü de yanına alarak çarşı pazarı dolaşıyor.En ücra köylere/mezralara kadar gidip gönül köprüleri koruyor ve iyi de yapıyor..Bu fazla öne çıkma belki  bazı kompleksli insanları kıskandırabilir,baskıya maruz kalabilir,ayağı kaydırılabilir olur da olur çünkü, insanoğlunun fıtratı buna müsaittir.Bir Adıyamanlı olarak, bize düşen görev bu değerlere, bu adil yöneticilerimize sahip çıkmaktır,çalışmalarında yardımcı olmaktır,bireysel çıkarımızdan ziyade toplumsal menfaati ön planda tutmaktır.Yeri geldiğinde de yapıcı eleştiride bulunmaktır.Çünkü bu Kıymetler kolay yetişmiyor.

Sonuç olarak; Duruşuyla,mütevaziliğiyle,çalışkanlığıyla kısa sürede Adıyaman da, tüm renklerin gönlünde taht kuran sayın valimiz övgünün en güzelini ve fazlasını hakkediyor.. Bu güzel hizmetlerinin karşılığını bizlerden ziyade yüce Allah verecektir.Derler ki dünya dört şeyle ayakta durur:

“Âlimlerin ilmi, Salihlerin ibadeti, cömertlerin sahaveti, devlet adamının adaleti.”