YALAN YARIŞMASI


 Ebzer EMMİ    23-04-2017  


Selamünaleyküm benim can dostlarım,biliyorum bu aralar biraz gecikmeli yazıyorum diyeceksiniz ki niye,o kadar çok sebep var ki..! Emmi'nizin başı bir türlü musibetlerden kurtulmuyor bilesiniz.Bu gazetenin emektarı hamalı Ferhat kardeşimizin başı benim yazılarla dertte.Neredeyse her hafta ya karakolda ya da mahkemelerde ifade vermede..Onun için yazı yazmak içimden gelmiyor yoksa ne bomba haberler Emmi'nizde.Neyse bugün size bir yalan yarışması hikayesini anlatayım..

Bir zamanlar padişahın biri bir yalan yarışması düzenlenmesini emretti. Ülkenin her yerinden yalan yarışmasına katılanlar; padişahın huzuruna çıkıp inanılması güç, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir yalan söyleyeceklerdi. Padişah kimin yalanının gerçekleşmesinin mümkün olmadığına kanaat getirirse onu bir kese altınla ödüllendirecekti.

Ülkenin en usta yalancıları, en usta dolandırıcıları birer birer padişahın huzuruna çıkıp yalan söylemeye başladılar. İçlerinden biri çıkıp:

- Padişahım ben ta gökyüzüne uzanan bir merdiven kurdum! dedi.

Padişah; "Olabilir. Mümkündür" yanıtını verdi. Bir diğeri gelip:

- Padişahım ben okyanusu geçebilecek bir köprü kurdum! dedi.

Padişah buna da; "Olabilir. Mümkündür" diye karşılık verdi. Daha birçok yalancı gelip sırayla yalanlar söylediler. Ancak padişah hepsine biraz düşünüp olabilir mümkündür yanıtını veriyordu. Ama yarışmaya katılan bir kişi vardı ki; bir tek o fark etmişti bu yarışın yalan yarışından ziyade bir akıl yarışı olduğunu... Ve sıra ona geldiğinde öyle bir yalan söyledi ki; padişah, bunun olup olamayacağını düşünme ihtiyacı bile hissetmedi. Bu akıllı adam, yalan yarışmasını şu yalanla kazandı:

- Padişahım sizin merhum muhterem pederinizin, benim merhum muhterem pederime bir kese altın borcu vardı!...

Allah'a emanet olun benim can dostlarım..