DERİN VE YARARLI BİLGİ: HİKMET-2


 Mustafa ÇATLI    12-03-2017  


               Kur’an’ı Kerim de 20 yerde  geçen hikmet kavramı için şu anlamlar verilmektedir:

    Hikmet; Kur’an, Peygamberlik, İlim ve ilimle amel etmek, söz ve uygulamalarda isabet etmek eşyanın yaratılış amacını kavramak, Allah’ın (c.c.) emrine uygun işleyen salim bir akıl, fıkıh, ince kavrayış, icatta bulunmak, eşyayı tam yerine ve mertebesine koymak, doğru işlere öncülük etmek, ilahi huylarla ahlaklanmak, ilahi emirleri tefekkür etmek, ilahi nur, ver’a, haşyet, itaat etmek, Din, her şeyi doğruya irca etmek, ruhun tatmin ve sükûnu, ilahi işaret, ledün ilmi ve dini öğütler gibi zengin anlamlara gelmektedir.(2)

    Hikmet: evrenin sırlarını çözmek, ibadetlerin sırlarını kavramak, eşyanın hakikatini anlamak, baktığı yerde  Allah’ın ayetlerini ve isimlerinin cilvelerini görmek, bütün bu cilvelerden ve ayetlerden Allah’a ulaşmak bunun yolunu keşfetmek, kainat kitabıyla Kuran kitabının ve bunların ucu olan insan kitabının aynı olduğunu kavrayıp “Yürüyen Kitap” olmaktır. (3)

     Batı düşüncesinde hikmete sahip olmak insanın boyutlarını ve kuvvetini aşan bir durumdur. Örneğin Descartes: “ Hakikate yalnız ve ancak Tanrıdır ki tam olarak hakim (bilge)’dir. İnsanlar ise hakikatler hakkında az veya çok bilgi sahibi oldukları ölçüde hikmet sahibidirler” der. İslam düşüncesinde ise hikmet ve hikmet sahibi(hakim) terimleri batıdakinden kaynak, muhteva (içerik) ve amaç bakımlarından farklılaşmaktadır. Gerek Kur’an da gerek Peygamber’in hadislerinde ve gerekse İslam düşünce geleneğinde hikmet ve hikmet sahibi olmak hayatın hemen bütün alanlarıyla ilişkili bir anlama kavuşturularak  yüceltilmiştir. Çünkü Allah hikmet sahibidir. İnsanlara gönderdiği bilgilerde başlı başına birer hikmettir ve her Müslümanın hikmeti kavraması bizzat hikmet sahibi olması var oluşunun da bir gereğidir. Onun için hikmetin başı ve kaynağı “Allah korkusu” şeklinde tanımlandığı gibi, kendisine hikmet verilen kimseye çok iyilikler verildiği de ifade edilmiştir. Ayrıca hikmet Müslüman’ın kaybolmuş malı denilirken onun elde edilmesi de önemle teşvik edilerek vurgulanmış ve ayrıca ahlaki kişiliğin oluşmasında hikmet sahibi olmak yani Allah’ın ahlakını örnek almak öğütlenmiştir.

      Aynı şekilde insanın maddi ve manevi kişiliğinin gelişiminde, eşya ve dünya ile kurması gereken ilişki ve bunu sağlayan bilginin kazanılması da hikmet kavramının kapsamı içinde bulunmaktadır.(4)

      İslam medeniyetinin batı medeniyeti karşısındaki gerileyişinin en önemli nedenlerinden biride Müslümanların Kur’an ve Sünnetin önemsediği doğrultuda hikmete değer vermeyişleri ve hikmeti yitirmeleridir. Eğer yeniden bir dirilişe talip isek bunun yolunun hikmetten geçtiği unutulmamalıdır.

Kaynaklar: 1- S. Ateş: Çağdaş Tefsir

2- H.B. Çantay: Kur’an’ı Kerim Meali

3- A. Ünal: D. Ve A. Kavramlar

4-S. Bilimler Ansk.     

5-Elmalılı M.H.Y: Hak Dini