Evetli, Hayırlı bir komedi


 M. Sadık BEKTAŞ    19-03-2017  


Türkiye seçimini yapmaya gidiyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumu 16 Nisan'da. Sistemden daha da önemli olan bir şey varsa, oda çocukça yapılan, söylem, miting ve propagandalar.

 Koskoca partilerin genel başkanları, çocukların dahi güldüğü söylemlerle oy toplamaya çalışıyorlar. Bir tane siyasetçi, biraz Felsefe ve Sosyoloji kullanarak miting yapmıyor çünkü bilmiyor. Ortadoğu'n unda sorunu bu değil mi zaten, bilmeden konuşmak... Yazın Berlin'e uluslararası Felsefe konferansına katılacağım. Konu ise Kant. Bu konu hakkında bir makale ele aldım. Özellikle Kant'ın "Devamlı Barış" ( Perpetual Peace) çalışmasında, Cumhuriyet sistemi ve kalıcı barış için neler yapılabileceğini dile getirmekte. Bir tane siyasetçimiz, özellikle Evet'çiler bu konuya atıfta bulunmadılar. Hadi onu geçtim, Felsefe ve Sosyolog akademisyenlerini bazen programlarda dinliyorum, onlar bile bihaber Kant'dan sanki. Haydi Kant'ı bilmiyorsunuz da Ibni Haldun'un Klasik Liberalism'ini de mi bilmiyorsunuz? Bu tür bilimsel propagandalar yapmak yerine, ülkenin Başbakanı, muhalefet lideri ve diğer kesimler gülünecek ifadeler kullanıyorlar. Bunlardan biri başbakanın söylediği : " Nikah masasına otururken ne diyordunuz? Tabi ki Evet" propagandası. Veya, yine muhalefet ve Hayır'cıların " Hayırda, hayır vardır" söylemi bir diğer komedi.

Neyse, ülkece biniyoruz bir alamete gidiyoruz kıyamete. Umarım sonumuz iyi, Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye Halkları için uğurlu olur.